MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

BENİ; BİR ÖMÜR BOYU SEVECEK MİSİN ?

Ana SayfaYazarlarESRA SONGÜLER
20 Aralık, 2025, Cumartesi 19:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
BENİ; BİR ÖMÜR BOYU SEVECEK MİSİN ?

 

Kitap kurtları onu iyi tanır, “Jiddu Krishnamurti” hatırlayanlarınız oldu mu? 

Hindistanlı ünlü düşünür ve yazar. Ben severim bu yazarı muhteşemdir, onun içindir ki, 

“Dünya Öğretmeni” ünvanını almıştır.

Düşündüm, sevmek, sevilmek, ikili ilişkiler üzerine bir yazı yazmak isteyince aklıma Krishnamurti geldi.

Der ki ünlü düşünür:

“Sevin ve bununla yetinin! Eğer sen beni sev, ben de seni severim, diyorsanız, bunun adına ticaret diyorlar, alışveriş diyorlar “

Öyle olsaydı sevgi, pazarlarda alıp satılan bir şey olurdu. 

Sevgi ile bir şey yaptıysanız, karşılığını beklememelisiniz, sevgi ile yapılan iyiliğin karşılığı olmaz. 

Aslında sevmek ve sevilmek, çok güzel bir duygu ama birini seviyorsak eğer, bunu içimizde abartıp ta sonradan yıkılmamak adına söylemek istediğim bazı tavsiyelerim olacak.

Tanıdığınız ve sizi sevdiğine inandığınız bir erkek (veya kadın) sizi ömür boyu mutlu edeceğini ve gözünün sizden başka kimseyi görmeyeceğini iddia ediyorsa, onu ciddiye almayın! 

Yarını aşağı yukarı tahmin edip, bizi nelerin beklediğini bilemiyorken, karşımıza geçip gelecekle ilgili yeminler eden insana güvenmek, hiç inandırıcı gelmiyor bana. 

Elbette her beraberliğin ömür boyu sürmesini kim istemez ki ?

Sevmek; onunla olan ilişkinizin başladığı ve onunla yolculuğa çıkacağınızla ilgili verilmiş bir karardır. Şartlar uygun olmadığı zaman da gönül rahatlığı ile “Bitti” diyebilmeli insan.

 “Beni ömür boyu sevecek misin?” diye sormak, çok anlamsız bir zaman taahhüdüdür.

Mesela; kadın hakları ve eşitlik söz konusu olduğunda hakkını sonuna kadar savunan bir kadın (veya erkek) boşanma esnasında, karşısındakinin haklarını hiçe sayarak onu süründürmek için uğraştırmamalı! 

Hele ki çocukları da varsa, zorluk çıkartmamalı, 

Mahkemede hakime dönüp,

“Ben eşimi seviyorum, ondan ayrılmak istemiyorum” dememeli.

Hatıralara saygı, vefa diye bir şey varsa eğer, ayrılıkta ortaya çıkan zararın da eşit olması taraftarıyım, bu benim görüşüm tabi ki, sadece beni bağlar, diğer görüşlere de saygılıyım.

Bir gün yolunuz aşka düşerse, o duygunun içinizi işgal ettiğini fark ettiğiniz andan itibaren, sağlıklı mı yoksa saplantıya mı yöneldiği konusunda ne kadar bilinçliysek, o kadar rahat ederiz.

Konuyla ilgili bir kadının anılarını , aynen kitaptan alarak yazıyorum.

Sizlere karşılıksız aşkıyla ilgili yaptığı iç konuşmalarını örnek vermek geliyor içimden.. 

Kadının yaşadığı karşılıksız sevgiyle ilgili düşünceler, sağlıklı bir aşk mı? Yoksa bir saplantı mı? 

Her ne kadar o beni istemese de, ben onu çok seviyorum..Niçin seviyorum? 

Doğal olduğu için. 

Dürüst olduğuna inandığım için.  

Çiçeklerin hikayelerini anlattığı zaman kendimden geçtiğim için,  

Dağları ve ona giden yolları, 

Önüne çıkan taşların her birine isim verip, her birini kendi adı gibi bildiği için. 

Başkasında değil de onun ruhunda dönen fırtınaları hissettiğim için. 

Onu aslında görememek, dokunamamak, koklayamamak, varlığını aynı coğrafyada hissedememek, sesini bile duymaktan mahrum olmak…

Sevdasıyla içimi işgal eden bu insan….Evet, onun bari beni sevdiğini bir kez söylemesini arzu ederken, bunları hiç yaşayamamak…Elbette bütün bunlar beni üzmüyor desem yalan. 

Fakat her şeye rağmen, onun sevgisi bana hayatı unutturmuyor. 

Onun beni tercih etmemesine saygı duyuyorum, unutmaya kaçmaya çalışmıyorum…

Çünkü fizik kurallarına göre ne kadar kaçarsam, o kadar etrafında döneceğimi de biliyorum. 

Ve bütün bu gerçekleri kabul ediyorum.

Şimdi bir düşünelim isterseniz, bu bir psikiyatrik vaka mı? 

Hayır, bu sevgi ona acı vermiş olsa, o acının dinmesi için elbette tıbbi bir müdahale gerekebilir….Kadın mutlu. Niçin gidip de bir ilaç kullanarak duygularını köreltsin ki? 

O halde psikologa mı gitmeli? Bence değil…Niçin bir profesyonel yardım alsın? Kadının bu karşılıksız sevgiyi, bütün duyu organları bile kabul etmişken… O bu sevgiyi bütün hissiyatıyla yaşıyor ve bununla mutlu oluyor. 

Kim bilir, belki de bu yüce sevgisi kaybolur gerekçesiyle hiç kimseyle paylaşma gereği bile duymuyor…Kadın, dikkat edilirse kendisini sevmeyen insanın duygularına saygı duyup kabullenmiş. 

Psikologların en büyük yardımı, mesela tek kolu olmayan bir insana, tek koluyla yaşamayı kabullendirmek. 

Eğer yazımı tekrar dikkatle okursanız, o insanda her türlü eksikliğe rağmen, bir şeyler yolunda gitmese de, arada doğal olarak üzülse de yaşamı kabullenmişliğin verdiği bir iç huzuru var. 

Ben yazıdan bunu anlıyorum… Ya Siz? 

Bahsetmiş olduğum kadının iç düşüncelerine tekrar dönecek olursak, böyle bir hezeyanın “H” sine rastlamıyoruz… Kadın sevdiği adamı bulunmaz bir Hint Kumaşı olarak görmüyor. Her şeyi kadere bağlayıp olduğu gibi kabullenmiş. Sevdalandığı erkeğin insan olduğunun farkında hem seviyor hem hayatına devam ediyor, burası çok önemli !

Karşı cins tarafından sevilmeyişi onu yerle bir edecek bir acı vermiyor. Doğal olarak her insan arada bir üzülür, onun üzüntüsünü böyle değerlendirmek lazım. 

Asıl olan nokta da burası. Bizler insanlara çok kolay hastalık yakıştırıyoruz, hastalıkların çeşitlerini ve onların detaylarını unutuyoruz… 

Bir uzmana gidip, danışmayı zaten akıl edemiyoruz, dertlerimizi anlatmak için seçtiğimiz insanlar arkadaşlarımız, onların zamanlarının ne kadar az veya çok olduğuyla ilgili bir fikrimiz bile yok. 

Konuyu toplamak gerekirse, saplantılı kişi dış dünyadaki yaşananların farkındadır, üstelik gerçeklere karşı düşünme gücünü de kaybetmemiştir.  

Saplantılı aşkta şiddetle kıskanmak, takip etmek, taciz etmek, intiharı düşünmek gibi durumlar söz konusu. 

Kişinin en büyük tetikleyicisi zaten reddedilmeyi kabullenememek…Bu konudaki fikirlerimi yazmamdaki gaye, bu yazıyı okuyup, kendisin de saplantı olabileceğini hisseden okurlarım hiç gitmeyi düşünmüyorsa bile, bir yardım almaya adım atmasını sağlamak benim için mutluluktur.

Geçenlerde sosyal medyaya bakarken, şöyle bir paylaşım gözüme çarptı çok hoşuma gitti, sizinle de paylaşmak istedim. 

"Sevdiğin insanlara zor olmamak için, o kadar basitleşiyorsun ki, sana değer vermeye gerek duymuyorlar"  

Mütevaziliğin eziklik sayıldığı bir toplumda; küçük şeylerle mutlu olmak ve azla yetinmek ne yazık ki ‘Basitlik' olarak algılanıyor. Yine de “Bize bizi bilen, bizi candan seven, içten ve samimi biz gibi dostlar gerek” diye yazıyordu, ne kadar doğru değil mi ? Bence tek kelime dahi katmamak lazım.

Psikolog arkadaşlarıma asla haksızlık etmek istemiyorum ama bence “Bir insanın ruh güzelliği, yaşarken kimlere rastladığına bağlıdır.”

“Mutluluk Krallığının anahtarının yalnızca belli kişilerin elinde olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kimsenin elinde değil. O Anahtarı elinde tutmaya kimse yetkili değil, O Anahtar siz kendinizsiniz. Jiddu Krishnamurti”

Habercaddesinde başka bir konuda buluşmak üzere 

Hoşçakalın Hoş kalın 

ESRA SONGÜLER 

HABERCADDESİ EDİTÖRÜ

Yorum Yazın

ESRA SONGÜLER

    iletişime geç

    ESRA SONGÜLER

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER BENİ; BİR ÖMÜR BOYU SEVECEK MİSİN ?
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU HERKES ÖNEMLİDİR.
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR KORE
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL KORKUNUN ADI NE: BAŞARISIZLIK MI SIRADANLIK MI?
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ SERGEN'E SALDIRMAK, BEŞİKTAŞ'A SALDIRMAKTIR
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ PSİKOLOG GÖZÜYLE : ÇOCUK ANNESİNİ ÖLDÜREBİLİRMİ ?
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU Kiminle Yürüdüğüne Dikkat Et... Çünkü Yol, Yanındakinin Aynasıdır
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR GÜLLÜ BÖYLE BİR ÖLÜMÜ HAK ETMEDİ
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU ESKİ ÇAMLAR BARDAK OLDU !
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR ETİ SENİN, KEMİĞİ BİZİM
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER HAYVANLARA KALKAN ELLER KIRILSIN
    AV.MERAL KOÇHAN
    AV.MERAL KOÇHAN ÖRGÜT KURMA VE ÖRGÜTE ÜYE OLMA
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle