Biz bu koroyu muhteşem üstü konserleri ve dillere pelesenk olan marşları ile tanıdık.
Kalinka, Kalinka, Kalinka Moya.
“Kalinka” deyince herkes kadın ismi olarak anladı ama hayır, böyle sananlar ters köşe oldu, Kalinka “İnci Çiçeği” demekti.
Buyrun bu ünlü marşın orijinali ve Türkçesi…
“KALİNKA, KALİNKA, KALİNKA MOYA
İnci çiçeği , İnci çiçeği, İnci çiçeğimsin benim
SADU YAGODA MALİNKA, MALİNKA MOYA
Bahçede ahududu, ahududum benim!
KALİNKA, KALİNKA, KALİNKA MOYA
İnci çiçeği , İnci çiçeği, İnci çiçeğimsin benim
SADU YAGODA MALİNKA, MALİNKA MAYA
Bahçede ahududu, ahududum benim!
POLİUBİ ŽE TǍİ MENİA...
Uykuya yatırın beni
Ai, liuli, liuli Ai, liuli, liul””
Dünyaca ünlü Aleksandrov Kızıl Ordu Korosu, bu marş ile özdeşmişti.
Gelin fazla merakta bırakmadan Aleksandrov Kızıl Ordu Korosu’nu tanıtayım sizlere.
Genelde “Kızıl Ordu Korosu” olarak bilinirken, sen niye “Aleksandrov Kızıl Ordu Korosu” olarak başlık attın derseniz:
Kurucusu Vasilyeviç Aleksandrov’u anlatmadan geçemem, çünkü Aleksandrov o koroyu kurmuştu, hayatını adamıştı ve ölene kadar da o yönetti…
Fakir bir aileden gelen Aleksandrov, koronun ilk şefi, sanat direktörü ve öğretmeni olmuştu. Kendisi aynı zamanda Sovyetler Birliği Milli Marşı’nın da bestecisidir.
Rus halk ezgileri ile büyüyen Aleksandrov’un müzikle olan ilişkisi, Kızıl Ordu Korosu’nun çizgisini doğrudan etkilemiştir. Koronun repertuarında bulunan ve bugün konuyla hiç ilgisi olmayan kişilerin bile kulak aşinalığına sahip olduğu Katyuşa, Kalinka, Volga Nehri ve Ave Maria gibi eserler aslında yüzyıllar öncesine ait Rus geleneksel şarkılarıdır.
Koro, Moskova Merkez Ordu Kulübü'nde 1928 yılında kuruldu. Kızıl Ordu Korosu adı altında oniki asker, bir vokal, bir akordeon, iki dansçı ve bir anlatıcı bulunuyordu. 1933'te koro 300 kişiye ulaştı, 1990'lı yıllarda koro üye sayısı 80'e indirilmişti.
İlk olarak St. Petersburg’da biraraya gelen Kızıl Ordu Korosu, Josef Stalin’in emriyle Moskova’ya taşınmış ve kısa sürede büyük bir popülerlik kazanmıştır. Özünde askerleri motive etmek için kurulan topluluk, aynı zamanda müziğe merakı olan askerlerin boş vakitlerini üretken geçirebileceği bir fırsat sunmuştur. Öyle ki, 1928 yılında sadece Oniki kişiden oluşan topluluğa birkaç sene içerisinde yüzlerce kişi katılmıştır.
Topluluk İkinci Dünya Savaşı boyunca Sovyetler’in yer aldığı tüm cepheleri gezmiş, Rus halk ezgileriyle askerlere moral vermek adına 1500’ün üzerinde konser vermiştir
Kurulduktan sonra topluluğun dans yönetmenliğini Pavel İvanoviç İlyin (1881-1953) yapmıştır.
Müzik yönetmenliğini ise ünlü şef Aleksandr Vasilyeviç Aleksandrov (1883-1946) üstlendi.
1946 yılında Aleksandr Vasilyeviç’in ani ölümünden sonra koronun sanat yönetmeni ve baş koro şefi olarak oğlu Boris Aleksandrov atandı.
2003-2008 Vyacheslav Korobko,
2008-2012 İgor Raevskiy,
2012-2016 Gennadiy Sacheniuk koroya şeflik etti.
2016’da koro şefliğini üstlenen Valeriy Halilov, Karadeniz üzerinde gerçekleşen uçak kazasında hayatını kaybetti.
Günümüzde ise koroya yeniden Gennadiy Sacheniuk şeflik etmektedir.
Dünyanın en eski ve en büyük korolarından biri olan Aleksandrov Rus Kızıl Ordu Korosu’nun repertuvarında iki binden fazla eser bulunuyor. 2015 yılında yurdumuzda konserler veren ünlü koro, Tarkan’ın “Şıkıdım, Şıkıdım” ve Barış Manço’nun “Genç Osman” şarkılarıyla büyük beğeni toplamıştı.
Trajik bir uçak kazasına kurban giden Kızıl Ordu Korosu, 25 Aralık 2016 günü koronun 68 üyesinin de aralarında bulunduğu 93 kişiyi taşıyan Rusya Savunma Bakanlığı'na ait Tu-154 tipi uçak, havalandıktan kısa bir süre sonra Karadeniz'e düştü. Rusya'nın Soçi kentinden havalanan askeri uçak Suriye'nin Lazkiye kentine yeni yıl kutlama etkinlikleri için gidiyordu. Bu acı kazada Koronun tamamı ölmüştü, ama yaralar çabuk sarıldı, bu acı olayın üzerinden 5 hafta geçtikten sonra yeni seçmeler düzenlenmiş ve Kızıl Ordu Korosu buruk bir şekilde yeni üyelerini kabul etmeye devam etmişti.
Yeniden kurulan koro ile en son 2021 yılında Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde yurdumuza gelen ünlü topluluk, Haluk Levent ile birlikte Sakarya Marşı, İzmir Marşı ve Harbiye Marşını söyleyerek büyük beğeni almıştır.
(Böyle Muhteşem bir koroyu yazmam için bana fikir veren zeka küpü minik Ege’me çok teşekkür ederim.)
Başka bir yazımda buluşmak üzere
Hoşçakalın, Hoş kalın .
ESRA SONGÜLER
HABERCADDESİ EDİTÖRÜ
Yorum Yazın