Kendini ve ailesini kimseye muhtaç etmemek için hayatın tüm zorluklarına rağmen helal kazançla, alınteriyle, bitmek bilmeyen bir emekle, yılmadan, usanmadan çalışmak ve yorulmak En kutsal mücadele değil midir ? O halde ;
Selam olsun ; hiçbir kimseye minnet etmemek, hiçbir kimseye kendisini ve ailesini muhtaç etmemek için helal kazançla, alın teriyle, hayata ve dünya kapital sistemine karşı emek ve mücadelesiyle tüm beden ve beyniyle savaşanlara…
Selam olsun ; hayatını emek etmeden hızlıca ve kolay para kazanmayı dayatanlara rağmen, alın terini tercih edenlere …
Selam olsun; kendi hayatını fedakarca, cefakarca, korkusuzca onurluca, şereflice hak yememek ve hak yedirmemek korkusuyla yaşayanlara ve yaşatmamak için ailesine ve topluma en değerli miras olarak, ‘’kimsenin bir hakkına girmeden sadece helal ve alınteriyle ‘’ yaşanılmasını bırakanlara…
Selam olsun; tüm toprakları bereketle dolu ülkesini sadece ‘’ÜRETİMLE- EMEKLE - ALINTERİYLE ‘’ kalkındırmak için UMUDUNU YİTİRMEDEN BÜYÜK BİR DAYANIŞMA İÇERİSİNDE MÜCADELE EDEN EMEKÇİLERE…
Selam olsun; kavuran güneşin altında elleri nasır tutan, alın teri döken emekçilere …
Selam olsun ; güneşe hasret yerin yüzlerce metre altında kazmasıyla, bedeniyle evine ekmek götürenlere …
Selam olsun ; kitapların içinde okulda,dersde,sırada,çağdaş medeniyeti yakalamak isteyen gençlere …
Selam olsun ; baskıya, zorbalığa rağmen hukukun üstünlüğüne inanıp hukuku savunanlara…
Selam olsun ; bulaşıcı hastalık demeyip çolunu çocuğunu görmeden günlerce hastaneye kapanan can kurtaran sağlık emekçilerine …
Selam olsun nerde duracağını bilip taviz vermeyenlere…!
Günümüz dünyasında Milyarlarca insanın mahkûm edildiği kapitalist dünyada, nüfusun çoğunluğu her geçen gün daha kötü ve güvencesiz koşullarda yaşamaya itiliyor. Küresel ölçekte milyarlarca emekçinin oluşturduğu işsizlik, açlık ve sefalet ordusuna her gün on binler ekleniyor.
İşçi sınıfının çetin savaşlarıyla kazandığı sosyal, siyasal ve ekonomik haklara yönelik saldırılar pervasızca tüm dünyada artıyor. İleri kapitalist ülkeler de dâhil olmak üzere demokratik hak ve özgürlükler alabildiğine geriliyor.
Tarihsel gericilik dalgasının üst safhalara taşındığı ülkelerdeyse toplum cezaevi koşullarında baskı ve zorbalıkla nefessiz bırakılıyor.
Bununla beraber işçi sınıfı üzerindeki dizginsiz sömürünün bir sonucu olarak sınıfsal kutuplaşma derinleşiyor, zenginler ile yoksullar arasındaki uçuruma her ülkede yeni rekorlar ekleniyor.
Milyonlarca yaşam kapitalizmin yarattığı yoksulluk çukurunun dehlizlerinde yok olup gidiyorlar.
Milyonlarca yaşam kapitalizmin yarattığı yoksulluk çukurunun dehlizlerinde yok olup gitmemesi için “ ADİL, ADALETLİ , HAKÇA YAŞAMIN’’ egemen olması elzemdir ; ekonomik düzenin her noktasında sömürüye müsaade etmeyen, herkese hakkını veren, herkese karşı eşit davranan ve herkese fırsat eşitliği veren, herkesin faydalı, yapıcı faaliyetlerini destekleyen, ekonomik faaliyetleri teşvik eden, ekonomik gelişmenin önündeki lüzumsuz ve haksız engelleri ortadan kaldıran bir ekonomik düzenin, zulümden hakka dönmek ve böylece gerçekte var olan, tabiî olan, hakka dayalı olan bir düzenin bugünün şartlarına göre yürürlüğe konması, “Hakkı Üstün Tutan” ve batılla her daim savaş içerisinde olunması gerekmektedir.
Böylelikle Adaletsizliğin haksızlığın olmadığı, emeğin sömürülmediği 1 Mayıslara.
Emeğin bayramı kutlu olsun!
Babama atfen ; EMEKTAR BABAMIN gününü kutlarım…
AVUKAT ONUR YAĞIŞAN
Yorum Yazın