MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

GÖSTERİŞ BUDALASI

Ana SayfaYazarlarCELAL KODAMANOĞLU
28 Eylül, 2025, Pazar 18:57
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
GÖSTERİŞ BUDALASI

 

“Üstünlük kompleksinin temelinde,

Her zaman bir aşağılık kompleksi yatar. “

Alfret Adler

Seda ile cafedeyiz, içeri bir bayan girdi, kadının yarım asrı devirdiği kesindi, orta yaş grubundan diyelim, ama görseniz şaşırırsınız, oldukça kilolu olmasına rağmen yarısı yırtık pejmürde görünüşlü streç kot giymiş, üstünde vücudunun tüm hatlarını gösteren parlak renkli, yırtık bir tişört, saçlar ise Afrika örgüsüne esir olmuş, pembeden, maviye; sarıdan, kırmızıya rengarenkti. Gözünde devasa gözlük ile gerçekten de dikkatleri üzerine çekiyordu. İkimizde pür dikkat onu izledik, gitti bir masaya oturdu, belli ki birini bekliyordu. 

Birbirimize baktık gülüştük. Her yaşın ayrı bir güzelliği vardı, laf lafı açtı, arkadaşım döndü dedi ki;

“Celal insanları tercihlerinden ötürü küçümsüyoruz da, aslında hepimiz gösteriş meraklıyısız, hep şık ve marka giysiler giyer dışarı çıkarız, hepimiz de beğenilme duygusu vardır bu çok doğal.

Bu arada lafını keserek arkadaşıma dönüp hayatım boyunca unutamayacağım , beni çok utandıran bir anıyı anlatayım sana dedim. 

Benim küçük oğlum Japon Filolog, Japonya da Tokyo Üniversite’sinde yüksek lisansını yaptı, orada kaldığı iki yıl içerisinde okul benim oğlumu, hafta sonları mütevazi bir yaşantısı olan Japon bir ailenin yanına göndermişti, Japon Filolog (Dilbilimci) olduğu için Japonya’nın sadece lisanını değil, onların kültürel, folklorik yaşamını, yemesini, içmesini, kısaca herşeyini bilmek zorundaydı. iki yıl sonra oğlum yüksek lisansını bitirdiğinde, Tokyo Üniversitesi bu kez, Türkolog olmak isteyen Japon bir kızı da karşılık olarak hafta sonları bize gönderdi. Kız hafta içinde Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyor, hafta sonu bize geliyordu, bize verilen talimatta, bu öğrenciye asla misafir gibi davranılmaması, normal yaşantımızı nasıl sürdürüyorsak onun da aramızda aynı yaşantıyı sürdürmesi istendi… Lafı uzatmayayım, günlerden bir gün oturuyoruz, kız döndü bana Türkçe dedi ki,

Siz Türkler ne kadar gösteriş meraklısısınız ? 

Bir anda ne demek istediğini anlayamadım, gösteriş neredeydi? 3+1 mütevazi bir evde oturuyordum, salondaki devasa Sony marka televizyonu gösterip, 

Bak dedi, dikkat ettim, evinizde 5 tane televizyon var, hepsi de Sony yani bizim ülkenin markası” 

Ne var bunda? dedim, 

Bu televizyonu biz çıkartırız, ama benim evimde böyle bırakın 5 tane LCD TV yi bir tane var, o da tüplü yani eski model televizyon, sonra arabana baktım Honda bu da bizim markamız, ama bizim arabamız da yok, bisiklet kullanırız. 

O kızın bu sözlerinden inan çok utandım, durdum uzun uzun düşündüm, gerçekten hepimiz gösteriş meraklısıydık, tabiki bunu abartanlar vardı, ama genele bakarsak hepimiz de “Gösteriş Budalasıyız”

Her ne kadar insanlar göz hizamda olup, insana dair olan hiçbir şey beni şaşırtmıyor olsa da, bazı durumlar karşısında kendimi gülmekten alamıyorum. Bu gülme alaycı bir gülme değil, haşaa böyle bir yaklaşım haddime de değil. Bu gülümseme üzülme içeren bir gülümseme.

Artık hemen hemen hepimiz sosyal medya, akıllı telefonlar, tablet bilgisayarlar ile yatağa giriyoruz. Günümüzün her dakikasını bu mecrada paylaşıyor, hayatımızı sergiliyor, aldığımız beğeni sayısını sık sık kontrol ediyor bununla bastırılmış bir takım duygularımızı tatmin ediyoruz.

Sosyal medya paylaşımlarına baktığımızda herkesin yüzünde XL boyutunda bir gülümseme, hepsinin de egosu tavan yapmış durumda. Havaya sıçrayarak çekilmiş fotoğraflar, avaz avaz söylenen şarkılar, bikinilerle edilen danslar, üç öğün yenilen yemeklerin resimleri, doğallık adı altında yatak halleriyle verilen pozlar, havaya kaldırılmış kadehler ve daha niceleri.

Bir de “yaşam koçluğu” mesleğini icra ettiğini iddia eden kişilerin istisnasız bu görüntüleri vermesi bana mutluluğun değil samimiyetsizliğin nirvanası olarak geliyor.

Ben bugüne kadar hiçbir psikolog ya da psikiyatristin abartılı duygu durumları içinde olup, abartılı duygu durumları pozları verdiğine şahit olmadım. Hemen hemen hepsinde bir dinginlik hakim. Hatta Psikolog arkadaşım da var, birlikte güler eğleniriz. 

Peki neden?

Gerçek mutluluğun ne olduğunu içselleştirmiş insanların gösterişe ve de bunu havaya sıçrayan pozlarla “ Ben özgürlüğün, bireyselliğin nirvanasındayım ” alt mesajını vermeye, kendilerini sergilemeye ihtiyaçları yoktur çünkü.

Kendini var edebilmek demek; insana ait olan her duyguyu, mutluluk, neşe, acı, öfke, korku, hüzün vb. kabul edip bunu içselleştirebilmek ve bu duyguların hiçbirinden kaçmamak demektir.

Gerçek bireysellik, gerçek özgürlük, gerçek mutluluk her duyguyu ortaya koyabilmektir, sergileyebilmektir, maskelememektir. Mutsuz olduğunda “Mutsuzum” diyebilmek hatta özgürce ağlayabilmektir. 

Ama bu benim görüşüm tabiki, herkeste benim gibi düşünecek diye de bir iddiam yok zaten. 

Sosyal medya da bu tarz abartılı duygu durumu paylaşımı yapanlar; siz mutlu değil, mutluluk gösterişi budalasısınız. Hatta tanınan bir isim vardı, şimdilik onun adını saklı tutayım, bu kişi anlattığım duruma çok güzel bir örnekti. 

Ve siz var ya siz, aslında hepimizden çok mutsuzluğun dibine batmış insanlarsınız. “Vay beee şunlara bak, aşmış her şeyi, ne kadar mutlu, ne kadar pozitif” demelerini sağlayarak kendinize hayran hayran baktırma çabası içersindesiniz.

Şimdi koltuklarımıza çekilelim, alalım elimize kahvelerimizi ve düşünelim ne dersiniz, hepimizin hayatında bir şeyler eksik, ama sizin hayatlarınızda bir şeyler bizimkinden çok daha eksik.

Seda var arkadaşım, geçenlerde bana telefon açmış, 

Celalciğim görüyor musun, bak paylaşımım ne kadar çok beğeni almış.. 

Aferin, aferin… zaten mutluluğunda o kadar basit şeylerde çünkü.

Mutlu olmakla mutluluk gösterişi budalası olmak çok ayrı şeyler, vazgeç şu abartılı mutluluk maskeni takmaktan. Senin de ayrılıkların, kaybedişlerin, vazgeçişlerin var değil mi ? O zaman canım Sedacığım mecbur değilsin öfkelerini, hüzünlerini, korkularını gizleyip mutluluk pozları vermeye, sahte gülümsemelere.

Gerçekten içselleştirilmiş mutluluk yaşayanlara bir bak, gülümsemeleri her daim XL değil yüzleriyle orantılı ve doğal olduğunu. 

Onları kıyıda köşede değil, herkesin içinde de ağlarken görebilirsin.

Onlar mutluluklarını göstermek için genelde kelime ve gözlerini kullanır. “Gözlerinin içi gülüyor” tabirini hatırla.

Sen, sen ol mutluluk gösterişi budalası olmak yerine.

“Mutsuzum ama yine de gülümseyebilirim” diyebilenlerden ol. 

O zaman gerçekten mutlu olacak üstelik bunu da kendi başına yapacaksın inan bana canım arkadaşım. 

Umarım herkes kendinden birşeyler bulmuştur.

Hoşçakalın ama hep Dostça kalın. 

CELAL KODAMANOĞLU

Genel Yayın Koordinatörü

Yorum Yazın

CELAL KODAMANOĞLU

    iletişime geç

    CELAL KODAMANOĞLU

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU KISKANÇLIK !
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR BAŞ TACI EDİLMESİ GEREKENLER UNUTULUNCA
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU GÖSTERİŞ BUDALASI
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER KİMSE KIPIRDAMASIN, BU BİR SOYGUNDUR !
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER HAYVANLARA KALKAN ELLER KIRILSIN
    AV.MERAL KOÇHAN
    AV.MERAL KOÇHAN ÖRGÜT KURMA VE ÖRGÜTE ÜYE OLMA
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU FARKLI HİKAYELER
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ “BİR SES, BİR YÜREK, BİR HAYAT: GÜLLÜ... TÜRKİYE'NİN GERÇEĞİ...
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR SONBAHAR
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ GÜVENSİZLİK NEDENLERİ
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL BİR GÜN HER ŞEY DEĞİŞEBİLİR
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR İNSAN KIRILDIKÇA İNSANDIR
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle