Hepimizin isminin bir öyküsü vardır. Ya da bir çoğumuzun diyelim. Sözgelimi Cemal olan ismimin hemen arkasında ki Bilge’yi ülkemizin ünlü sanatçısı Safiye Ayla’nın 1960 yılının 27 Kasım Pazar günü annemin ve babamın gözleri önünde ezanla kulağıma okuttuğu gibi.
Cemal, canım kadar çok sevdiğim annemin, Bilge’de en az annem kadar çok sevdiğim Safiye Ayla teyzemin bana koydukları isimlerdir anlayacağınız.
Adı Mergül Esadova. 13 Mart 1949 yılında Bulgaristan’ın Haskova şehrinde dünyaya gelmiş, 1966 yılında Razgrad Tiyatrosu’nda aldığı ses (şan) eğitimiyle şarkıcı olmuş, bir süre sonra sadece Bulgaristan genelinde değil, kısa dalga üzerinden Türkiye ve Avrupa’nın hemen her ülkesinde ilgi ve beğeniyle dinlenen Sofya Radyosu’nun Bulgar, Türk ve Avrupa halklarınca severek dinlenen sanatçısı olmuştur.
Billur sesli şarkıcı dediler O’na. Küçük bir şelalenin yükseklerden aşağılara dökülürken çıkardığı o eşsiz güzellikteki sesin benzeriydi Mergül’ün sahibi olduğu ses. Radyo emisyonlarında mikrofona o geldiğinde ülke pür dikkat kesilir ve arkasında çalan 7 parça sazın icra ettiği melodiden tutunda sanatçının şarkıyı okumasına (yorumlamasına) kadar arada geçen o birkaç dakika içinde ülkenin her şehrinde, her köyünde yaşam dururdu adeta.
O bir Türk’tü. Sanatıyla, şarkılarıyla Bulgaristan’da tarih yazmış çok özel bir sanatçıydı. Balkanlarda yaşayan Türk bestekarlarının şarkılarını seslendirir, özellikle radyoda icra ettiği eserlerle, kendisini seven Bulgaristan ve Türkiye’deki halkların yüreklerinde kendisine duyulan sevgiyi katlayarak artırırdı. Esadova, halen Türkiye’de olup, uzun yıllar İstanbul’da ikamet etmektedir
O yıllarda Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde yaşayan mütevazı bir aile vardı. İşte bu noktadan sonra siz sevgili okurlarıma özellikle Mergül Esadova hayranı musikişinas bir babadan söz edeceğim.
Bir baba ki yüreği musiki sevgisiyle dolu. Bir baba ki ailesinde herkesin musikiyle meşgul olmasını istiyor. Bir baba ki aldığı mandolini öğrenmek istemeyen biricik kızına incinecek, O’na gönül koyacak kadar duruma üzülen fakat zaman içinde kızının mandolini sevmemesinin nedenini kendisinde arayıp bulacak kadar da erdemli, yüksek ruhlu bir baba.
Ülkede ki yüzbinlerce müziksever gibi bu babamız da bir Mergül Esadova hayranıdır. Duygusu, hayranlığın ötesine geçmemiş ancak hayranlığı çok sevdiği biricik eşi tarafından sanatçıya duyulan bir sevgi hatta gizli bir aşk sanılacak kadar da farklı ve yanlış anlaşılmıştır.
Babamız, Esadova’ya öyle hayrandır ki, az önce mandolin örneğini verdiğim o güzeller güzeli kızı dünyaya geldiğinde O’na Mergül’ün Bulgar versiyonu olan Meri ismiyle hitap edecek kadar hayrandır sanatçıya.
Yıllar geçti. Ailece Türkiye’ye gelme kararı aldıklarında ata toprağı Kırcaali’ye veda etmek zor oldu hepsi için. Türkiye’nin Batı’sında bir bölgede çok özel bir şehre yerleştiler. Geldikleri günden bugüne yürekleri hep ‘Kırcaali’ diye attı durdu hepsinin. Acı tatlı bir sürü yılı geride bıraktılar. Bu zaman zarfında sevindikleri de oldu, hüzünlendikleri de. Babasının mandolini sevdiremediği o küçük kız şimdi yaşının en güzel kadını. Gerçek bir Balkanlı olmakla övünen ve bundan büyük mutluluk duyan çok güzel bir kadın Meri.
Yıllar önce çok sevdiği babasının kendisine hediye ettiği mandolini reddetti ve o olaydan sonra o küçük, o şirin enstrümanı çalmayı öğrenemedi ama Meri şimdilerde babasının kendisiyle ilgili gerçekleşmesini istediği müzik ile ilgili arzusunu hayata geçirmek için düğmeye basma kararı aldı.
Belki mandolin çalmayacak. Fakat kıymetli babasının aziz aile hatıralarında kalan o çok önemli hayalini gerçekleştirecek. Meri, çok yakın zamanda piyano eğitimi alacak. Hayatının bu en güzel döneminde babasının içinde kalan bir ukdeyi, ukde olmaktan çıkarıp yerine getirilmiş bir vasiyete dönüştürecek.
Meri piyano ile ilgili dersleri benden, yani ikinci ismi, Ata’mızında çok sevdiği sanatçılardan Safiye Ayla tarafından konmuş bendeniz Cemal Bilge’den alacak. Hayatımın bu en kıymetli öğrencisine piyanoda öğretecek çok şeyim var.
Derslere başladıktan 1 ay sonra öğrenci Meri’nin ilk çalacağı eser, o yıllarda Bulgaristan’da büyük bir keyifle dinlenen ‘Hidayet Hanım’ adlı şarkı olacak.
Nasıl mı? Bekleyin ve görün efendim.
Yorum Yazın