Olay, 26 Haziran’da Kuzeykent Mahallesi Huzurkent Sitesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, 24 yaşındaki Serkan Arslan ile eşi Bilgehan Arslan, kayınvalidesi Ayşe İlişiklioğlu ve kayınpederi Şerafettin İlişiklioğlu arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Şerafettin İlişiklioğlu, damadı Serkan Arslan’a ateş ederek ağır yaraladı, ardından yanında bulundurduğu levye ile başına vurdu.
Daha sonra zanlılar, çelik kapıyı çekip Serkan Arslan’ı içeride yalnız bıraktı. Olay sonrası polis ekiplerine teslim olan Bilgehan Arslan, eşinin silahla vurulduğunu söyledi. Daha sonra polis ekipleri, söz konusu eve gelerek Serkan Arslan’a ulaşmaya çalıştı. Kilitli olan çelik kapıyı uzun uğraşlar sonunda kırarak açmayı başaran polis ekipleri, ağır yaralı olarak kanlar içerisinde yerde yatan Serkan Arslan’a ulaştı. Olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Serkan Arslan, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olay sonrası gözaltına alınan Arslan’ın eşi Bilgehan Arslan ile kayınpederi Şerafettin İlişiklioğlu mahkemece tutuklandı, kayınvalidesi Ayşe İlişiklioğlu ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Avukatların itirazı sonrası Serkan Arslan’ın eşi Bilgehan Arslan, mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
"BİRAZ ACI ÇEKMESİNİ İSTEDİĞİM İÇİN AMBULANSI ARAMADIM"
Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında söz alan Sanık Şerafettin İlişiklioğlu, “Kızım bana gelip ‘eşinin altınları geri istiyor. Bu gece altınları getirirsen getirirsin. Yoksa çok kötü şeyler olacak’ dediğini anlattı. Sonra kızımın evine gittik. Damadım daha sonra gelerek kızıma ve bana yönelik küfür etti. Tartışma çıkınca yanımda getirdiğim av tüfeğini elime aldım.
Tüfek bir el ateş aldı. Daha sonra bir kaç el daha ateş ettikten sonra kızım ve eşim bana yapma dediler. Bu sırada damadım koltuğun üzerinde yığılıp kaldı. Yanımda getirdiğim tüfek ve levyeyi kutuya koyup kapıyı da kapatıp evden çıktık. Damadım bize çok acı çektirdi, bende biraz acı çekmesini istedim. Bu yüzden biraz bekledikten sonra ambulansı arayıp durumu haber verecektim” dedi. Ayrıca sanık Şerafettin İlişiklioğlu, yoldayken kızının ‘bu iş benim yüzümden oldu’ diyerek arabadan atladığını ve kızının polise teslim olacağını söylediğini belirtti.
BİLGEHAN ARSLAN, MAHKEMECE İKİNCİ KEZ TUTUKLANDI
Tutuksuz yargılanan sanık Bilgehan Arslan ise, eşiyle birbirlerine aşık olduklarını ve evlendiklerini belirterek, “Evlendikten 35 gün sonra eşim cezaevine girdi. Bana bu durumdan daha önce hiç bahsetmemişti. Eşimin cezaevinde kaldığı süre içinde evde yalnız kaldığımdan düğünde bana takılan altınları eşimin de bilgisi dahilinde annemlerin evine bıraktım. Olay günü ise eşim bana ‘Bu altınlar bu akşam buraya gelecek, yoksa bu işin sonu çok kötü olacak’ dedi. Daha sonra annemle babam bize gelip altınları getirdiler. Eşim eve geldi ve bize çıkın gidin dedi. Babam da ‘altınları getirdik’ dedi. Tartışma çıkınca babam eşime bir kaç el ateş etti. Daha sonra eşim koltuğa yığıldı ve babam levyeyle bir kaç defa daha ona vurdu” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, ifadesindeki çelişkiden dolayı ilk ifadesini hatırlatması üzerine sanık Bilgehan Arslan, “İlk ifademde vurduğumu söylemiştim. Olayın sıcaklığıyla yalnız ben nezarete girdikten sonra doğru her zaman doğrudur diye düşündüm. Benim yaptığım hata olayın şokuyla ilk aşamada ben yaptım demekten ibaret oldu” şeklinde cevap verdi.
Diğer tanık ve sanıkları da dinleyen mahkeme heyeti, tutuklu sanık Şerafettin İlişiklioğlu’nun tutukluluk halinin devamına ve tutuksuz yargılanan sanık Bilgehan Arslan’ı kasten adam öldürme suçuna ilişkin somut boyutlarının olduğu gerekçesiyle tekrar tutuklanmasına karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Kaynak:Bursa Hakimiyet
Yorum Yazın