Yeryüzünde yaşayan sekiz milyarın üstünde insan var. Hepsi tek tek insan. Ruhu var, aklı var. Hepsi yemek içmek zorunda. Hepsinin bir işi olmalı. Hepsinin yaşam felsefesi var. Aklın ortak noktası genel olarak iyiye, güzele ulaşabilmektir. Yani akıl her zaman iyi ve doğru olanı gösterir. Bunların dışında hareket etmek insanlığa zarar verir.
Mantıksız düşünceler hiçbir işe yaramaz. Dünyanın gerçekleri var. Yaşayan insanların beslenme, barınma, eğitim sorunlarını görmezden gelemeyiz. Afrika’nın en uç noktasında yaşayanlar da insan, Avrupa’da yaşayanlar da. İnsanlar arasında dil, din, ırk ayrımı yapılıyorsa bu sizin insanlığınızı sorgular hale getirir.
Yaşadığımız yüzyılda görünen o ki siyasi savaşlar ön plana çıkıyor. Daha çok konuştuğumuz soğuk veya sıcak savaşların yerini siyasi savaşlar aldı. Şöyle anlatmak daha iyi. Soğuk savaş ve sıcak savaş, savaşın yoğunluğunu ve doğasını vurgulamak için mecazi olarak tanımlanan iki savaş türü olarak görülür. Soğuk savaş, genellikle şiddetin kullanılmadığı siyasi bir savaştır. Sıcak savaş ise soğuk savaşın tam tersidir. Başka bir deyişle, sıcak savaşın iki ülke arasında silahların ve kullanıldığı ciddi bir savaş olduğu açıktır. Sıcak savaşta iki ülkenin askerleri veya orduları arasında gerçek bir çatışma yaşanır.
Siyaset sadece ülkemizin içinde değil dünya ülkeleri arasında da önemli rol tutuyor. Ülkeler kendi politikalarını daha üstün göstermek için birbirleriyle yarışıyor. Dünyada politik savaşlar verilirken maalesef daha güçlü ekonomilere sahip devletler diğerlerine üstünlük sağlıyor, kendi politikalarını daha rahat kabul ettiriyor.
Siyaset kendi fikirlerini kabul ettirebilme sanatıdır aynı zamanda. Halkı ikna edebilmek için her türlü formül kullanılır. Siyasetçiler kendilerini haklı gösterebilmek için yarışırlar. Siyasetçinin derdi verdiği vaatleri yerine getirebilmek değil, vaatleri yerine getirebileceğini kabul ettirebilmektir.
Her insan, ülkemiz ya da dünya ile ilgili her konuyu konuşabilir, tartışabilir. Tartışırken en önemli kural birbirimize saygılı olmamızdır. Tartışmaları asla hakaret seviyesine taşımamak insan olmamızın gereğidir. Tartışmalarda da akıl ve mantık ya da gerçekler ön planda olmalıdır. Gerçeklerden çok uzak olan olayları gerçekmiş gibi anlatmak ya da savunmak tamamen boş konuşmaktır. Mesela 22 bin lira olan asgari ücretin yeterli olduğunu ve bununla geçinilebileceğini savunmanın akıl ve mantıkla yakından ilgisi yoktur. Bunu iddia edenin tamamen boş konuştuğunu söylemek mümkündür.
Sürekli değişen bir dünya var. Ekonomiler değişiyor, teknolojiler değişiyor. Yapay zeka baş döndürücü olaylara imza atıyor. İnsanlığın yararına olan gelişmelere tabi ki seviniyoruz. Eğer insanlığı rahatsız edecek, insanlığın huzurunu bozacak gelişmeler olursa insan olarak buna üzülürüz.
Sporla ilgilenmek iyidir. Spor yapmak sağlıktır. Herhangi bir takımı desteklemek herkesin hakkı. İnsan tuttuğu takımdan başka takımları tutan insanlara da saygı göstermeli, saygı duymalı. Müsabakalarda her takım her takımı yenebilir. Neticede bir oyun. Maksat heyecan yaşamak, eğlenmek. Özellikle futbol taraftarları arasında zaman zaman sert tartışmalar, boş konuşmalar oluyor. Olay kavga boyutuna taşınıyor ki son derece yanlıştır. Saygı görmek için saygılı olmak lazım. Kim olursanız olun, karşınızdaki kim olursa olsun her iki taraf da birbirine saygı göstermek zorundadır. Eğer insansak en önemli kural budur. Saygı bekliyorsan, saygı göstereceksin.
Her zaman söylediğim gibi sağlığınıza dikkat edin. Sağlık çok önemli.
Hoşça kalın.
MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
GAZETECİ - YAZAR


























Yorum Yazın