MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

ADNAN KAŞIKÇI

Ana SayfaYazarlarESRA SONGÜLER
27 Aralık, 2025, Cumartesi 19:01
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
ADNAN KAŞIKÇI

 

Atasözlerini severim, çoklarını da kullanırım, mesela bir atasözü var ki, en sevdiklerimdendir diyebilirim. 

“Ne Oldum Değil, Ne Olacağım Demeli “ 

İnsanlar eşit olarak dünyaya gelsede, bence bu sadece biyolojik olaydır, zengin ya da fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmek olsa olsa bence sadece şanstır.  

Bugünkü yazımda sizlere öyle birinden bahsetmek istiyorum ki, hayat hikayesi dudak uçuklatacak cinsten. Kaşıkçı denilince çoklarının aklına Topkapı Sarayı’nda ki Kaşıkçı Elmas’ı gelebilir, ama benim bahsedeceğim bu değil.

Konumuz Adnan Kaşıkçı… 

Orta yaş grubundan olanlar onu iyi tanır, bir zamanlar dünyanın en zengin insanı olarak tanınıyordu, peki ya sonrasında ne oldu ? 

İsterseniz bu inişli, çıkışlı, entrikalarla dolu hayat hikayesini, çok eskilerden başlayarak anlatayım… “Karun kadar zengin” derler ya, işte anlatacağım kişi tam da öyle. 

Çarlık Rusya sınırları içinde kalan Kaşgan bölgesinden Mekke'ye göç etmiş bir Çerkes ailenin çocuğu olarak 1935'te dünyaya geldi. Babası Muhammed Kaşıkçı, Suudi Krallığı'nın kurucusu Abdülaziz El Suud.

İskenderiye'de Victoria College'ın ardından California Devlet Üniversitesi, Chico, Ohio Devlet Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi'nde eğitim gördü, eğitimini tamamlamadan iş yaşamına atılmıştı, şanslı biriydi.

1961 yılında 25 yaşına geldiğinde (Süreyya) Soraya adlı bir kızla evlendi ve beş çocukları oldu. Kaşıkçı 25 yaşında arkadaşlarının tanıştırdığı 20 yaşındaki Soraya ile aşk yaşamaya başladı. Sonra bu birliktelik 1961’de evlilikle sonuçlandı ve İngiliz kadın adını Süreyya olarak değiştirdi. 13 yıl süren evlilik o kadar görkemliydi ki hemen hemen her hafta Kaşıkçı ailesi magazin dergilerini süslüyordu. Yat seyahatleri, Marbella ve İsviçre’deki villalarda tatiller, New York ve Londra gezileri sırasında basın asla peşlerini bırakmıyordu. Hatta dönemin en iyi fotoğrafçılarından Norman Parkinson, Süreyya için "Fotoğrafını çektiğim en güzel kadın" ifadesini bile kullanmıştı. Ancak bu görkem fazla uzun sürmedi.

Zamanın “Karun’u” olarak anılan Adnan Kaşıkçı, bir dönem tüm dünyanın en zengin Arap milyarderi olarak kabul ediliyordu. Öyle ki, bir gökdelenin dört katını kapsayan asma sarayında yaşıyor; evindeki her şey ileri teknolojiyle uzaktan kontrol ediliyordu.

Kuveyt’li gazeteci Al Jarallah, onunla röportaj yapmak üzere evine girdiğinde, gördüğü lüks ve teknolojiden öylesine etkilenmişti ki, bugüne dek ziyaret ettiği hiçbir prens, kral ya da başkan sarayında buna benzer bir ihtişama rastlamadığını yazılarında ifade etmişti.

Kaşıkçı’nın kendisine ait bir havaalanı vardı; dört uçağın aynı anda iniş yapabileceği büyüklükteydi, 610 kişilik mürettebatıyla hizmet veren devasa yatında yaşıyordu. Bir gün kızı Fransa’dan dondurma, Cenevre’den çikolata istediğinde özel uçağını bu talepler için yedi saatlik bir sefere gönderecek kadar da savurgandı.

Para…. Tabiki para çok olunca etrafında menfaat için pervane olanlar da bitmedi, aşkları da aynı hızla çoğalmaktaydı.

Ancak tüm bu zenginliği sadece ailesiyle paylaşan Kaşıkçı, yoksullara, hastalara ya da yardıma muhtaç olanlara karşı duyarsızdı, hiçbir şekilde yardım yapmazdı, hatta çalışanlarına bile cimri davranır, yardım taleplerini küçümseyerek geri çevirirdi. Kısaca Kaşıkçı, göründüğü gibi olmayan, çok zengin ama karakteri kötü biriydi. 

Sık sık tekrarladığı bir sözü vardı:

“Ben Âdem’in soyundan gelen vekili değilim”

Yıllar geçti gün geldi kaderin cilvesi onu da yakaladı. 

Utah’ta sahip olduğu elmas madenleri büyük bir sel felaketiyle kullanılamaz hale geldi bir gecede servetini yitirdi, iflas etti. Ekonomi sınıfında uçak bileti alacak parası dahi kalmamıştı, artık bir zamanlar yok saydığı yoksulluğun kendisi bizzat içindeydi.

Zor zamanlarında, Kahire’ye gidebilmesi için gerekli uçak biletini ve kalacağı dairenin kirasını dahi, Suudi bir iş insanı karşıladı. Kaşıkçı bu iyiliğin nedenini sorduğunda ise aldığı yanıt suratına bir tokat gibi çarptı:

“Adnan, bu yardımım sana değil, Allah için yapıyorum. Her ay harçlığını Al Rajhi Bankası’ndan alacaksın.”

Zamanında evinde hizmetçi olarak çalışan gurbetçi bir adam, hasta karısını tedavi ettirmek için Kaşıkçı’dan yardım istediğinde, maaşından taksitlerle ödeyebileceği bir borç talebinde bulunmuştu. Kaşıkçı bu talebe sadece olumsuz yanıt vermekle kalmamış, adamı herkesin içinde aşağılamıştı. Bunun üzerine hizmetçi, öfkeyle şöyle dua etmişti:

“Seni, bir gün aynı şekilde aşağılanmış, yardıma muhtaç ve elini uzatmış halde görmek nasip olsun; Allah beni o günü görmeden öldürmesin!”

Kaşıkçı, bu sözlere öfkelenerek hizmetçiyi o gün evinden kovmuştu.

Yıllar sonra, işte o Kahire yolculuğundan önce, yardım sözü aldığı iş adamının ofisine parayı almaya gittiğinde, hayatının en kötü anını yaşadı. Çünkü o iş adamı, parayı getirmesi için içeri bir çalışanını çağırmıştı. İçeri giren kişi, yıllar önce aşağıladığı ve evinden kovduğu kendi hizmetçisiydi. Göz göze geldiklerinde, hizmetçinin şaşkın ve nefret dolu gözleri Kaşıkçı’yı utançla yere bakmaya zorladı.

Kaşıkçı daha sonra , o anı şöyle anlattı:

“Hayatımda hiçbir şey beni o bakışlar kadar ezmedi. O an, sadece servetimi değil, insanlığımı da kaybettiğimi anladım.”

Ve artık hızla inişler başlamıştı Adnan Kaşıkçı için, silah kaçakçılığından yıllarca hapislerde yattı. 

Son yıllarını Parkinson ile mücadele ederek geçiren Adnan Kaşıkçı, Londra'da 6 Haziran 2017'de 81 yaşında öldü. Bu sonu haketti mi ? Derseniz, bana göre evet, fazlasıyla haketti. 

Bu, bir adamın servet içinde başlayıp, bir kefen alacak parası dahi olmadan sonlanan hayatının hikâyesiydi. Dilerim ki her kötünün sonu böyle olsun… 

Başka bir yazımda buluşmak üzere 

Hoşçakalın, hoş kalın 

ESRA SONGÜLER

HABER CADDESİ EDİTÖRÜ

Yorum Yazın

ESRA SONGÜLER

    iletişime geç

    ESRA SONGÜLER

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER ADNAN KAŞIKÇI
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR BİZ ONU BU KEZ YALNIZ BIRAKMAYALIM
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU KIŞ, YENİ YIL, İNSANLAR…
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR HOŞGELDİN YENİ YIL
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL BİR ŞARKI NEDEN BİZİ GEÇMİŞE GÖTÜRÜR?
    SOSYAL PEDAGOG, BİREYSEL ÇİFT VE AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    SOSYAL PEDAGOG, BİREYSEL ÇİFT VE AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ GÜNLER BİRBİRİNİ TEKRAR EDİYOR.
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU **Geriye Dönüp Baktımda En Pahalı Zamanlarımı En Ucuz İnsanlara Harcamışım…**
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU BÜYÜYÜNCE NE OLACAKSIN ?
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ SERGEN'E SALDIRMAK, BEŞİKTAŞ'A SALDIRMAKTIR
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR ETİ SENİN, KEMİĞİ BİZİM
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER HAYVANLARA KALKAN ELLER KIRILSIN
    AV.MERAL KOÇHAN
    AV.MERAL KOÇHAN ÖRGÜT KURMA VE ÖRGÜTE ÜYE OLMA
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle