Beşiktaş bir kulüpten öte, bir aşktır.
Beşiktaş, uğruna ömür adanan bir sevda, dünyaya meydan okuyan bir duruştur.
İşte şimdi, bu büyük sevdanın onurunu yeniden ayağa kaldırma zamanı!
Beşiktaş Jimnastik Kulübü…
Sadece bir spor kulübü değil bu isim. O, maziden bir çınar. Dik duran bir geçmişin, başı öne eğilmeyen bir onurun, omuz omuza duran binlerce yüreğin simgesi. Onun rengi sadece siyah ve beyaz değil; inanç, direnç ve karakterin de rengidir Beşiktaş.
Şimdi yine bir seçimin arifesindeyiz. Hafta sonu yapılacak olan yönetim kurulu ve diğer kurulların seçimleri, yalnızca sandıktan çıkacak isimleri değil, Beşiktaş’ın yarınını belirleyecek. Bu seçim, sıradan bir tercih değil; bu seçim, geleceğin temellerine hangi harçla devam edeceğimizi seçeceğimiz bir dönemeçtir.
Yıllardır içimi burkan bir konu var: Tüzük.
Beşiktaş’ın anayasasıdır bu tüzük.
Kulübün karakterini, işleyişini, geleceğe olan bakışını belirleyen temel metindir. Ama ne yazık ki, yıllar boyunca her gelen yönetim bu pusulayı kendi yönüne çevirmeye çalıştı. Gereksiz değişikliklerle tüzük adeta bir yapboza dönüştürüldü.
Oysa bu tüzük, bizim Beşiktaş’ımızın anayasasıdır. Keyfi şekilde değiştirilmemeli, her gelenin elinde şekil alan bir belge olmamalıdır.
Tüzük, kişisel iktidarların aracı değil; camianın kutsalı olmalıdır. Çünkü biz Beşiktaşlıyız. Biz, duruşu olanların, ilkeleri eğip bükmeyenlerin yeriyiz.
Bu yüzden, bu seçim sonrası ilk icraatın tüzüğün yeniden yazılması olması gerektiğine inanıyorum. Gereksiz, işlevsiz, kulübün şeffaflığına ve demokratik yapısına zarar veren her madde gözden geçirilmeli, Beşiktaş’ı fabrika ayarlarına döndürecek bir anlayışla hareket edilmelidir.
Ve bu görevin adresi bellidir: Oğuz Anter.
Bu konuda derin bilgisi, objektif duruşu ve Beşiktaş’a olan adanmışlığıyla Anter, Beşiktaş’ın anayasal yapısını yeniden inşa edecek en doğru isimdir. Yeni yönetim, vakit kaybetmeden bu sorumluluğu ona vermeli ve Beşiktaş'ı hak ettiği kurumsal zemine taşımalıdır.
Çünkü Beşiktaş sadece bugünün değil, yarının da sorumluluğudur.
Ve yarını sağlam bir temel üzerine kurmanın yolu, geçmişin özüne, yani fabrika ayarlarımıza dönmekten geçer.
Biz Beşiktaşlıyız.
Her şeye karşı olabiliriz, ama Beşiktaş’ın özüne karşı asla!
Burhan AKDAĞ
Yorum Yazın