MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

DÜNYANIN EN AĞIR YÜKÜ: İNSAN ETİ TAŞIMAK

Ana SayfaYazarlarBURHAN AKDAĞ
05 Aralık, 2024, Perşembe 13:12
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Hayattayken en zor şey nedir?

Bir insanın hayalleri mi, başarısızlıkları mı, yoksa omuzlara yüklenen sorumluluklar mı? Hayır, hiçbir şey insan etini yüklenmek kadar ağır değil. İhanetin, yalanın, vefasızlığın ruhunuza saplanan ağırlığı, işte bu bir insan yükünün tarifsiz acısı.

Ben hayatta her acıyı, her kaybı kaldırırım, yaşadığımın acının tadını da çıkarmayı bildiğimi sanırdım. Meğer insanın en yakınlarından aldığı darbelerin ağırlığı, hiçbir yükle kıyaslamanın imkansız olduğun daha iyi anladım.

Bir zamanlar, aynı sofrada ekmek böldüğüm insanlar, Birlikte güldüğüm, ağladığım, hayatlarını geçmişte omuzladığım insanların bir gün sırtıma hançer saplayacağını asla düşünmezdim. Aslında hançerin soğukluğu değil, saplayan ellerin kimin olduğunu bilmek yükü daha da ağırlaştırıyor.

Böyle anlarda doğal olarak içimdeki o derin boşluğa bakarak. "Neden?" diye sormadan edemiyorum. “Neden en yakınlarım bunu yaptı? Neden onlar hayatımdaki en ağır yük oldular?” İnsan sevdiği, inandığı kişiye nasıl zarar verir? Gözlerimin içine sevgiyle bakanlar, ya da baktığını sandığım insanlar nasıl olur da bir anda sırtını döner dönmez hançerler? Bu soruların cevaplarını ararken ne yazık ki kendi içimde kaybolup gidiyorum. Bulduğum cevap ise, içimde bambaşka bir yaraya dönüşüyor. İşte bu yara bambaşka bir acı...

Geceleri uyuyamıyorum, İçimde biriken kırıklıklar, kalbimde yankılanan sessiz çığlıklar uykularımı benden çalıyor. Kendimi her defasında, bu yükten kurtarmak istedim. Ama ne zaman özgürlüğümü hafif hissedecek olsam, o yükün izi yüreğimde hep yankılandı durdu, Meğer taşıdığım şey kırılmış GÜVEN’nin kalan kemikleriymiş.

Bir insanın yalan söylemesi, sadece bir kelime değildir. O yalan, güvendiğiniz kişi ile aranızda adeta bir uçurum oluşmasına neden oluyor. Her yalan, uçurumu daha da derinleştiriyor eğer kalmışsa sevgi köprüsünün taşlarını tek söküyor. Geriye sadece çok derin bir boşluk kalıyor. Ve o boşluğa baktığınızda ise kendi düşüşünüzü izlemek zorunda kalıyorsunuz

Bazen kendi kedime çok kızıyorum. Neden inandım? Neden sırtımı döndüm? Ama sonra:  en büyük yanılgımın, herkesi kendim gibi olması sanmam. Sıkıntı burada işte herkes benim gibi samimi değilmiş. Benim gibi  sevmemişler. Benim gibi taşımamış.

Ama şimdi yükü bırakıyorum. Bana kazık atanların, yalan söyleyenlerin, arkamdan konuşanların isimlerini bir zihnimden tek tek siliyorum. Onlar bana hayatta en değerli şeyi yaptılar. Şimdi omuzlarımda yalnızca kendi sorumluluğumun dayanılmaz hafifliği hissettirdiler.

Çünkü artık biliyorum: Taşımak zorunda olmadığım hiçbir yük, benim huzurumdan daha değerli değil. Ve biliyorum ki, onları çok fena yıktım yıkılmaya devam edecekler, ben ise yeniden inşa oldum. Daha da güçlendim. Beni yok sayarlarken, unuttukları bir şey vardı aslında yeniden doğmamı sağladılar.

Ve siz, bu satırları okuyanlar… Hayatınızdaki yükleri inceleyin. Kimin ağırlığını taşıdığınızı fark edin. Belki de artık vakit geldi: Yüklerinizi bırakın ve sadece kendiniz için yürüyün. Yalnızca hak sahipleri için omuz verin. Ve asla unutmayın: Hayatta en ağır şeyi taşıyabilirsiniz, ama en hafif şey, o yükü sırtınızdan atabilme cesaretidir.

Burhan AKDAĞ

Yorum Yazın

BURHAN AKDAĞ

    iletişime geç

    BURHAN AKDAĞ

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER ÖMER HAYYAM
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ AVRUPA ALTIN AYAKKABI’NIN SAHİBİYLE BİR GECE: TANJU ÇOLAK
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ SEVMEK - SEVİLMEK ÜZERİNE
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL ZAMANSIZLIK ÇAĞI
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU YAZMAK SANATTIR
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU ÇİÇEKLERİN DİLİ
    AV.MERAL KOÇHAN
    AV.MERAL KOÇHAN KENTSEL DÖNÜŞÜM
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU SÜRPRİZ YAZILAR…
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR VEDALAR ELVEDA OLMASIN
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR İNSAN KIRILDIKÇA İNSANDIR
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR HEY GİDİ GAZİNOLAR HEY
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle