Yıllardır alışık olduğumuz sokak isimlerinin , numaralarının değişmesi beni çok şaşırtıyordu. Zaten adres bulma özürlüydüm, çünkü hep yanımda bir bilenle annemle ya da arkadaşımla gittiğim için nasıl olsa onların bilgisi beni götürüyor diye hiç merak etmemiştim.
Nerede, hangi durakta iniyor, hangi caddeden geçiyor, hangi sokağa sapıyorduk? Apartman ismi, daire numarası bile dikkatimi çekmiyordu. Yanımdakilere güvenim tamdı, onlar elleriyle koymuş gibi binayı buluyor, içeri giriveriyorduk. Annem yok artık, ne akıllı bir kadınmış, eline yazılı adres verin Fizan nerede ise oraya giderdi, ayaklı navigasyondu benim annem.
Altmış yıldan sonra şimdi kendi kendime becermeye çalışıyorum, her bir yakınımın , arkadaşlarımın adreslerini telefonuma kaydediyorum.
Şimdi gelelim asıl konumuza. Hani dedik ya sokak isimlerinin değiştiğini, “Kapıcı” kavramı da değişmiş “Apartman Görevlisi” olmuş. Hangi ara olmuş inanın bilmiyorum ama bu yüzden yani Kapıcıya kapıcı dediğim için hakaretten mahkemeye verildiğimi , Üç yıl süren bir süreç geçen yıl beraatle sonuçlanınca nasıl bir nefes aldığımı bilemezsiniz.
Olayın açılımını yapayım size;
Eşimin babası beyin kanaması geçirip bakıcıya muhtaç olduğunda kayınvalidem sağ ve sapasağlamdı. Hasta başında ölü beklermiş , kadıncağız üç yıl önce öldü. Ama zırt pırt eve giriyor diye kapıcılarında ki anahtarını almış böylece düşmanlık tohumları atılmış , biz olaya yeni vakıf olmuştuk. Ev çok güzel ve şık döşeli, bizim büyükler hem çok titiz hem çok zevkli hem herşeye meraklı.
Dev gibi kayınpeder beyne pıhtı atınca bir anda elden ayaktan düşmüş oldu , artık bakıcısı var ve yutma , konuşma merkezindeki pıhtı dağılmadı, mamayla besleniyor ve hiç konuşamıyor, çok güvendiği oğlu yerine koyup evinin , arabasının anahtarını verdiği kapıcısı tam bir külhanbeyi oldu (Ali kıran , baş kesen gibi) Bu durumu görünce kayınvalidem hemen anahtarları aldı, tabi ki bundan sonra zorlu bir döneme girdik, zaten evin tüm ihtiyacını biz götürüyoruz ama kapıcı nerdeyse çöpü bile almıyordu. Ev artık Kırgız bakıcıya emanet biz her hafta akşamları gidip geliyoruz.
Evin her türlü masrafını, bakıcı ücretini, sigortasını, hafta sonu harçlığını, evin arızalanan tamir vesairelerini, aidatlarını eşim karşılıyor. Lüks bir semt, daire sayısı az, aidatlar bir hayli yüksek onları öderken ekstra aidat toplanıyormuş bizim bunlardan haberimiz yok, çünkü numaralı küçük bir pusula yolluyorlar, üstünde yakıt ve su gideri yazılı. Bakıcı kadın bize kağıdı veriyor, ödeme yapıyoruz ekstre bilgisi yok, yönetim whatsapp grubuna eşimi dahil ettiler, bir de baktık ki bir ay geçmiş bazı ödemeyenlerle birlikte biz de icraya veriliyoruz.
Eşim “Neyin nesi soruver” dedi, ben de WhatsApp’ın yöneticisine hitap ederek bu kapıcınızın suçu , bakıcı kadına kağıdı vermiş ya da söylemiş olsa biz onu da öderdik diye yazdım, çünkü kayınpederim o binada Altmış yıldır oturuyordu ve herşeyi planlı , ödemeleri düzenli , saygılı çok titiz bir insandı .
Meğer daire sakinlerinin en alt kısmında kapıcı da guruba dahilmiş , bana oradan ona kapıcı dediğim için gururuna dokunmuş hakaret saymış yazdılar döktürdü eşim de sen benim eşime nasıl böyle hitap edersin diye telefon edip bağırınca beni mahkemeye verdi.
Watsappta yazdığım kapıcı demem yazılı belgeymiş. Apartman görevlisi demem lazımmış , neyse ki ters kelepçeli değil kolumda çantamla iki kez mahkemeye katıldım. Kapıcılığın öteden beri bilinen tescilli bir meslek olduğunu , hava parasıyla kapıcılığın satıldığını , bununla ilgili film bile çevrildiğini ( Kapıcılar Kralı )hakime söyledim ve WhatsApp gurubunda kapıcının olmaması gerektiğini, şikayetlerin yönetime bildirildiği bir platformda kapıcının herşeye neden vakıf olduğunu, bunun yanlış bir davranış olduğunu söyledim, tabi ki bunun için özür dilemedim ama kapıcının artık yalnızca bizden, maaşını aldığın, yan gelir olarak ekmeğinin kesildiğini ( Kayınpederden çokça hediyeler aldığı için ) anlattım hakime , hakaret davam geçen baharda bitti, Beraat ettim bizden tazminat talebinde bulunmuştu beş kuruş alamadı üstelik bana küfrettiği için ceza yedi.
O günden sonra apartman görevlisi demeyi öğrendim mi ? Yok vallahi “kapıcı” diyerek devam ediyorum hayatıma, çünkü ben de ki alışkanlıklar değişmiyor ne yazık ki, bu onları aşağılamak değil, benim onlara saygım sonsuz çünkü meslek olarak onu seçmişler. Üç kapıcı yaşadım ömrü hayatımda , onlar çoluk çocuk bayramın ilk günü bize bayram kutlamaya gelirler ellerimizi öperler ben üçüncü gün mutlaka bir kutu çikolatayla onları ziyaret ederim.
Bu da benim babamdan kalan bir miras . Ama artık apartmanda değil bir site de oturuyorum , ben buraya taşındığımda herkes site görevlisi diyordu , ben de öyle öğrendiğim için Bu kavrama alışmam çok kolay oldu, hepinize sevgiler saygılar…
Haftaya bir başka konuda buluşmak üzere hoşçakalın
FATOŞ ACAR
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın