YENİ bir yıla (2024) girmemize sayılı günler kaldı artık... Bilmiyorum bana çok sıradan gibi geliyor kutlamalar. Ne o eski heyecan ne de o eski tat var. Bazen kendimle konuşuyorum "Sen yaşlandın diyorum" Hani insan Kırkına merdiven dayayınca ve eskileri hatırlayınca böyle haller oluyormuş ya... Sonra yok oğlum yok sen güzel dönemleri görmüşsün...
Dostluğun, Saygının, sevginin bitmediği dönemler... Ben seksen kuşağıydım çocuktum ama hatırlıyorum o dönemleri. En güzelin den yemekler yapılırdı. Olmazsa olmazı olurdu yeni yılın portakalı,mandalinası, kestanesi.... Eş, dost, akraba bir arada olurdu. Havalar soğuk olsada sohbetler tarhana misali içleri ısıtırdı... Tombala, pişti, okey vs... Ardından Tv karşısına geçilirdi. O dönemler tabi çoklu kanallar yoktu.
TRT her ne kadar ilk olarak 1968’de yayına başlamış olsa da, ülkemizde televizyonun tam anlamıyla popülerleşmesi '80’li yıllarda gerçekleşti. "Tek kanallı dönem" olarak anılmasına rağmen, '80'ler TRT'sindeki program ve dizi çeşitliliği azımsanamaz. Spor, kültür-sanat ve haberin yanı sıra dizi ve özel programlar da ekranlarda boy gösteriyor, herkesi gerçek anlamda ekrana kilitliyordu…
Adile Naşit ile Uykudan Önce, Barış Manço ile 7’den 77’ye, Susam Sokağı, Pop Saati, gibi programların yanında Alf, Dallas, Mavi Ay, Lassie, Kara Şimşek, Çalıkuşu, Kaynanalar gibi dizilerin de tek bir bölümü bile kaçırılmıyordu. Bunun yanında elbette yılbaşı özel programları da '80’lerde zirve yapan konseptlerden biriydi. Dönemin en popüler şarkıcıları ve elbette dansözler yılbaşının vazgeçilmezi olurken, popüler kültür tarihimizde de derin izler bırakıyordu...
Veeee zaman denilen ömür törpüsü seneleri bir bir ardın sıra peşinden sürükleyip götürüyor... Tabi giderken de bizden ömrümüzü, Sağlığımızı, Sevdiklerimizi ne varsa güzellikten yana her şeyi...
Güzel yaşayın ve yaşatın unutmayın hepimiz birer yolcuyuz... Ha bugün ha yarın.. Sevgiyle... Yeni Yılınız güzel olsun...
Yorum Yazın