Ekseriyetle sosyal, felsefi, edebi yazılar yazmaya gayret ederim. Yazı yazarken kıssalar, anekdotlar, yaşadığım deneyimler bana yol gösterici olduğu gibi okurlarımın da daha kolay anlayıp, algılamasına sebep oluşturur. Konferans, sunum, söyleşi başlığında bazı çağrılar ilanlar vardır ki, alakalı olduğumuz konulara dair ise katılımcı oluruz. Bu manada rahatsızlığımı dile getirmek manasında yazı yazma düşüncesindeydim ki, “Demostenes” imdadıma yetişti, muazzam bir yaşanmışlık hikâyesi.
..
Atina’da önemli bir soruna çözüm aranırken Filozof Demosthenes fikrini söylemek için kürsüye çıkar. Kekemedir ve sözünü dinletemez. İnsanlar sürekli kendi aralarında konuşmaktadır.
Demostenes, “Size bir hikâye anlatıp ineceğim!” diye bağırır ve sessizlik olunca anlatmaya başlar:
“Bir yolcu Atina’dan Megara’ya gitmek için bir eşek kiralamış. O eşeğin üzerinde, eşeğin sahibi de yaya olarak beraberce yola çıkmışlar. Derken öğle sıcağı bastırmış, biraz dinlenmek ve öğle yemeği yemek için durmuşlar ama hiç gölgelik yokmuş.
Eşeğin sahibi hemen eşeğinin gölgesine sığınmış. Eşeği kiralayan, ‘Sen çekil, gölgede benim oturmam gerek!’ demiş.
Eşeğin sahibi itiraz etmiş:
‘Tabi ki ben oturacağım çünkü eşek benim.’
Yolcu; " Ama eşeği kiraladım.’ deyince de, ‘Ben sana eşeği kiraladım, gölgesini değil.’ cevabını almış ve tabi sonunda aralarında kavga çıkmış.
Hikâyeyi dinleyen herkes dikkatlice hikâyenin sonunu beklemektedir. Demostenes bu noktada kürsüden iner ve uzaklaşmaya başlar.
Dinleyiciler," Hey! Ne oldu sonunda? Hikâyenin sonunu anlat!” diye bağrışmaya başlayınca Demostenes kürsüye döner ve dinleyicilere, “Ben sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalışıyorum ama siz eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Artık ne fikrimi söyleyeceğim ne de öykünün sonunu!” der ve yürüyüp gider.
..
Sevgili okurlarım; bir konferansa, söyleyişe, sohbete katılımcı olmuşsanız, mutlak suretle icabetinizi sabırsızlıkla terk etmeyin. Farkında olursunuz ya da olmazsınız, konuşmacının tüm motivasyoru kaybolur, moral bozukluğu olur. Önemli ve çok daha etken olan ise, konuşmacı böyle bir terk edişe şahit olmuşsa, enerjisini kaybeder ve devamında ki kararlarına negatif etki yaparsınız. Bazen basit ve sıradan bir hareketimiz tetikleme yoluyla bizden sonrasına dair olumsuzluklara kapı aralar. Elbette, halkayı genişletip konferans, söyleşi, sohbet buluşmalarına, sergi gezmeleri tiyatro temsilleri ve eşdeğer de sanatsal ve kültürel çalışmaları da ekleyebilirsiniz. Bir sanat, kültür insanının enerjisini bitirmek ya da frenlemek, ne feci bir durum, düşünelim.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın