Yeni yılı karşılarken yaşanmışlıkları geride bırakma hissi oluşur bende. Adeta hayatımın akışında önem taşıyan olaylar, gönlüme damga vursa da geçmişe kitlerim onları. Bir başlangıç yaparım kendimce yeni hayatıma. Geçmişin ayak sesleri bir öğüt gibi takip eder yeni yolumda beni.
Sevgisiz geçen ömür cezadır yaşayana. Sevgili okur benle hemfikirseniz siz de ver elini gelecek günlerin güzellikleri diyelim. Bizleri karşılasın sağlık, sevgi ve başarı. Temennim bu.
Geçenlerde deniz kenarı yürüyüşümde bir banka oturmuş soluklanıyordum. Saat akşamüstü suları. Yeşil mavi arası su görüntüsü ve kumsalın ince ince dalga sesleri. Karşımda rengarenk gökkuşağı belirdi. Şaşkındım. Ne güzel duygular içimden geçti. Geçen yıllarda tabi herşey toz pembe değildi. Kırgınlıklarım da vardı. Bir dönem seni önemsiyor gibi gözüken gerçek zorluğunda yanında olmayan o insanlar. Silinecekler listesinin en başıydı. Kulağım dalganın o ahenkli sesinde, gözlerim gökkuşagının renklerinde, gönlüm yapacaklarımı düşünmekteydi.
Aklıma ne geldi dersiniz?
Nasreddin hoca komşusundan bir tencere ödünç ister. Mutfaktan getirir verir adam. Kısa zaman sonra hoca tencerenin içine küçük bir tencere koyar geri verir. Ses çıkarmaz adam. Bu ne demez. Sonra yine tencere ister hoca adamdan. Adam tencereyi getirir verir. Gel zaman, git zaman geçip tenceresi gelmeyen komşu "nerede tencerem?,, sorar. Hoca öldü der. Adam ölür mü tencere ya hoca diyince bizimki tencerenin doğurduğuna inandın da öldüğüne niye inanmıyorsun der.
Bazı insanlar böyledir. İşine gelene inanırlar. İşine gelmeyen doğru yanlış umursamaz kayıtsız kalırlar. Hiç sevmem böylelerini.
Akşehir 'de yaşamış toplumu aydınlatmak niteliğinde olan birçok fıkrasıyla milli kültürümüze mal olmuş halk filozofu, mizah kahramanı Nasreddin hocanın fıkralarını çok severim. Karakaçan adlı meşhur eşşeğine ters binmesi ise arkadan gelenlere saygısızlık olmasın diyedir. Her fıkrası güldürürken düşündürür.
Emek ve sevgiyle yanınızda olanlarla gelen bir yıla merhaba demeniz dileğiyle.
SELHAN ÖZDEMİR
Yorum Yazın