UZUN BİR ARADAN SONRA GERİ DÖNDÜNÜZ; "SÜTLÜ KAHVE" SİZİN İÇİN BİR "YENİ BAŞLANGIÇ" MI YOKSA "YARIM KALAN BİR HİKÂYENİN DEVAMI" MI?
İçimi okudunuz resmen... Evet, bu gerçekten yarım kalmış bir şarkının tamamlanmasıydı. Şarkıyı çok önceden kaydetmiştik ama aranjeyi beğenmedik. Daha sonra üzerinde oynadık; Yıldız’ın vokallerini derinlik katacak şekilde yeniden kaydettik. Hatta şarkının sonuna onun “la la la” vokallerini de ekledik. Zamanla daha da içimize sindi. Ancak araya hayat girdi... İstanbul’dan taşındım, sonra annemi kaybettim. Bu kayıplarla hayata küstüm, şarkıyı unuttum. Ta ki kadim dostum Murat Güneş beni yeniden harekete geçirene kadar... O bana hem şarkıyı hem hayatı hatırlattı. “Sütlü Kahve” onun eseridir zaten. O olmasaydı bu geri dönüş olmazdı.
YILDIZ TİLBE GİBİ DEV BİR İSMİN VOKAL DESTEĞİNİ ALMAK NASIL BİR HİS YARATTI? BU İŞ BİRLİĞİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?
O bir mucizeydi! Yıldız Tilbe bu şarkıya vokal yapmasa, bu şarkı böyle yürümezdi. Vokaliyle şarkımı gerçekten uçurdu. Fikri yine Murat ortaya attı, ben de şansımı denedim. Rica ettim ve... Yıldız kabul etti! Kar, kış demeden geldi, hiçbir şey talep etmeden, sabırla üç kez vokal kaydı yaptı. Gece 01:00’de stüdyoda buluştuk, sabah 06:00’da ayrıldık. Rüya gibiydi. Biz Yıldız’la çok eski dostuz. Ailesini tanırım, sofralarına oturmuşluğum vardır. Onlara büyük saygı ve sevgim var. Yıldız benim için sadece bir sanatçı değil, bir gönül dostu.
"SÜTLÜ KAHVE"NİN DUYGUSAL MELODİSİ KENDİ HAYATINIZDAN İZLER TAŞIYOR MU? BİZE ŞARKININ SİZİN İÇİN ÖZEL ANLAMINI ANLATIR MISINIZ?
Şarkının yaratıcısı Murat Güneş... Zerrin Özer, Gökhan Türkmen, Hadise, Yaşar gibi pek çok sanatçıya şarkılar vermiş usta bir isim. Ve iyi bir terzidir, kime ne yakışır iyi bilir. Bu şarkı da tam bana göreydi. Daha önceki çıkış parçam “Candamarımsın” da ona aitti. Bu iki şarkı da ruhumu yansıtan, beni anlatan eserler. “Sütlü Kahve” tam anlamıyla benim şarkım. Daha iyisi olamazdı benim için. Okuduğum için çok şanslıyım.
ÖNCEKİ HİTLERİNİZ "CANDAMARIMSIN" VE "ZURNA"DAN SONRA, SİZCE "SÜTLÜ KAHVE"NİN MÜZİK KARİYERİNİZDEKİ YERİ NE OLACAK?
“Zurna” hızlı ve eğlenceliydi, çok yakıştı bana. “Candamarımsın” ise duygusal tarafımı ortaya çıkardı. Bu iki şarkıyla hem eğlenceli hem duygusal yönümü gösterebildim. Sunuculuktan şarkıcılığa geçişimi bu iki şarkıyla tamamladım. “Sütlü Kahve” ise bu yolda attığım en duygusal ve samimi adım oldu. Kendimi müzikal anlamda daha bütün hissediyorum.
MURAT GÜNEŞ VE EMRE BAYAR GİBİ İKİ GÜÇLÜ İSİMLE ÇALIŞMAK MÜZİKAL VİZYONUNUZU NASIL ETKİLEDİ?
Emre Bayar, ünlü müzik insanı Burhan Bayar’ın oğlu. O da babası gibi müzikle büyümüş biri ve bu genetik miras şarkıya yansıyor. “Sütlü Kahve”deki hafif arabesk-fantezi havası onun dokunuşudur. Ben zaten fantezi-arabesk türünü severim. Aranjede kemanlar pop değil, fantezi tarzda çaldı. Murat da Emre ile birçok çalışmaya imza atmıştı. Onlar sayesinde ortaya ruhu olan bir şarkı çıktı. Murat işinin peşinden ayrılmaz, ince eleyip sık dokur. Onun profesyonelliği benim en büyük lüksüm.
MÜZİK DÜNYASINDA UZUN BİR ARA VERDİKTEN SONRA GERİ DÖNMENİN SİZDE YARATTIĞI EN BÜYÜK DEĞİŞİM NE OLDU?
Kayıplar ve acılar beni derinden etkilemişti... Annemin ölümüyle hayatla bağım kopmuştu. Ama müzik bana iyi geldi. Yaralarımı sardı, gözyaşımı kuruttu. Ayrıca halkın sevgisini tekrar hissetmek çok güzeldi. Yüzlerce mesaj aldım, beni özlemişler. Ben de onları özlemiştim. KRAL TV günlerinden bu yana tam 14 yıl geçmiş...
"SÜTLÜ KAHVE"NİN HİKÂYESİNDE AŞK MI, KAYIP MI, UMUT MU DAHA BASKIN SİZCE? DİNLEYİCİYE HANGİ DUYGUYU HİSSETTİRMEK İSTEDİNİZ?
Her zaman olduğu gibi, bu şarkıda da acıyla yoğrulmuş bir aşk var. Ben mutlu aşkları pek bilmem... Hayatımda hep kırıldım, ezildim, yıprandım. Kimse beni el üstünde tutmadı. Bu yüzden aşkta da, şarkıda da acıyı severim. Acı, benim en yakın arkadaşım oldu hep. “Sütlü Kahve” de bu duyguyu çok iyi yansıtıyor.
BUGÜN MÜZİK DÜNYASINDA "KENDİNE ÖZGÜ" KALABİLMEK SİZCE NE KADAR MÜMKÜN? VJ BÜLENT OLARAK SİZİ FARKLI KILAN EN GÜÇLÜ ÖZELLİĞİNİZ NE?
Kendin olmak çok zor ve çok yıpratıcı bir yol… Mücadele istiyor. VJ Bülent olarak kendimi kabul ettirmek için çok yara aldım. KRAL TV yıllarında çok taşlandım ama sonunda sevdiler beni. Doğaldım, ürkektim ama kalbim anlaşıldı. Marjinal biri olarak ailelerin evine girebildiysem, bu Allah’ın yardımıylaydı. Ben olduğum gibi oldum hep. Bu da beni farklı kılan en büyük özelliğim.
RÖPORTAJIMIZA KATILARAK BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. SON OLARAK HABER CADDESİ OKUYUCULARINA VE SİZİ SEVENLERE NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Haber Caddesi okuyucularını çok öpüyorum. Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Röportaj: Alper ERGEZ
Yorum Yazın