Kentsel dönüşüm, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleştiği bu dönemde sadece bir tercih değil, bir zorunluluk haline gelmiştir. Özellikle İstanbul, İzmir, Kocaeli gibi yüksek riskli bölgelerde bulunan eski yapıların yenilenmesi hem can güvenliği hem de modern şehirleşme açısından büyük önem taşıyor. 2025 yılı itibarıyla devlet bu süreci hızlandırmak ve teşvik etmek adına önemli destekler ve kredi imkânları sunuyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sunulan teşvikler, hem hak sahiplerini hem de müteahhit firmaları bu sürece dahil olmaya teşvik ediyor. 2025 itibarıyla destek tutarları ciddi ölçüde artırıldı. Bir konut için sağlanan hibe desteği 875.000 TL’ye, iş yerleri için ise 437.000 TL’ye kadar çıkıyor. Ayrıca dönüşüm sürecinde evinden taşınmak zorunda kalan vatandaşlara 8.000 TL’ye kadar kira yardımı ve 125.000 TL’ye kadar taşınma desteği de veriliyor. Özellikle büyük şehirlerde kira desteği büyük bir ihtiyaç haline geldi. Eski binaların yıkılmasıyla birlikte ortaya çıkan geçici konut ihtiyacı, devletin sunduğu bu yardımlarla bir nebze de olsa hafifletiliyor. Ayrıca taşınma yardımı, hem ev hem de iş yeri sahipleri için büyük kolaylık sağlıyor. Bu destekler, vatandaşın dönüşüm sürecine daha hızlı ve gönüllü şekilde katılmasını sağlıyor
Krediler, Vakıfbank ve yetkili diğer bankalar aracılığıyla verilmektedir. Başvurular için gerekli belgeler şunlardır: Riskli yapı raporu, Tapu fotokopisi, Kimlik belgesi
Kentsel dönüşüm uygulamalarının gündeme gelmesi ile en çok merak edilen hususlardan biri de riskli yapı tespiti olmuştur. 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunda da belirtildiği üzere kentsel dönüşüm sürecinin ilk aşaması riskli yapının tespit edilmesidir. Riskli yapı olası bir afette etkilenebilecek nitelikte olan can güvenliği açısından risk taşıyan yapılardır. Kentsel dönüşüm uygulaması ile bu yapıların ihtiyaca göre güçlendirilmesi veya yıkılarak yeniden inşası amaçlanmaktadır.
Kentsel dönüşümden faydalanmak için yapının riskli yapı olduğuna dair tespitin mutlaka yaptırılması gerekmektedir. Bir yapıya ait riskli yapı tespiti taşınmazın malikleri tarafından yaptırılabilir. Riskli yapının maliklerinden yalnızca birinin başvuruda bulunması yapılacak tespit için yeterlidir. Ayrıca maliklerin yasal temsilcileri de malikler adına başvuruda bulunabilir. Ancak kiracıların doğrudan riskli yapı tespiti yaptırma hakkı bulunmamaktadır. Kiracılar oturdukları yapının güvenli olmadığını düşünüyorlar ise Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bu hususta şikayette bulunabilirler. Eğer Bakanlık bu şikayeti yerinde bulur ise maliklere 30 gün içinde karot aldırmalarını bildirir. Malikler tarafından karot aldırılmazsa bakanlık tarafında masrafları maliklere ait olacak şekilde karot işlemi yaptırılır.
Riskli yapı tespiti yaptırmak için maliklerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, taşınmazın bağlı bulunduğu belediye, il özel idaresi veya Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlardan birine başvuruda bulunması yeterlidir. Tespitin masrafları tespiti malik tarafından karşılanır.
İlgililerin başvurusu üzerine lisanslı kurum ve kuruluşlardan oluşan uzmanlar riskli olduğu düşünülen yapıya gelerek yapının dayanıklılığının tespiti amacıyla belli işlemler yapar. Bunlardan en bilineni ve kentsel dönüşümden faydalanmak için yaptırılması gereken işlem karot alma işlemidir. Karot alma işleminde binanın kolon, kiriş gibi kritik noktalarından silindir şeklinde numuneler alınmaktadır. Binanın iç ve dış malzemesinin ne kadar dayanıklı olduğunun, beton kalitesinin ve demirin dayanıklılığının tespiti karot alma işleminden sonra yapılacak incelemeler sonucu ortaya çıkacaktır. Şayet karot alma işlemi neticesinde binanın depreme dayanıksız olduğunun tespiti halinde kentsel dönüşümden faydalanılabilecektir.
İlgililere verilen 15 günlük süre içinde riskli yapı tespitine itiraz edilmez ve belirlenen süre içinde riskli yapının yıktırılması sağlanmazsa idare tarafından duruma el atılmaktadır. İdare maliklere 30 günden az olmak üzere ek süre vererek yapı yıktırılmazsa bu defa kendilerinin yapının yıkım işlemlerini yapacağını yapının tahliye edilmesi gerektiğini bildirir. Bu süre sonunda da riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması durumunda riskli yapıya elektrik, su ve doğal gaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması söz konusudur.
İlgililer tarafından yıktırılamayan yapılar idare tarafından yıkılır veya yıktırılır. Malikler tarafından yıktırılmadığı için idare tarafından yapılan veya yaptırılan tahliye ve yıkımın masraflarından malikler hisseleri oranında sorumludur. Riskli yapılarda yıkım işlemlerinden sonra yapılacak işlemler konusunda maliklerin hisseleri oranında en az üçte iki (2/3) çoğunluk ile karar alması gerekmektedir. Malikler alacakları bu karar ile bina yıkıldıktan sonra yapılacak işlemler konusunda anlaşabilir, yeninden bina inşa edilmesi konusunda anlaşabilir, istenilen firma ile anlaşma yapabilir.
AV.MERAL KOÇHAN
HUKUK DANIŞMANI
Yorum Yazın