MEKÂNI CENNET OLSUN!

Evet, tam da okuduğunuz gibi, bir insanın ölümü sonrası taziye evleri ve duyurusu yapılan her yerdeki insanların ölen kişinin yakını ya da yakınlarına temennisi, dilediği ve duasıdır, mekânı cennet olsun. Kim diyebilir ya da düşünebilir ki bu dilek, temenni ya da dua kötüdür ve alakasızdır. Ölen bir insansa üzüntü ve hüzün had safhaya ulaşmıştır, dile gelen de hoş ve isabetli bir temennidir, sonrası ve nihai karar inananlar için yaratıcıya aittir.

İnsan ölmüşse, ölüm ortak gerçeğimiz, ölümü sonrası iyi, güzel, hoş temennilerde bulunmak da ekseriyetle doğru ve kabul görendir. Ölen bu dünyada ki süresini doldurup sonsuz âleme göçen kişi için cennet temennisi, özellikle ölen insan hayatta iken o kişi ile birebir yaşamayan, yaşarken çevresinde olmayıp en az etkili olan insanlar için daha bir doğrudur. Kanaatim odur ki; her insanın her insanın hayatına dair etkisi vardır, kelebek kanadı etkisi, kuramı gibi de, farklı ve felsefi derinliği olan bir mevzuu, bu yaklaşımdan uzak duracağım şimdilik.

Yazımın bundan sonrasında sizde varsınız değerli okurum, düşünün ki ölen kişinin hayatın içinde olduğu sürede siz de varsınız ve o kişinin çok yakınında, yakınında ya da dönem dönem yaşamında bulunanlardansınız. Ketum olun ve düşündükleriniz düşünceleriniz arasında saklı kalsın, sır olsun tek bileninin kendiniz olduğunuz. Kişi öldü, mekânı cennet olsun, dediniz, iyi de yaşarken, hayattayken yaşamının cennet gibi olması için bir desteğiniz, katkınız oldu mu, olmadı mı? Kişi öldü, mekânı cennet olsun, dediniz, iyi de yaşarken, hayattayken yaşamının cehenneme dönüşmesi için bir sebebin sahibi misiniz, değil mi? Kişi öldü, mekânı cennet olsun, dediniz. Siz yaşadığınız süre boyunca ister yakınınız olsun ister ikinci, üçüncü kademede tanıyor olduklarınız, ne etliye ne sütlüye karışmayıp sadece izleyici olanlardan mısınız?

Tuhaf, ne tuhaf değil mi, kategori ayırımı yapınca insan düşünüyor, tüm yaşadıklarını da ilişkilerini de gözden geçirip tekrar düşünüyor. Yaşarken hayatının cennete yakın bir hal alması için neler neler yapabilmem mümkünken aldırmadım, oralı olmadım, aklımı ve insan olma kimliğimi yeterince kullanmadım diyor.

Diğer bir tuhaflık daha var, iyi, güzel, hoş diye bildiğiniz insan, insanlar için, yaşadığı hayat cehennemden beter, görüyor, biliyor tam manasıyla vakıf oluyorsunuz, cehennem gibi bir hayat yaşaması için neden ve etken olmasanız dahi bu hayatın müdahili haline sessiz kalıyor ve öldüğü haberini aldığınızda “mekânı cennet olsun” diyorsunuz! Hayat, hayatlarımız, yaşıyoruz ve ölüyoruz, tüm insanlar tüm bildiklerinin en önemlisi, tüm insanların inanmak konusunda hemfikir olduğu ilk mevzuu, tüm insanlar ölecek. Tüm insanların öleceğine inanan, kendisi de dâhil ölüme tabii bir hayat yaşayan insan, yaşarken neden kendisi dışındaki insanların hayatlarına negatif etkili olur, neden olumsuz geçmesine neden ve etken olur, bu pencereden de bakıp düşünelim.

Mir Murat Demir