MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

GEÇMİŞİN İZLERİYLE GELECEĞE YÜRÜMEK

Ana SayfaYazarlarSABİHA ÜNAL
02 Aralık, 2025, Salı 19:19
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
GEÇMİŞİN İZLERİYLE GELECEĞE YÜRÜMEK

 

Hayat dediğimiz yolculuk, görünürde ileriye doğru akan ama kökleri geriye uzanan bir nehir gibidir. İnsan ilerler, değişir, büyür; fakat attığı her adımda geçmişin izlerini beraberinde taşır. Bazen bu izler bir gülüşte saklı kalır, bazen bir kırgınlığın sessizliğinde kendini hatırlatır. Fakat ne olursa olsun, geçmiş insanın kimliğinin görünmeyen mimarıdır. Gelecek ise o mimarinin üzerine inşa edilecek yeni katlar, yeni odalar, yeni manzaralardır. İşte bu nedenle, geçmişin izleriyle geleceğe yürümek aslında insanın kendini taşıma biçimidir.

Geçmişi anlamadan geleceğe yürümek, pusulasız bir gece yolculuğuna çıkmak gibidir. Yol vardır, hedef vardır, umut vardır; ama yön yoktur. O yönü sağlayan ise yaşadıklarımızdır. Bir çocukluk anısında duyduğumuz güven, gençlik yıllarında tattığımız hayal kırıklıkları, hayatın tam ortasında karşılaştığımız zorluklar, kaybettiklerimiz, kazandıklarımız… Tüm bunlar, gelecekteki seçimlerimizin gizli mimarlarıdır. Bir insanın neden bazı kapıları tereddütle araladığı, bazı yolları hızla geçtiği, bazılarında ise uzun uzun düşündüğü; işte bu geçmiş izlerinin eseridir.

İnsan bazen geçmişinin içinden geçerken kendi yaralarını görür. O yaralar bazen sarılmış, bazen kabuk bağlamış, bazen ise hâlâ sızlayan izler olabilir. Ama her yara aslında bir öğretmen gibidir. Bize dayanıklılığı, sabrı, kabullenmeyi ve yeni başlangıçların kıymetini öğretir. Bir acının içinden geçmek, gelecekteki mutluluğun değerini artırır. Bir kaybı yaşamak, sahip olduklarımıza daha sıkı sarılmayı öğretir. Bir ihanete uğramak, güvenin ne kadar özel bir şey olduğunu hatırlatır. Bir hayal kırıklığı yaşamak ise yeniden denemek için gereken cesareti büyütür.

Geçmişin izleri, bazen bir insanı olgunlaştırır, bazen ise yorar. Fakat asıl mesele, geçmişi nasıl taşıdığımızdır. Kimileri geçmişini bir yük gibi sırtında gezdirir; adımları ağırlaşır, gelecekteki güzellikleri görmekte zorlanır. Kimileri ise geçmişini bir rehber olarak yanında taşır; onu hafifleten de budur, güçlendiren de. Çünkü geçmişi unutmadan ama ona saplanıp kalmadan yürümek; olgunluğun, bilginin ve kendini tanımanın en değerli işaretidir.

Gelecek ise başka bir hikâyedir. Henüz yazılmamış, henüz yaşanmamış, tamamen ihtimallerle örülü bir alan… Bu alan kimi zaman umut verir, kimi zaman korkutur. Çünkü bilinmezlik her zaman insanı hem cezbeder hem de ürkütür. Ancak geleceği mümkün kılan şey, geçmişten aldığımız güçtür. Geçmişte başardığımız küçük şeyler bile, geleceğe yürürken kalbimize büyük bir cesaret ekler. Geçmişte aldığımız küçük bir teşekkür, bugün bir adım daha atmamız için ilham olabilir. Bir zamanlar verdiğimiz bir mücadele, bugün bir dağ gibi görünen engellerin aslında aşılabilir olduğunu hatırlatabilir.

İnsan, geleceğe yürürken aslında kendini yeniden şekillendirir. Çünkü gelecek sadece ne olacağımızı değil, kim olmak istediğimizi de belirler. Bu nedenle, gelecek bir hedef değil; bir yolculuktur. Ve o yolculukta en önemli rehberimiz geçmişimizdir. Yani geleceğe yürümek; bir farkındalık, bir seçim, bir içsel yön bulma sürecidir.

Ama tüm bunların arasındaki en kritik zaman dilimi “şimdi”dir. Geçmişten öğrendiklerimizi geleceğe taşıyan köprü… Çünkü ne geçmişi değiştirebiliriz ne de geleceği tamamen kontrol edebiliriz. Ancak bugünü şekillendirebiliriz. Bugün yaptığımız her seçim, geleceğin sessiz mimarisini kurar. Bugün aldığımız bir nefes bile bazen geçmişin bir yarasını iyileştirir, geleceğin bir kapısını aralar. Şimdi, insanın kendi hikâyesine müdahale edebildiği tek andır.

Geçmişin izleriyle geleceğe yürümek, aynı zamanda bir bağışlama hikâyesidir. En çok da kendimizi… Yapamadıklarımızı, geç kaldıklarımızı, yanlış seçimlerimizi… Kendini affedebilen insan, geleceğe daha hafif yürür. Çünkü geçmişiyle barışan kişi, geleceğe umutla bakabilir. Kendine savaş açmış biri ise geleceği bile düşman gibi görür. Oysa hayat, barışmayı bilenleri ödüllendirir.

Bu yolculuk bir yalnızlık hikâyesi değildir; aslında insan geçmişindeki herkesle birlikte yürür. Bize bir şey öğreten, bize zarar veren, bize umut olan herkesin bir izi vardır. Her iz, nereye gideceğimizi belirleyen bir işarettir. Kimileri yürümemiz için itmiştir, kimileri durmamız için uyarmıştır, kimileri ise yeniden doğmamız için yaralamıştır. Her biri, geleceğe yürürken yanımızda taşıdığımız görünmez yol arkadaşlarıdır.

Sonuç olarak; geçmiş, silinmesi gereken bir defter değil; okunması gereken bir hikâyedir. Gelecek ise yazmayı sürdüreceğimiz yeni sayfalardır. İnsan, geçmişinden kaçtıkça kendinden kaçar; geçmişine baktıkça kendini bulur. O yüzden en doğru yolculuk, geçmişin izleriyle geleceğe yürümektir. Ne tamamen geçmişe bağlı kalmak, ne de geleceğin rüzgârına kapılıp savrulmak… Asıl mesele, geçmişle geleceği aynı kalpte buluşturabilmektir.

Çünkü insan, geçmişinin ışığıyla geleceğini aydınlatır. Ve geleceğe yürüyen her adım, aslında geçmişin içinden doğar.

Haftaya başka bir konuda buluşmak üzere hoşçakalın 

SABİHA ÜNAL

YAZAR

Yorum Yazın

SABİHA ÜNAL

    iletişime geç

    SABİHA ÜNAL

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL GEÇMİŞİN İZLERİYLE GELECEĞE YÜRÜMEK
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ EBEVEYNLERİN GÖLGESİ: İÇSEL ÇOCUĞUN IŞIĞA KAVUŞMASI
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU Gülünce Güller Açar, Üzülünce Dünya Durur: Ruhun Mevsimlerini Anlatan Bir Söz
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU İTİRAZIM VAR… MÜSLÜM BABA
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER THEODORA
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU HAKİKİ İNSAN… 
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ BİR PERDENİN AÇILDIĞI AN: SİNEMA GÜZELİ 2025 VE YENİ HAYATLARIN BAŞLANGICI…
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR İSİMLER
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR ESKİDEN ŞÖHRET OLMAK BASİT DEĞİLDİ
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR ETİ SENİN, KEMİĞİ BİZİM
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER HAYVANLARA KALKAN ELLER KIRILSIN
    AV.MERAL KOÇHAN
    AV.MERAL KOÇHAN ÖRGÜT KURMA VE ÖRGÜTE ÜYE OLMA
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle