Benim ilham kaynağım kim derseniz, bırakın o da bende kalsın, bu hafta ki yazıma nereden başlayayım diye düşünürken;
Ding Donnnggg… WhatsApp’ım da bir mesaj, kimden olacak, tabi ki arkadaşımdan ….
“Ne yapıyorsun”
“Hiiiiççç iki kaşık aldım göbek atıyorum, ya sen !”
Onun da benden kalır yanı yok hani, hazırcevaptır.
“Bende Erik dalını oynuyordum” ve gülmeye başlar,
Fesuphanallah bu ne şimdi, sana ne benim ne yaptığımdan … Hesaplı vereceğim!
İyidir, merhametlidir, vicdanlıdır, hoştur ama bir eksikliği var aşırı kıskanç: Eskiden onun nefesini hep ensemde hissederdim, şimdilerde ise kuşlar kadar hürüm, hür…
Hani çocukluk yıllarında çıkmış, Ajda Pekkan’ın bir şarkısı vardı, Koroda da geçen yıl payıma düşen şarkıydı, hatırlarsın, ben o şarkıyı hep söylerim,
“Hür doğdum hür yaşarım, kime ne, kime ne.
Köle miyim sana ben, sana ne, sana ne
Zararım kendime, kime ne, kime ne
Sen bak kendi derdine, sana ne, sana ne”
Hatırladın değilmi… hah işte… tamda öyle.
Sana tavsiyem arkadaşım o var olduğuna inandığın sevdaya sadece tanık ol !
Ama asla sahip olma! derim ben.
Beni kaybetiysen işte bu yüzden, anlamsız kıskançlıklarından bana olan güveninin sarsılmasından, hep bu yüzden!
Unutma Aşk yaşanır Tanrı onu sana yaşayasın, diye hediye etmiştir,
Sahiplenmen ve aşırıya kaçıp baskı uygulaman için değil….
Bilirsin geçmişte, birgün sahilde buluşmuştuk, ellerimi tutup, gözlerimin içine bakarak “Seni seviyorum” demiştin, bende sana aynı sözleri tekrarlamıştım, ama şimdi bitti, sen bitirdin, ben değil!
Çünkü sana küçükken öğretilen kıskançlık illetiyle yok ettin onu hani “Seven Kıskanır” diyordun ya. Hayır canım hayır, öyle sandığın gibi basit değil, o dediğin “Henüz üç yaşındaki kardeşinden” bile kıskanan arabesk şarkı, söyleyende, benim değil, senin dostun !
Peki niçin ağaçları, yerdeki otları kıskanmadın da beni kıskandın sen? Çünkü o sana dayatılan fesatlık öğretisinde sana hep kendini insanlarla kıyaslamayı öğretmişlerdi, ağaçlarla değil…….
”Git, ağaçları, çiçekleri kıskan!” demiş olsaydılar,
Eminim ki “Çiçeklerim neden yok ve ben neden yaprak dökemiyorum!” diye kriz geçirip keserdin sen onları.
Hani telefonda bana “Bu söylediklerimi yaz bir kağıda ve o kağıdı da, beyninin kıvrımları arasına yerleştir ara sıra açar okursun” demiştin ya,
Ben ise senin dediklerini değil Mevlana’nın ünlü sözünü yazdım bir kenara… O da diyor ki..
“ Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim,
Ama bugün akıllıyım kendimi değiştiriyorum”
Anladın mı, şimdi de sen bunları yaz bir kenara, kendi beyninin kıvrımları arasında sakla olur mu ?
Bilirsin sana anlatmıştım, ben bir zamanlar folklor çalışmalarıma sürekli olarak siyah eşofmanlarla gitmiştim, onlar kirlenince beyazlarla!
Ama bunun tek bir nedeni vardı;
“Kimse benim Allahımın lütfu, fiziğimi, estetiğimi, genetik olan başarımı, kendisiyle kıyaslayıp, beni kıskanmasın, giydiğim kıyafetleri kendisinin ki ile mukayese edemesin!” diye,
İşte böyle mütevaziyim ben.
Kısacası ben gösterişi sevmem arkadaşım, o filtre fotoğraflı, fotoşoplu, yaşını gizlemeye çalışan sosyal medya kuklalarıyla karıştırma beni,
Gelelim benim aşk ve ona egemen olan kıskançlıkla ilgili anlayışıma;
Kimse beni kendi malıymış gibi sahiplenme duygusu ile sevemez,
Çünkü onun gerçekliğini bizzat yaşayarak dünya laboratuarlarında yeteri kadar inceledim…..
İnsan severken ne aldığını ve verdiğini bilip, karşısındakini eşyamış gibi görmemeli…
Kızdığı zaman hatıraları yok sayıp, geçmişte yaşananları deşifre etmeyip, sonsuza dek unutmalı,
Ben karşımdaki insanı belli bir dozda her gün kitap okur gibi okumayı severim.
Bence Kutsal kitapları okuyanlar bu yüzden onu okuyorlar.
Tanrım ben senden yaşadığım sürece şunu öğrendim; Her ne zaman seni zikir ediyorsam, bilirim ki, sende beni sever kollarsın …..
Ama insanlar bu yüce duyguyu yanlış algılayıp birbirlerinin canına okuyorlar ve ben de bunlardan KAÇIYORUM….
Şarkılarla başladık, Özdemir Asaf’ın güzel bir dörtlüğü ile bitirmek isterdim köşemi..
“Kim O! Deme boşuna.
Benim, BEN.
Öyle bir ben ki gelen kapına.
Baştan başa SEN…”
Canlarım benim, ilginize çok teşekkür ederim, sizden destek geldikçe, okunma oranım her hafta arttıkça ben hep sizlerle olacağım
Bu haftalıkta bu kadar kalın sağlacakla…..
SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın