Bu hafta da ne yazayım diye düşünürken, konu başlığım, arkadaşımın sosyal medya sayfasından geldi,
Atarlı yazıları ile tanınan arkadaşım, ilginç bir paylaşım yapmıştı..
“İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok sevdim.” Aslında çok ama çok doğru bir söz, bilirim ki, o da hayvanları çok sever, sokakta köpek ile karşılaşsa, gider onu sevmeye…
İlginçtir, benim de şahit olduğum çok zamanlarda, o saldırgan hayvan birden sakinleşir ve kendini sevdirir, bunun sebebini sorduğumda bana,
“ Hayvan sevgisi yapmacık olmaz Seçil , o içten gelmeli, hayvanların burunları çok hassastır, o senin kokundan anlar ona zarar verip vermeyeceğini” demişti… hatta bir defasında anılarının arasında geçmişte evinde kedi beslediğini, o hayvana veteriner kontrolünde çocuk gibi baktığını, ama yaşından sonra öldüğünde hçkıra, hıçkıra ağladığını, üzerinden seneler geçse de, “Minnoş” adını verdiği kedisini asla unutamadığını söylemiştir bana.
Bende hayvanları çok ama çok severim, sevmesine de onun kadar değil herhalde, ben öyle devasa boyuttaki, sokak köpeklerine yaklaşamam korkarım, kimbilir belki de bu korku çocukluğumda Göynükteki köyümüzde, Çomar adlı köpeğimizin beni ısırması bu yüzden kuduz aşıları yememden kaynaklanıyor olabilir.
Ama şunu iyi bilirimki hayvan sevgisi bambaşka bir şey yaşamadan bilinmez.
Bence İnsan ruhunun bir parçasıdır hayvan sevgisi… Eski yıllarda, bir film izlemiştim “Hachiko” gözyaşlarıma hakim olamamıştım, gördüm kü, bir köpeğin dostluğu çok insanın dostluğundan daha sağlamdır.
Onların arkadaşlığı dostluğu harbiden dostluktu.
Sizi ne olursa olsun bırakıp gitmez. Karşılığında sadece sevgi ister. İki lokma yemekte çok olmasa gerek.
Bence en iyi arkadaşlarımız hayvanlardır. Ne soru sorarlar, ne arkandan dedikodunu yaparlar, ne kusur kabahat bulurlar.
Ve sonunda geçen ay Bağdat Caddesi'nde Ped shop mağazası olan kardeşim bana hayatımın en büyük hediyesi geldi diyebilirim. Hayvanları çok sevdiğimi bilen kardeşim bana bembeyaz cins kedi hediye etti,
Kedime ad koyacaktım ama kardeşim bana onun adının “Kartopu ” olduğunu söyledi, Kartopu benimde bir parçam gibi tüm gün benim peşimde küçük bir çocuk gibi dolanıyor, arada koşup oynuyor, ben yazılarımı yazmak içim çalışma odama geçince o da masama gelip bilgisayarımın yanında yatıyor, En çok sevdiğim ise, gece yatağımın bir ucunda benimle uyuyor, benimle kalkıyor
Dedim ya küçük bir çocuk gibi.
İnanın bana onunla oynarken stress atıyorum, uzun tüylerini okşadıkça rahatladığımı hissediyorum.
Tabiki masraflı ama inanın o masum bakışlarıyla sizi esir alıyor ne ona aldığınız yaptığınız mamanın aşıların masraflarını görmüyorsunuz, çünkü evlat gibi oluyorlar.
“Ay kedin mi var gelmem” dediklerinde, önce çok üzülüyorum ama kızmıyorum çünkü sevmek ayrı bir şey..
Hayvanları sevelim, hayvansever insanlar merhametli ve saf sevginin gücünü bilen insanlardır.
Ona ihtiyacınız olduğunda, sizi de asla yalnız bırakmayacağını gördüğünüz de, birine güven duyabilmenin güzelliğini size gösterecektir.
Bugünlükte bu kadar, Haftaya Pazartesiye yine aynı saatte Haber caddesinde başka bir konuda buluşmak üzere kalın Sağlacakla.
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın