Yazmak bir sanat mıdır, değil midir, bu mevzuda ki görüşümü de düşüncelerimi de yazmayacağım. Kendim için de siz değerli okurlarımın da odaklanması ve ivedilikle öğrenmesi gereken bir konuyu işleyip İYİ ile KÖTÜ ayırımını ana tema, konu olarak anlatacağım. İnsan ki akla sahip bir canlı olarak ömür süresinin buluğ süresi sonrası iyi ve kötü ayırımını yapmak, yapabilmek keyfi bir hal değil mecburiyetidir, insan olmanın vazgeçilmez temel ilkesidir.
..
Yönetim değişikliğinden sonra işten çıkarılan liboş bir gazeteci ile yeniden seçilemeyen bir milletvekili yurt dışına çıkmışlar. Bir süre yiyip içip eğlenmişler. Doğal olarak paraları çabucak tükenmiş.
Uzunca bir süre iş aramışlar ve bir çiftlikte hayvan pisliklerini ahırdan kürekle kazıyıp yük arabasına atma işi bulmuşlar. Bir süre çalışmışlar, yaptıkları işte başarılı da olmuşlar.
Çiftlik kâhyası da onları sevmiş ve hallerine acıyarak "Size daha kolay bir iş vereceğim" diyerek onları yumurta paketleme işinde görevlendirmiş.
"Bunların irilerini ve iyilerini bu taraftaki kutulara, küçük ve kötülerini bu taraftaki kutuya koyacaksınız" demiş.
Fakat bizimkiler çok yavaş çıkmışlar, "Bu iyidir, değildir, küçüktür, büyüktür" tartışmaları ile işi aksatmışlar.
Onları gözleyen kâhya yanlarına gelmiş, "Siz Türkiye'de ne iş yapıyordunuz? " diye sormuş.
Bizimkiler "Gazeteci" ve "Politikacı" diye cevaplamışlar.
Kâhya, "Anlamalıydım!" demiş.
"Çok iyi bok atıyorsunuz ama iyiyle kötüyü ayırt etmeyi hiç beceremiyorsunuz! "
..
Evet, kabul etmeliyim ki, bir yaşanmış anekdot ya da kurgu bir metin meramımı anlatmakta çok katkı verdi, sizlerin de anlayıp doğru algılamasına pozitif katkı sunmuştur. Elbette ayırım yapma konusu günlük hayat akışımız içerisinde aldığımız eğitim, öğretim, birlikte hayatımızı idame ettirdiğimiz insanlar, hayata bakış açımız, uzmanlığımız, beceri ve yeteneklerimizle doğru orantıda seyreder. “Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz” özdeyişimizin verdiği mesaj gibi doğru ve yanlışı ayırt edebilme becerimiz seçtiğimiz meslekle, uğraşlarımızla birbirini tamamlayabilmelidir. Ülkemde politika yapmak, politik hayatın içinde olmak bir meslek midir, uğraş mıdır, bir dönem ya da süre için sorumluluk almaya, karar verebilme sorumluluğuna talip olmak mıdır, birlikte düşünelim. Politikacılık gibi gazetecilik de kendi özelinde sorumlulukları olan, insanlara doğru bilgi aktarımını temel kıstas olarak kabul edilen özel bir uğraş dalıdır. İnsanların, tümümüzün, ergen yaşları geçmiş isek doğru ile yanlışı ayırt edebilmek, iyi ile kötüyü ayırt edebilmek, isabetli seçimler yapmak, keyfi bir hal değil, insan olma sorumluluğumuz, mecburiyetimizdir.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın