"Şimdi Ben Bu Şarkıları Kime Söyleyeyim?"
Bugün içimden bir parça daha koptu.
O, sadece bir müzisyen değildi. O, şarkılarla konuşan, susarak bile çok şey anlatan bir adamdı. Her cümlesi bir şarkıya dönüşürdü. Her şarkısıysa bir hayat dersine. Onu dinlerken, içimizdeki yaraların bile melodisi olurdu. Gülümserken bile hüznü taşırdı gözlerinde. Sessizce anlatırdı dertlerini. Ve biz de onunla sessizce ağlardık, fark ettirmeden, içimize içimize…
“Bir gün birileri çıkar karşına ve dersin ki işte bu!” derdi…
O sesiyle, o duruşuyla, hepimizin hayatına “işte bu” dedirten bir iz bıraktı.
Ben onun şarkılarında kendi yalnızlıklarımı buldum. Kimi zaman bir aşk acısına merhem oldu sesi, kimi zaman bir dost kaybına yaren. Öyle gerçekti ki anlattıkları… Ne abartı vardı ne yapaylık. Bir sokak lambası kadar sade, bir eski dost kadar içtendi.
Şimdi, ne zaman “Neler Oluyor Bize?” çalsa bir yerlerde, içimden “bize ne oldu gerçekten?” diye sormaktan kendimi alamayacağım. Ve o artık cevap vermeyecek. Ama melodisi kalacak kulağımızda…
İnsan bazen hiç tanımadığı birine içten içe çok yakın hisseder ya, işte İlhan Şeşen de öyleydi benim için. çok samimi değildik, belki aynı masada bir çay içmedik… Ama şarkılarıyla çok kez dertleştik. O söyledi, ben dinledim. O sustu, ben anladım.
Şimdi soruyorum kendime:
Ben bu şarkıları artık kime söyleyeceğim?
Hoşça kal güzel insan…
Hoşça kal zarif ruh…
Sen bizim kalbimizde her zaman söylemeye devam edeceksin.
Ve biz her zaman seni, o derin sesiyle anımsayacağız.
Burhan AKDAĞ
Yorum Yazın