Sevim M. eşinin bilgisi dahilinde donör olan otoparkçıdan laboratuvar ortamında hamile kaldığını söyledi ama mahkeme “Kocasını aldattı” kararına vardı
İstanbul’da yaşayan ve 29 yıllık evli olan Sevim M. ile Hasan M. çocukları olmayınca, 2010 yılında tüp bebek yapmaya karar verdi. O dönem 49 yaşında olan Sevim M., iddiasına göre mahallede otoparkçılık yapan Yılmaz B. ile tüp bebeğinin “donör”ü olması için anlaştı. İkili tüp bebek işlemi için Kıbrıs’a gitti. Sevim M. sonrasında bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Ancak 5 yıl önce yaşanan bu olay, çiftin 2012 yılındaboşanmaya karar vermesiyle, mahkemeye “ihanet” iddialarıyla birlikte taşındı. Boşanma dilekçesi veren Sevim M., İstanbul Aile Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, şunları anlattı: “Görücü usulüyle evlendik. Eşim, akıl zayıflığı hastalığı nedeniyle askerlikten muaf tutuldu. Eşimin tıbbi olarak çocuk yapma imkânı yok. Anneliği tadabilmek için evlat edinmek istedim ama kocam kabul etmedi. Bunun üzerine, bilgisi dahilinde tüp bebek yöntemiyle laboratuvar ortamında çocuk sahibi oldum. Hamileliğimin tüm dönem B. M.lerinde eşim yanımdaydı ve bana destek verdi. Ancak evliliğin ilk dönemlerinde gördüğüm şiddet son zamanlarda arttı. Boşanmaya karar verdim.”
Çocuğunun velayetini de isteyen Sevim M., aylık 500 TL tedbir nafakası ile 250 bin TL tazminat talep etti.
Karşı boşanma davası açan Hasan M.’de mahkemeye kendi üzerine kayıtlı olan oğlunun karısının sevgilisi Yılmaz B. ile ilişkisinden dünyaya geldiğini öne sürdü ve soybağının reddi davası açtığını bildirdi. 55 yaşındaki Hasan M. de iddialarını “Tüm ayıp ve kusurlar bana yıkılmaya çalışılıyor. Eşim hamilelilik dönemini Yılmaz B. ile geçirdi. Karımın amacı, miras yoluyla edindiğim mal varlığından pay koparmak. Eşimin başka bir erkekle gönül ilişkisi kurması nedeniyle sosyal hayatım mahvoldu. Çevrem beni dışladı” diye sıraladıktan sonra 50 bin lira tazminat talep etti.
‘YARDIMCI OLDUM’
Sevim M.’nin tanık olarak gösterdiği otoparkçı Yılmaz B. de tüp bebek tedavisi için kadının kendisinden yardım istediğini, donör olduğunu, karşılığında ise bir miktar para aldığını anlattı. Yılmaz B., “Birlikte Kıbrıs’taki bir hastaneye gittik. Yapay döllenme için kendisine yardımcı oldum.
Doğumdan sonra Hasan M. eşine baskı kurdu. Bu yüzden babası olmam sebebiyle çocuğu almak istedim” dedi.
“KOCAM GELMEDİ”
S.M.’nin kocasıyla karşılıklı açtığı davalarda bulunan beyanları ise şöyle: “H1986 yılında evlendim. Evliliğimizde çocuk eksikliği hissettik. 2000-2001 yılında kocamın çocuğunun olmayacağını öğrendik. Ancak mutlaka bir çocuk sahibi olmak istedik. Eşim bir şart önüme sürdü. ‘Benim bulduğum kişiden sperm almak kaydıyla çocuk yapabilirsin’ dedi. Donörü kendisi buldu. Semtimizde otoparkındaki adamı eşim tanıyormuş güvendiği için çocuğun ondan olmasını karar verdi. Eşim bağırsaklarından rahatsız olduğu için bizimle KKTC’ye gelmedi. Donörle aynı evde yaşadık. Tüp bebek yaptık. Eşimin aileden geliri var. GATA ise Debilite (akıl zayıflığı) raporu vermiş ve askerlikten de muaf tutulmuş. İyi bir insan olduğu için fedakarlık ederek evliliğimi sürdürdüm.”
‘TÜP DEĞİL NORMAL’
Delilleri, tarafların savunmalarını ve tanık ifadelerini değerlendiren mahkeme, Sevim M.’nin kocasını aldattığı kanaatine vardı. Otoparkçı B.’nin daha önce verdiği ve “Sevim M.’yi 4 yıldır tanırım, sevgiliyiz, beraber yaşadık” ifadesini dikkate alan mahkeme, kadının normal yollardan hamile kaldığına hükmetti.
Çocuğun çiftin nüfus kayıtlarında müşterek çocuk olarak görüldüğünü ancak 5 yaşında olan A.’nın Yılmaz B.’den olduğunu kararında belirten mahkeme, “Sevim M., başka bir kişiden çocuk yaparak, bu kişiyle birlikte yaşayarak, eşine karşı sadakatsiz davranmıştır” dedi. Çifti boşayan mahkeme, Sevim M.’yi ağır kusurlu bularak eşine 3 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi.
Tüp bebek tedavisi nedir?
Tüp bebek tedavisi, kadın vücudunda üretilen yumurta hücrelerinin özel iğnelerle alınarak erkeğin spermi ile laboratuvar ortamında döllenmesi ve elde edilen embriyon veya embriyonların kadın rahmi içine transfer edilmesi işlemidir.
Yorum Yazın