Astrologlar en çok dünyanın yeryüzü ve gökyüzü hareketlerinden yararlanırlar ya da tezlerine konu yaparlar. Bu nedenle yeryüzü ve gökyüzü hareketleri insanların yaşamlarını şekillendirir.
İnsanların yaşadığı kara parçalarının 3’te 2’si su. Kara parçaları birbirlerinden ayrı yerler olarak tanımlanır. Bunlar Avrupa, Afrika, Antartika, Asya, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avustralya.
Her kara parçasında insanlar yaşıyor. Coğrafi şartları ayrı. İklimleri ayrı. Kültürler ayrı. Ekonomik şartlar ayrı. Şöyle diyebiliriz bir bakıma coğrafi koşullar insanların hayatlarını, geleneklerini, beslenme şekillerini yönlendiriyor.
İnsanlar için değişmeyen en önemli unsurlar eğitim, sağlık, beslenme, barınma. Toplumların gelişmişlik düzeyleri irdelenirken yukarda bahsettiğimiz koşullar göz önünde bulunduruyor
Üzücü olan bir gerçek var ki yeryüzünün toplumları silah harcamalarından geri kalmıyor. Bu da ister istemez savaşları körüklüyor. Düşmanlıkları artırıyor. Ve bütün insanların ekonomik düzeylerini etkiliyor. 2024 yılı verilerine göre dünyadaki silah harcamaları 2.7 trilyon ABD dolarıyla rekor seviyelere ulaştı. Bu oran 2023 yılına göre 9.4’lük bir artış anlamına geliyor. Dünyadaki bütün ülkeler bütçelerinin önemli bir kısmını silah harcamalarına ayırıyor ki bu gerçekten bir felakettir.
Yetersiz beslenme ve açlık sebebiyle her yıl 3,1 milyon çocuk hayatını kaybediyor.. Bu, 5 yaş altı çocuklarda görülen tüm ölümlerin neredeyse yarısıdır. Çocuklar, vücutları temel besinlerden yoksun olduğu için ölürler. Dünya genelinde 822 milyon insan yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya. Zengin kesimin büyük bir kısmının son dönemde daha da zenginleştiği doğru.
Yeryüzünün en kutsal varlığı insan. İyi yaşamalı. Eğitim, beslenme gibi sıkıntılardan kurtarılmalıdır. Nerede yaşarsa yaşasın, hangi kara kara parçasında olursa olsun açlıktan ölmemeli. Yapılan israflar, lüks yaşantılar kısıtlandığında ve gelir adaletsizlikleri giderildiğinde açlıktan insanların ölmesi gibi bir onursuzluk ortadan kalkacaktır.
Tamam ideolojilerin insan doğasının bir parçası olduğunu kabul ediyoruz. Ancak ideolojiler bitmese bile artık içerikleri değişmiştir, değişmelidir. Dünyayı görme, yorumlama aracıdır ideolojiler. Artık dünyaya idolojik, önyargılı ya da siyasi bakmaktan çok insani bakmanın zamanı geldi ve geçiyor bile. Toplumlar birbirleriyle didişmeyi bırakmalı, insanlığı kurtarmanın formülünü aramalıdır.
MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın