İran'da koca dayağıyla hayatı kabusa dönen 41 yaşındaki Nahid Bazrkar, yaşları 18, 11 ve 4 olan 3 çocuğunu da yanına alıp Türkiye'ye sığındı. Dışişleri Bakanlığı'nca Balıkesir'e yönlendirilen ve 3 ay önce Valilik tarafından tutulan kiralık eve yerleştirilen kadın, evlere temizliğe giderek çocuklarının nafakasını çıkarmaya başladı. Şartlar çetin de olsa çocukları ile bir arada olmanın sevincini yaşayan İranlı kadın, "Türk hükümeti sayesinde yıllardır ilk kez yüzüm güldü. Her nefesim çocuklarım için" dedi.Bir anne ile 3 çocuğunun İran'ın Semnan kentinde başlayıp Balıkesir'e uzanan dramı "kadına yönelik şiddetin milliyeti ve coğrafyası yok" dedirtti. Nahid Bazrkar 23 yıl önce, henüz 18 yaşında iken sevdiği adama kaçıp evlendi. Sırasıyla, "Nazenin" adını verdiği bir kızları, "Mohammad" adını verdiği bir de erkek çocukları oldu. Ancak yıllar geçtikçe, bugün adını anmak istemediği ilk eşinin madde bağımlılığı yüzünden kendisine ve çocuklarına yaşattığı acılar arttı. Nahid Bazrkar, bir sabah kalktığında aralarındaki aşkın çoktan söndüğü eşinin başka bir kadınla kaçtığını öğrendi. İki çocukla bir başına kalan Bazrkar, kendini hayat mücadelesinin içinde buldu. Servis şoförlüğünden pazarlamacılığa, biçki dikiş işinden gündelikçiliğe kadar çeşitli işlerde çalıştı. Ancak İran'daki sosyal şartların zorluğu onu ikinci bir evlilik yapmaya itti. Bu eşinden de "Artin" adını verdiği 1 erkek çocuk sahibi olan İranlı kadın, bir süre sonra yeniden acılarla yüzleşti. Çünkü, ikinci eşi ilk evliliğinden olan çocuklarını istemiyordu. Eşi ile çocukları arasındaki çatışma arttıkça Bazrkar'ın hayatı zindan oldu. Öfkeli eşinden sürekli şiddet gören ve vücudundan yara bereler hiç eksik olmayan kadın, çocuklarına sığındı ve onların sevgisiyle ayakta durmaya çalıştı. Ta ki eşinin kızı Nazenin ve oğlu Mohammad'ı evden atmak istemesine kadar.Hayatı çile içinde geçen Bazrkar, hikayenin devamını şöyle anlattı: "Yıllarca çektiğim tüm bu acılara çocuklarım için katlandım. Ama ikinci eşimin eziyetleri dayanılmaz hal almaya başlamıştı. Bana yoğun şiddet uyguluyor, tekme, tokat ve sopayla dövüyordu. İlk evliliğimden olan 2 çocuğuma da şiddet uyguluyordu. Onları evden kovmaya kalkınca film koptu. Artık gözümde herşey bitmişti. Ben de çocuklarımla ayrılmak istedim. Fakat henüz emzikli olan küçük çocuğumu bırakmak zorunda kalacaktım. Çünkü İran'da eşlerinden ayrılan kadınların çocukları babaya veriliyor. Bu yüzden 3 çocuğumu da alıp Türkiye'ye kaçmayı düşündüm. Gizlice pasaport işlemleri yaptırıp turist gibi Türkiye'ye geldim. Ankara'da Türk Dışişleri Bakanlığı'na sığındım. Yetkililere başımdan geçenleri anlattım. Türk yetkililer bana ilk kez insan olduğumu hatırlattı."'Çocuklarım için her zorluğa katlanırım'
Dışişleri Bakanlığı tarafından bir süre Ankara'da tutulduktan sonra Balıkesir'e yönlendirildiğini ve 3 ay önce Valilik tarafından kiralanan eve yerleştirildiğini aktaran Nahid Bazrkar, "Balıkesir'e geldiğimde hiçbir şeyim yoktu. Bana ilk yardım elini Vali bey uzattı. Kendisi çok iyi bir insan. Bizimle bizzat ilgilendi ve yardımcı oldu. Daha sonra da Balıkesir Anneler Derneği'ne yönlendirdi. Valilik ve dernek sayesinde tüm ihtiyaçlarımız karşılandı. Bize ev kiralandı, eşya verildi. Ben de boş durmadım. Evlere temizliğe gidip çocuklarımın geçimini sağlamaya başladım. Türk hükümeti ve yetkilileri sayesinde ilk kez yüzüm güldü. Çocuklarım yanımda olduktan sonra her zorluğa katlanırım. Her nefesim çocuklarım için" dedi.
İranlı kadın, kızı Nazenin'in derslerinde çok başarılı olduğunu, İran'da üniversiteyi kazandığını ancak gidemediğini, Mohammad'ın ise bu dönemi kaybettiğini gelecek yıl okula başlayabileceğini söyledi. Türkiye'deki bürokratik işlemler nedeniyle oturma izni alabilmelerinin ve vatandaşlığa geçebilmelerinin çok zor olduğunu anlatan Nahid Bazrkar, ABD'ye gitmek istediklerini belirtti.
Yeni asır
Yorum Yazın