MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

ADAB-I MUAŞERET

Ana SayfaYazarlarCELAL KODAMANOĞLU
26 Ekim, 2025, Pazar 19:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
ADAB-I MUAŞERET

 

Özlememek mümkün mü eski günlerimizi? , hatırlarsınız bir zamanlar, okullarda ı “Adab-ı Muaşeret “ diye bir ders vardı. 

Arapça kökenli bir kelime olan “Adab-ı muaşeret”: 

Adap, edebin çoğulu... Muaşeret ise “Birlikte yaşayan kişilerin iyi geçinmesi” demektir. 

Rahmetli babacığımın bana öğrettiği , düzenli bir yaşam sürebilmenin yolu saygıdan, saygının yolu nezaketten, nezaketin yolu görgüden geçer, derdi…

Dilimize yerleşmiş olan bir deyim vardır “ Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı” diye.

Toplumsal bir varlık olan ya da olmak isteyen insan, kendini yaşadığı toplumdan ve o toplumu ilgilendiren değerlerden soyutlayamaz, soyutlamamalıdır. 

Zaman zaman düşünürüm de, toplumun bir parçası konumunda olan her bireyin, özlemini duyduğu değerlerin oluşması, yerleşmesi, gelişmesi ve devamlılığının sağlanması için üzerine düşeni yapması gerekmez mi? 

Hemen hemen hepiniz aynı şeyleri düşünebilirsiniz. 

Genelde kendi arabamı kullansam da, zaman zaman park sorunu olduğundan, toplu taşım araçlarını kullanmaktayım, bakarım, Otobüslerde, Metrobüslerde, Metrolarda, Marmarayda, gençler, takmışlar kulaklarına Bluetooth kulaklık, ellerinde akıllı telefonlar, açmışlar youtube’u müzik dinlerler, yaşlı insanlar, çocuklu anneler, hamile kadınlar ayakta bekler onların umurunda mı, acaba dünyada da bu böylemiydi? 

Geçmişte Japonya’ya hem oğlumu ziyarete, hemde tatil yapmaya gitmiştim. 

“Japonların görgülerine hayran kaldım “ diye söze başlayabilirim. 

Japonlara hayranlığım onların görgü kurallarından geliyor, önce insan diyorlar, birgün sokak aralarında evlerin çoğunluğu birbirine çok benzediğinden yolumu kaybettim, yarım saat aynı sokaklarda dönüp duruyorum, karşıma, formasından ve elindeki çantasından lise öğrencisi olduğunu sandığım bir kız çocuğu ile karşılaştım, İngilizce sadece Station diyebildim, bilirsiniz bizde olsa tarzanca tarif ederler, o kızcağız aldı beni, inanır mısınız istasyonun kapısına kadar götürdü. İki elini göğsünde birleştirerek selam verdi ve ayrıldı… Orada trenlerde, otobüslerde yaşlı, hamile ve çocuklu anneler için ayrılmış yerler var, gençler yolculukta ayakta giderler ama asla oralara oturmazlar. 

Herkes imkanları doğrultusunda minnacık bile olsa bir katkıda bulunsa fena mı olur! 

Ne bileyim yoldaki kırık bir cam parçasını kaldırıp çöpe atmak bile büyük bir katkı değil midir sizce de? 

Olur ya annesinin elinden fırlayan bir çocuğun ayağı takılıp o cam kırıklarının üstüne düşse, ne olurdu? Düşünmek dahi istemem ben. 

Maalesef günümüzde saygının yerini şiddet, nezaketin yerini kabalık ve görgünün yerini şımarıklık almış gibi. Aslında özünde “Benmerkezci” olan insan, bu hızlı değişimi fırsat bilip kendini yargılamak yerine alkışlamayı tercih ediyor maalesef. 

Ve üzülerek söylüyorum ki hatta kendini en üstün insan olarak görmenin verdiği haz sarhoşluğuyla geziyor etrafta.

Nezaket, saygı ve görgü artık sadece tadımlık olarak küçük porsiyonlar halinde ve tamamen yanlış servis ediliyor. 

Görgü; çatalı sola, kaşık ve bıçağı sağa koymakla olmuyor. Ya da saygı; büyüklerin yanında ayak ayak üstüne atmamaktan geçmiyor. Veya nezaket; kadınlar arabaya binerken kapılarını açmak değil sadece.

Adab-ı Muaşeret kuralları ‘İnsan Olmanın’ kuralları bence ve bu kuralların yazılı olmasına da hiç gerek yok. Mesela “Günaydın” demek, gülümsemek, selam vermek, hatır sormaktır , ya da ne bileyim olur olmaz yerde bağırıp çağırmamak, uygunsuz ortamlarda müziği sonuna kadar açıp etrafı rahatsız etmemektir insan olmanın kuralı.

Trafikte deli fişek olup tehlikeye sebebiyet vermemektir, kaldı ki trafikte magandalar ile çok karşılaşmaktayım, sanırsın yarış arabası, sürekli makas atarak giderler, şerit ihlali yaparlar, iki de bir kornaya basarlar.

Aslına bakacak olursak, gerekli gereksiz korna çalmamaktır, sırada beklemeyi bilmek, ben senden daha uyanığım edasıyla önlere kaynamaya çalışmamaktır insan olmanın kuralı. 

Kendi sağlığını korumak için taktığın maskeyi, başkalarının sağlığını tehdit edercesine yere atmamaktır insanlığın kuralı. 

Hak yememek, başkasının hakkını yedirmemektir.

 Yol vermek, yer vermek, kırmızı ışıkta geçmemek, emniyet şeridinden gitmemektir, yerlere tükürmemektir. 

Yediğin çekirdeğin kabuğunu veya mısırın koçanını etrafa atmamaktır. 

Piknik yaptıktan sonra çöpünü toplamaktır, yaktığın mangal ateşini söndürmektir. 

Yediğin iki köfte uğruna ormanları yakmaya sebep olmamaktır insan olmanın kuralı. 

Bir somun ekmeğin yarısını, aç olanla paylaşmak, ihtiyacı olana yardım elini uzatmaktır. 

Ve din, dil, ırk, renk ve cinsiyet gözetmeksizin insana insan gibi davranmaktır.

Saymak la bitmez ama, maalesef köşem doldu.

Habercaddesinde başka bir yazımda buluşmak üzere hoşçakalın ama hep dostça kalın .

CELAL KODAMANOĞLU

Genel Yayın Koordinatörü

Yorum Yazın

CELAL KODAMANOĞLU

    iletişime geç

    CELAL KODAMANOĞLU

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU ADAB-I MUAŞERET
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU KÜLTÜR, ÇEVREYLE BAŞLAR…
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ BİR DOSTU KAYBETTİM: NEŞE AKSOY
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR BİR HANIMEFENDİYE VEDA
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR ŞEMSiYE ve YELPAZELER
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL DUYGULARIN TÜKENDİĞİ ÇAĞ: EMPATİ YORGUNLUĞU
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ TÜRKİYE’DE CİNAYET ARTIŞININ PSİKOSOSYAL NEDENLERİ
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU KEŞKE CAHİL KALSAYDIK
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR ETİ SENİN, KEMİĞİ BİZİM
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER HAYVANLARA KALKAN ELLER KIRILSIN
    AV.MERAL KOÇHAN
    AV.MERAL KOÇHAN ÖRGÜT KURMA VE ÖRGÜTE ÜYE OLMA
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle