O günü unutmam mümkün mü, Asumanın elinden sıkı sıkı tutmuş, onu Kartal Lütfi Kırdar hastanesinin Onkoloji bölümüne götürüyordum…
Onkoloji: adı bile soğuk hastane bölümü. Biricik arkadaşım ilk kemoterapisine başlayacaktı… Hastane koridorlarında bir koşuşturmadır gidiyordu, girdik bir odaya, arkadaşım korkuyordu, haklıydı da, ilk defa kemoterapi ile tanışacaktı…
Arkadaşlık ! Arkadaşlık benim için çok önemliydi, hayatımda iz bırakmış arkadaşlarım vardı, eminim ki onlar bir alo dememle yine yanımda biterlerdi İşte arkadaşlık bu kadar önemliydi benim için, benim değerimi bilen bilir, bilmeyen kendi bilir diye okumuştum sosyal medya da, aynende öyleydi, Asuman ile biz Erenköyde aynı mahalle çocuğuyduk, çok güzel bir kızdı, ama bahtı güzel olamadı, kızıyla başbaşayız kaldı neyse arkadaşımın yanında kimse yoksa da ben vardım, ben bir orduya yeterdim., arkadaşımı hiç bırakmadım, o kemoterapi serumunun zorluklarını bilirdim, ben saatlerce arkadaşımın kemoterapi seansının bitmesini bekledim, zordu. çok zordu Bugünlük seansı bitince bırakmadım arkadaşımı, bırakamazdım, yakınlarım bilir beni, zor günlerinde ben hep arkadaşlarımın yanında olurum, koluna girdim, devasa hastanenin otoparkında çevirdiğimiz bir taksiye atlayıp arkadaşımı evine bıraktım,
Önce sağlık. Bu benim için çok önemliydi, bende yıllar önce bu devasa hastanenin koridorlarında az koşuşturmamıştım, o zor günlerimde yanımda olan arkadaşımı unutmam mümkünmü, asla asla, şimdilerde yanımda olmasada olsa da, olsun, ben sağlıklıyım ya bu yeter bana, ondan aldığım bu iyilik bayrağını taşıyorum, ben sağlığıma kavuştum, şimdi arkadaşlarımın yanındayım, İnançlı biriyim, Allahıma hep dua ederim, Arkadaşım iyileşsin bu lanet hastalıktan kurtulsun diye.
O günden sonra hep Asuman’ın yanında oldum, onu Kemoterapiye ben götürdüm, akrabaları yokmuydu, elbette vardı, Kızı Almanya’daydı, burada ki akrabaları ise sadece uzaktan bir merhaba diyorlardı. Olsun ben yeterim arkadaşıma, bu benim için büyük içhuzurdu çünkü. Bilirdim iyi günde herkes herkesin yanında, yeterki düşmeye gör, işte o zamanlar, kaldıysa gerçek dostların yanında olur, siz yine de onların kıymetini bilin derim ben, gerisi boş
Asuman günden güne eridi, canım benim kuş kadar hafifledi, zorda olsa bana alo derdi. ben işlerimi bırakır koşardım arkadaşımın yanına, işte yine koşmuştum, aldım hastanenin yolunu tuttum, doktoru ile görüştüm, hastalığının dördüncü evresinde olduğunu , kanserin karaciğerinde metastaz yaptığını yapılacak birşey olmadığını söylemesine rağmen yine de gözlerim yaşlı yatırdım onu hastaneye. Almanya’yı aradım kızına haber verdim, durumu anlattım, aldığım yanıt o sıcak yaz havasında bana soğuk duş yaptırdı
-İşlerim var Seçil abla, izin alamam, Geçmiş olsun
Dondum kaldım… günler sonra gece yarısı uykumdan uyandıran o telefon yoğun bakım hemşiresinden geldi…
-Seçil hanım, Asuman hanımı tüm müdahalelerimize rağmen maalesef kaybettik başınız sağolsun!
Yataktan fırladım, çok değil yarım saat içerisinde hastanedeydim. bütün günüm ağlamakla geçti, dini vazifelerimizi yerine getirip arkadaşımı toprağa verdim, kader işte, yalnızlık ne kadar zor birşey isterdim arkadaşımın son anlarında yanında olmak olmadı ne yapayım.
Yıllar geçti , bir gün bir telefon baktım ki, kızından ! Açtım telefonu,
İstanbula gelmiş te, Annesinin mezarını soruyordu. söyleyecek o kadar çok sözüm vardı ya sustum, sadece
-Dirisinin yanında değildin, ölüsüne gidipte ne yapacaksın, Bilmiyorum mezarını dedim ve telefonu suratına kapattım!
Her yerden engeli bastım defoldu gitti işte.
Arkadaşımın sözünü hiç unutmam, derdi ki, “Akrabalarını seçme şansına sahip değilsin, ama arkadaşlarını sen seçersin, umarım seçimlerin doğru olur Seçil” derdi O haklı çıktı maalesefki akrabaları seçmek şansına sahip değil kimse, ama arkadaşlarını kendi seçiyor, Asumancığımda eminim doğru bir seçim yapmıştı. .
Bu haftaki köşemi de sana ayırdım, güzel arkadaşım, yerinde huzurla uyu,
Bu günlükte bu kadar haftaya Haber caddesinde başka bir konuda buluşmak üzere
Sağlıcakla kalın değerli okurlarım.
Seçil Eskioğlu
Gazeteci, Yazar
Yorum Yazın