MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

AŞK SUÇU

Ana SayfaYazarlarESRA SONGÜLER
01 Şubat, 2025, Cumartesi 19:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
AŞK SUÇU

Siz hiç çok başarılı, saygın bir kadının birdenbire çıldırdığını gördünüz mü? 

Ya da duydunuz mu desem?

Hatta git gide toplumun önünde adeta delirtilip gözden düşürüldüğünü, intihara varan bir girdaba doğru sürüklendiğini !

Var…Hem de çok var….

Ve olay başlıyor…. 

Birgün çok kibar aşırı ilgili biriyle karşılaşıyorsunuz, şaşırıyorsunuz buna. 

O erkek sizi yemeğe davet ediyor, inanılmaz bir ilgi bu.

Ve bu adam öylesine kibar ve nazik ki, bir şey de söyleyemiyorsunuz. İçinizde bir kıpırdanma var hiç farkında olmadan onunla arkadaş oluyorsunuz.

Ertesi gün kapınızda size gönderilmiş bir çiçekle karşılaşıyorsunuz, tabiki doğal olan teşekkür etmeniz.

Peki sonrası mı ? 

Ardı arkası kesilmeyen SMS’ler, mektuplar, mailler, mesajlar, olur olmadık saatte sebepsiz çalan telefonlar… Adeta bir ilgi okyanusun da boğuluyorsunuz.

Bu sizi boğan dalgalar değil, onun ilgileri oluyor.  

Artık nereye gitseniz o, her yerde, her köşede, her taşın altında o var.

Her gördüğünüz çiçek size onu hatırlatıyor, mideniz bulanıyor, kusacak gibi oluyorsunuz.

Ve yavaş yavaş kafayı yiyorsunuz, önceden güvenilir, kariyer sahibi bir insan olarak gördüğünüz kişinin size duyduğu “Patolojik Aşk” git gide ilerlerken, siz ondan nefret etmeye başladığınızı ne yazık ki fark ediyorsunuz.

Hemde öyle bir nefret ki bu kime söyleseniz anlamayacağı bir boyutta !

Artık ne deseniz boş, ne konuşursanız boş, hastalıklı bir ruh sizi anlamayacak. 

İşte o zaman lanet ediyorsunuz, yavaş yavaş çıldırıyorsunuz. 

Çıldırma sebebinize gelince ;

Hani onun ilgisine cevap vermediniz ya, o muzdarip olduğu hastalığıyla hakkınızda devamlı bilgi topluyor.   

Çevrenizdekiler artık size bir garip bakıyor nedeni ise sizi elde edemeyince, selam verdiğiniz herkese sizi anlatıp asılsız şeyler söylüyor.

Çevrenizde dedikodular yayılıyor, sizi tanıyan herkes onunla aranızda bir şeyler olduğuna inandırılmaya çalışılıyor.

Artık düğmeye basılmıştır, sizin adınıza oraya buraya belirsiz mesajlar, mektuplar gidiyor. 

Dahası iş hayatınıza da giriyor bu saplantılı adam. 

İşinizle ilgili başarınızı, veriminizi düşürmeniz için elinden ne geliyorsa yapıyor.

Kendisine rakip gördüklerine de “iyilik yapıyor” adı altında kötü oyunlar oynuyor.

Heyecanlandınız değil mi? Bu hikaye nereden çıktı diye düşünüyorsunuzdur şimdi… 

Evet bu anlattığım ve hiç unutamadığım gerçek hikaye Susanne Schumacherın yazdığı “Liebeswahn” isimli kitaptan aklımda kalanlar. 

Hem gazeteci hem de yazar olan bu Susanne yazdığı kitap henüz Türkçeye çevrilmedi. 

Ama ben bu kitabın Türkçeye çevrilmesi için elimden geleni yapmaya gönüllüyüm.

Böyle bir kitabı yazmasının sebebi, 1989 yılında Rebecca Schaffer isimli bir sanatçı, kendisini takip ve taciz eden bir hayranı tarafından, hislerine karşılık bulamayınca öldürülmesiyle, A.B.D nin California eyaletinde “AŞK SUÇU” takipçiliği, suç olarak kabul edildi. Sonraki yıllarda pek çok Avrupa ülkesi bu takipçiliği suç olarak kabullendi. 

Biraz neyin ne olduğunu açıklayayım:

STALKİNG: Bir kurbanı takip ve taciz etmek. 

Takipçiliğin en uç, patolojik noktası. Bazen ölümle sonuçlanabilen bir SUÇ.

Eskiden “aşk suçu” yoktu ama ucunda bir mağdur varsa, hele de insan duyguları tacize uğruyorsa, bunun fiziksel tacizden hiçbir farkı yok olduğunu dünya kabullendi…

STALKER: Kişiyi uçlarda takip, taciz etmek ve o kişi hakkında bilgilerini ele geçirip, asılsız dedikodular yayıp, kişiyi kendisine mahsus özel, kendisine ait kılmak isteyen fail.

Kısaca tabiri caizse, kafaya taktığı mağdurun çevresinde onu seven kim varsa , onunla irtibata geçip bilgi vermek.

Fransızlar buna, “Psikoteror”, diyorlar, yani Türkçe adıyla “Psikolojik Terör” diyebiliriz.

Ve şu da gerçek ki, her takipçi, tacizci şiddet kullanmayabilir ama tehditler başlarsa maalesef acı ama gerçek ölüme kadar götürebilir.

“STALKİNG” Pusu kurup avına sessizce yaklaşma manasına da gelir, ısrarlı takiptir bu. 

Bunun normal takipten farkı, mağdur üzerinde etkisi korkunç olduğu kanıtlanmıştır.

“STALKER” diye tanımlanan bu takipçiler, genelde sanatkarlara, ressam ve yazarlara yaklaşıyor.

Bunların büyük çoğunluğu erkek. Bir ( 1) numara, İki (2) numara gibi isim verdiği birkaç kişiyi de takip edebiliyor.

Mağdurların arasında kıskançlık oluşması için planlara baş vurup, asılsız bilgiler verir…

Ve bu size bahsettiğim kitap şöyle bitiyor:

Haberiniz var mı her dört mağdurdan bir tanesi sonunda intihar ediyor.

Gerçek bir aşık, hayatın olağan akışına gözlerini kapatmaz. 

Elbette saygın bir aşkta da mantık uykuya dalar lakin kişi sevdiğini 24 saat kontrol altına alıp taciz etmez. 

Kısaca bir freni vardır.

Üzülür, ağlar, belki yatağa düşer ama bu patolojik boyutta değil, insani bir durumdadır.

Benim bunlara sonsuz saygım var.

Sizlere garip gelebilir ama benim bu tip bir konuyu kaleme alma sebebim;

Bilhassa ressamlar, sanatkarlar, yazarlar. Bunların kullandıkları sosyal medya platformları, bu tiplerin hastalıklarını daha bir alevlendiriyor. 

Sizin çevrenizde de anında tüm yaptıklarınıza hakim olan, sizleri duygusal olarak yaklaşıp taciz edenler varsa farkında olmanıza katkı sağlamak amacım.

Bu tip hastaların içinde, hayatlarını normal devam ettiriyor görünen, üst düzey meslek sahipleri de var.

Benim asıl üzüldüğüm, toplumda bunlardan bir çıkarı olanlar yada ne bileyim “Bana faydası olabilir” diye düşünen, bunları alkışlayan, hastalıklarına yardımcı olan insanlar bilseler ki sonuç bir tehdide intihara götürecek kadar vahim. 

Acaba gene onları alkışlarlar mı? Ne dersiniz?

Affetmek, çok erdemli bir davranış fakat onun da bir sınırı olmalı derim. 

Af veya hoşgörünün suçların işlenmesine katkı sağlandığını düşünüyorum.

Sizin nefes alışınızı zorlaştıran, bu çizdiğim insan modellerini affetmenin onlara doyumsuz bir taviz olacağını bilmeniz gerekir.

Zincirleme olarak tacize devam edenleri affetmek, suçların devamına negatif katkılar sağlıyor.

Bir kişinin duygularına tekrarlanarak yapılan saldırılar, zincirleme bir suçtur. 

Burada manevi bir unsur var KAST.

Bir canlının ha fiziğine, ha duygularına KAST ETMEK!

Ve görüyorum ki çevremizdeki bu tip suçluları överek, onları daha fazlasına cesaretlendirmiş oluyoruz.

Halen daha bunların böyle olduğunu bilerek, alkışlamaya devam edecek misiniz?

Sizleri biraz düşünceye daldırdım değil mi? 

Okuyun, bir daha okuyun bana hak vereceksiniz!

Habercaddesinde başka bir konuda buluşmak üzere 

Mutluluk ve sevgiyle kalın değerli okurlarım…

ESRA SONGÜLER 

GAZETECİ -YAZAR

Yorumlar

yorum avatar

Her Hafta Yazılarınızı Zevkle okuyor ve heyecanla bekliyorum Çok güzel güncel konulara değiniyorsunuz Esra Hanım Teşekkür ederim

Uğur Akçay

01-02-2025 20:56

yorum avatar

Değerli Esra hanım, gene önemli bir konuya,parmak basmışsınız.Sizi candan tebrik ederim. Bu konu tüm Dünyanın önemli bir konusudur.

Alim Gürkan

01-02-2025 20:10

Yorum Yazın

ESRA SONGÜLER

    iletişime geç

    ESRA SONGÜLER

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER NAPOLYON’UN GİZEMLİ DÜNYASI
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL ADINI BİLE BİLMEDİĞİMİZ ŞEHİRLERDE AĞLAYAN İNSANLAR
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR KIYMET BİLME - DEĞER VERME
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ ÜÇ HEMŞEHRİ, ÜÇ YÜREK, BİR HATIRA...
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL DİN VE KÜLTÜRLERDE RÜYA - 2
    ÖZGÜR GÜNDÜZ
    ÖZGÜR GÜNDÜZ RUHZEN ENERJİ SİSTEMİ İLE BİOREZONANSIN ORTAK NOKTALARI TİTREŞİM TEMELLİ ŞİFASAL DÖNÜŞÜM
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU DÜNYA NE ZAMANA KADAR DÖNECEK…
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU KIRK MUCİZESİ…..
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU PSİKOPAT
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR ESKİ BAYRAMLARIN TADI BAŞKAYDI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN İNFAZ PAKETİNİN ASIL AMACI VE HEDEFİ NE ?  
    MİNE DEV
    MİNE DEV TOP SEKTİRECEĞİZ
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ İSTİYORUM AMA YAPAMAM
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR VEFA MASUMU VEFASIZLAR
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    FERAH BÜYÜKKIZMAZ
    FERAH BÜYÜKKIZMAZ İNSAN VE DÜNYA İÇİN 2024
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER UÇUK KAÇIK DEDİLER, HAKSIZLIK ETTİLER
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle