Müzik sadece kulağa değil, bazen yüreğe de dokunur. Ve bazı şarkılar vardır, bir sabah gibi doğar; güneşle değil, umutla aydınlanır. 2025 yazında, işte böyle bir sabaha uyandı Türkiye müziği: adı Manifest.
Dört genç kadın… Ne kendilerini yıldız diye sunuyorlar, ne de gösterişli laflarla sahneye çıkıyorlar. Onlar sadece şarkı söylüyorlar. Ama öyle bir tonla ki, hem kalabalığı harekete geçiriyor, hem içimize fısıldıyorlar: “Biz buradayız.”
İlk şarkıları “Arıyo”, sosyal medyada bir esinti gibi yayıldı. Sözleri belki çok yeni değil ama söyledikleri biçim yeni: naif, özgüvenli, tasasız. Tınısı, uzun zamandır kulağımızın alışmadığı bir tür “iyi niyet” barındırıyor içinde.
Sonra “Manifestival” geldi. İsmi oyunlu, ruhu ciddiydi. Sahne düzeni, ışıklar, danslar… Hepsi özenliydi ama gözümüze sokmadan. Çünkü mesele gösteri değil, hissettirmekti. Ve seyirci hissetti. Gülümseyen yüzler, ritme ayak uyduran eller, telefondan uzak duran gözler… Ender rastlanan bir samimiyet hali.
Manifest, belki dünyayı değiştirmeyecek. Belki bir albüm sonra herkes yollarına gider. Ama bu onların kıymetini eksiltmez. Çünkü bazen bir grup kız çıkar, bir grup ışık olur. Geçici bile olsa, aydınlatır bulunduğu yeri.
Ve biz bir sabah, yine onları hatırlarız;
"Bir şarkı vardı ya… Hani insanı iyi hissettiren."
SELMA ADIGÜZEL
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın