ZORLUKLAR BENİ YILDIRMADI
RÖPORTAJ"Yaşadığı zorlu sürece rağmen hayata sımsıkı tutunan ve "Ya Habibi" şarkısıyla müzik listelerini altüst eden genç şarkıcı Maya Hanbay, Haber Caddesi.com'a çok özel açıklamalarda bulundu. Muhteşem fiziği ve güzelliğiyle de dikkat çeken Maya Hanbay, müzik kariyerine ani bir kararla nasıl başladığını, spor ve estetikle olan bağını ve Adnan Oktar örgütüyle ilgili yaşadığı zorlu deneyimin hayatına ve sanatına nasıl yön verdiğini samimiyetle anlattı. Haydi buyurun sohbetimize...
"YA HABİBİ" ŞARKINIZIN MÜZİK LİSTELERİNDE KISA SÜREDE YÜKSELMESİ SİZE NELER HİSSETTİRDİ?
"Ya Habibi" şarkısını ilk dinlediğimde içimde tarifsiz bir kıvılcım uyandı. O an, profesyonel bir müzik kariyeri planım olmamasına rağmen, kendimi bir anda stüdyo ortamında buldum ve şarkı üzerinde çalışmaya başladım. Bu ani ve tutkulu karar, benim için adeta bir dönüm noktası oldu. Büyük bir sevgi ve emekle hazırladığım bu tekli, benim için sadece bir şarkıdan çok daha fazlası. Her bir notasına, her bir sözüne içtenlikle bağlandım. Projenin bu kadar özel olmasını sağlayan bir diğer önemli faktör de, hepsi birbirinden değerli söz yazarları ve bestecilerin eserlerini seslendirme fırsatı bulmam. Bu değerli sanatçıların katkıları, şarkılarıma ruh kattı ve ortaya çıkan işin kalitesini çok daha üst seviyelere taşıdı. Onların eserleriyle bir araya gelmek, benim için büyük bir onur ve ilham kaynağı oldu. Bu ilk adımı attığım için çok mutluyum.
"MÜZİK, SPOR VE ESTETİK BENİM KİMLİĞİMİ ŞEKİLLENDİRİYOR"
MÜZİK KARİYERİNİZİN YANI SIRA USTA BİR ESTETİSYEN VE BİRİNCİ KADEME ANTRENÖR OLMANIZ, SANATINIZ ÜZERİNDEKİ YARATICILIĞINIZI NASIL ETKİLİYOR?
Sanat kariyerime odaklandığım bu dönemde, hayatımdaki diğer büyük tutkularım olan spor ve güzellik ikinci planda kalıyor gibi görünse de aslında hepsi birbirini tamamlıyor. Spor, benim için bir aile kültürü. Çocukluğumdan beri hayatımın merkezinde yer alan, büyük bir keyif alarak yaptığım bir aktivite. Aynı zamanda, uzman estetisyenlik de benim için çok değerli ve önemli bir meslek. Yıllarca alanında en iyi olan plastik cerrahlarla kliniklerde çalışma fırsatı buldum ve bu deneyim bana paha biçilmez bilgiler kazandırdı. Bu anlamda kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum. Estetisyenlik bilgim, yalnızca mesleki anlamda değil, kişisel hayatımda da bana büyük avantajlar sağladı. Kendi kişisel bakımımı ve cildimi nasıl korumam gerektiğini çok iyi biliyorum. Aynı zamanda, görsel ağırlıklı işler yaptığım için bu hakimiyetim sahne performanslarımda ve kamera önündeki duruşumda da bana büyük bir özgüven katıyor. Müzik, spor ve estetik benim için sadece iş ya da hobi değil; hayatımı anlamlandıran, beni ben yapan üç ana unsur. Bu üç tutku, benim kimliğimi ve sanatsal bakış açımı şekillendiriyor.
ADNAN OKTAR ÖRGÜTÜ: "KENDİMİ SON VİRAJDA BİR FELAKETTEN KURTULMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUM"
HAYATINIZIN ZORLU BİR DÖNEMİNDE, ADNAN OKTAR ÖRGÜTÜNDEN KURTULUŞUNUZUN MÜZİĞİNİZE YANSIYAN BİR YÖNÜ OLDU MU?
Kariyerime başladığım dönemde, aslında aklımda tamamen farklı bir yol vardı. Uzmanlık alanım olan estetik ve güzellik üzerine, ekranda bir sağlık ve estetik programı hazırlamayı planlıyordum. Her şey yolunda gidiyor gibi görünüyordu ama maalesef sektörün içinde istemeden tanık olduğum bazı durumlar, beni yol ayrımına getirdi. Kendi etik değerlerimle bağdaşmayan bu olaylar, beni bu alandan uzaklaştırdı ve kendimi bir anda müzik dünyasının içinde buldum. Bu, beklemediğim bir dönemeçti ama aynı zamanda beni gerçekten mutlu eden bir yol oldu. Müzik sektörüne adım attığımda, tıpkı diğer tüm sektörler gibi, burada da kendi içinde bazı zorlukların ve yapılanmaların olduğunu gördüm. Ancak bu zorluklar beni yıldırmadı. Çünkü müziğin tutkusu ve içtenliği, tüm bu olumsuzlukların üstesinden gelmem için bana güç verdi. Sanatımı icra ederken hissettiğim o benzersiz duygu, verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha kanıtladı. Şimdi, bu yeni yolculuğumda kendi şarkılarımı ve duygularımı dinleyicilerimle paylaşmaktan büyük bir keyif alıyorum.
YAŞADIĞINIZ BU ZORLU DENEYİMDEN SONRA HAYATA BAKIŞ AÇINIZDA NELER DEĞİŞTİ?
Bu süreçte edindiğim en önemli tecrübelerden biri, insanlara güvenmeden önce iki kez, hatta daha fazla düşünmem gerektiğini anlamam oldu. Ne yazık ki, dışarıdan her şey göründüğü gibi olmuyor. Kendimi son anda, adeta son virajda bir felaketten kurtulmuş gibi hissediyorum. Bu durum, bana herkesi kendim gibi düşünmemem gerektiğini bir kez daha öğretti. Maalesef, bazı insanlar size yaklaşırken en zayıf noktalarınızı çok hızlı bir şekilde tespit edip, bu zaaflarınız üzerinden bir bağ kurmaya çalışıyor. Bu tür yaklaşımlar, doğal olarak karşınızdaki kişiye karşı negatif düşünmenizi engelliyor. Ancak bu süreçten sonra, duygularım yerine mantığımı daha ön planda tutmaya başladım ve bu durum beni olası hayal kırıklıklarından koruyor. Yaşadığım bu deneyimler, kariyerimde ve kişisel hayatımda daha sağlam adımlar atmam için bana çok değerli bir ders verdi.
"DEMET AKALIN VE ALEYNA TİLKİ BANA İLHAM VERİYOR"
MÜZİK KARİYERİNİZDE SİZİ EN ÇOK ETKİLEYEN SANATÇILAR KİMLER OLDU?
Müzik dünyasında beğendiğim ve ilham aldığım çok değerli sanatçılar var. Özellikle Demet Akalın ve Aleyna Tilki, benim için ayrı bir yerde duruyor. Demet Akalın'ın kariyerindeki istikrarı, yıllardır zirvede kalma başarısı ve her zaman güçlü duruşu beni çok etkiliyor. O, sahnede ve özel hayatında ne kadar güçlü bir kadın olduğunu her fırsatta gösteren bir ikon. Şarkılarındaki enerji ve dinleyiciyle kurduğu samimi bağ da takdire şayan. Aleyna Tilki ise, yaşına rağmen sergilediği cesur tavır ve müziğe getirdiği farklı bakış açısıyla beni büyülüyor. Kendi tarzını yaratma konusundaki yeteneği ve cesareti, genç nesil sanatçılar için harika bir örnek teşkil ediyor. Her iki sanatçı da, kendi kulvarlarında son derece başarılı ve özgün işler üreterek müzik sektörüne yön veriyor. Onların kariyer yolculukları ve sanatlarına olan tutkuları, bana kendi yolumda ilerlerken ilham kaynağı oluyor.
MAYA HANBAY'DAN GENÇLERE TAVSİYELER
HEM MÜZİK, HEM DE ESTETİK VE SPOR ALANLARINDA BAŞARILI OLMAK İSTEYEN GENÇLERE NE GİBİ TAVSİYELERDE BULUNURSUNUZ?
Spor, benim için sadece fiziksel bir aktivite değil, aynı zamanda hayatıma disiplin ve kararlılık katan vazgeçilmez bir yaşam felsefesi. Düzenli spor yapmak, hem beden sağlığımız hem de zihinsel sağlığımız için inanılmaz derecede önemli. Bir sanatçı olarak yoğun ve stresli bir tempoda çalışırken, spor bana hem fiziksel dayanıklılık sağlıyor hem de zihnimin dinlenmesine yardımcı oluyor. Özellikle genç arkadaşlara en büyük tavsiyem, sporu hayatlarının erken dönemlerinde bir alışkanlık haline getirmeleri. Unutmayın ki, spor sadece fit bir vücut için değil, aynı zamanda kararlı ve güçlü bir karakter inşa etmek için de çok değerli bir araç. Bu yolda en önemli anahtar ise, sürekli ve kararlı olmak. Bazen motivasyonunuz düşebilir ama sporu ertelemeyip istikrarlı bir şekilde devam ettiğinizde, hem fiziksel hem de mental olarak ne kadar güçlendiğinizi göreceksiniz. Sporun size kazandıracağı bu disiplin, hayatınızın her alanına olumlu yansıyacaktır.
BOŞ ZAMANLARINIZDA MÜZİK DIŞINDA NELERLE İLGİLENİRSİNİZ? HOBİLERİNİZ NELERDİR?
Bu aralar hayatımın en yoğun ve en heyecan verici dönemlerinden birini yaşıyorum. Her gün düzenli olarak spor yaparak hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendimi zinde tutmaya çalışıyorum. Spor, benim için sadece bir aktivite değil, aynı zamanda yeni projelerim için ihtiyacım olan enerjiyi ve odaklanmayı sağlayan vazgeçilmez bir rutin. Bu denge, sanatçı kimliğimin getirdiği yaratıcılığı beslememde çok önemli bir rol oynuyor. Şu anda üzerinde titizlikle çalıştığım ve beni çok heyecanlandıran yeni bir proje hazırlığı içindeyim. Henüz yapım aşamasında olan ve üzerinde yoğun bir şekilde düşündüğüm birkaç farklı projem var. Bu projeler, beni bir sanatçı olarak ileriye taşıyacak, farklı yönlerimi ortaya çıkaracak ve dinleyicilerime yepyeni deneyimler sunacak. Her bir projenin detayları netleştikçe, bunları sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bu süreçte hem kendimi geliştiriyor hem de dinleyicilerime layık olacak en iyi işleri ortaya çıkarmak için tüm gücümle çalışıyorum.
YENİ ŞARKILAR VE PROJELER İÇİN PLANLARINIZ NELERDİR? DİNLEYİCİLERİNİZİ NE GİBİ SÜRPRİZLER BEKLİYOR?
Şimdiye kadar hazırladığım klip ve şarkılarda kendimi ve sanatçı kimliğimi tam olarak doğru yansıttığımı düşünmüyorum. Müzik kariyerimin bu noktasında, dinleyicilerime daha otantik ve samimi bir ben sunmak istiyorum. Bu sebeple, eski imajımdan daha farklı bir tarzda, tamamen yeni bir proje ile sürpriz bir çıkış yapmayı planlıyorum. Bu yeni proje benim için bir milat olacak. Amacım sadece şarkı söylemek değil, aynı zamanda müziğimle bütünleşen ve beni tam olarak ifade eden bir görsel dünya yaratmak. Kendi vizyonumu baştan sona yansıtan, her detayıyla titizlikle planlanmış bir imajla dinleyicilerimin karşısına çıkmak, benim için büyük bir heyecan kaynağı. Bu yeni başlangıcın, kariyerimin en doğru ve en dürüst adımı olacağına inanıyorum.
"YA HABİBİ" ŞARKISININ HAZIRLIK AŞAMASINDA YAŞADIĞINIZ EN İLGİNÇ VEYA KOMİK ANINIZ NEYDİ?
"Ya Habibi" şarkısının hazırlık aşamasında yaşadığımız en ilginç ve komik anlardan biri, şarkının nakaratıyla ilgiliydi. Başlangıçta şarkının son nakaratını Arapça seslendirmeyi planlıyorduk. Ancak bu, bizim için hiç de kolay olmadı. Arapça kelimeleri doğru telaffuz etmeye çalışırken stüdyoda adeta bir komedi tufanı yaşandı. Defalarca denememize rağmen, bir türlü istediğimiz gibi olmuyor, ortaya komik ve anlaşılmaz sesler çıkıyordu. O anlarda stüdyodaki herkes gülmekten yerlere yığılacak duruma geliyordu. Bu eğlenceli ve bir o kadar da zorlu sürecin sonunda, şarkının akışını ve samimiyetini korumak adına nakaratı Türkçe olarak okumaya karar verdik. Bu karar, hem şarkının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı hem de o anlar, hep gülerek hatırlayacağımız unutulmaz bir stüdyo anısı olarak kaldı.
Maya hanım Çok teşekkür ederiz.
Ben Teşekkür ederim Mehmet Ali bey.
RÖPORTAJ: Mehmet Ali BABAR
İlginizi Çekebilir