Kendilerini hiç görmedim , hiç tanımadım ama onlar açtıkları Modaevi ile bir dönem modaya damgasını vurmuş, iki ünlü terzi kardeştiler, kimden bahsettiğimi az çok anladınız sanırım Faize & Sevim kardeşlerden.
Dün gibi hatırlıyorum rahmetli anneciğim de önemli günlerde Faize & Sevim’den giyinirdi, hatta ablamın düğününde giydiği, göz kamaştıran işlemeli abiyesinin imzası da Faize & Sevim tarafından atılmıştı.
Bu ünlü iki kardeş Türkiye’deki “Terzi” kavramını kaldırmış “Modaevi” kavramını getirmişti.
Faize ve Sevim kardeşler Türkiye'de bir dönem modanın duayenleri olarak bilinse de onlar uzun yıllar Devlet Tiyatroları’nda oyuncuydular. Bir çok önemli oyunda görev alıp, sahneye çıkmışlardı, öyle ki bir tiyatro oyunu sonrasında verilen baloda Reis-i Cumhur Celal Bayar tarafından bizzat tebrik edilmişlerdi.
O zaman tanıyalım bu modacı kardeşleri.
Aile kökleri Kırım'a uzanan Faize ve Sevim hanımların annesi Şerife hanım iyi bir terzi, babası Bekir bey ise “Berdenski” markasıyla Kırım'ın verimli topraklarında sebze ve meyve tüccarıymış. Bekir bey 1917 devrimi ile Bolşevikler'in zulmünden kaçarak Türkiye'ye gelmiş ve Atatürk Orman Çiftliği'nin kuruluşunda da görev almış. Faize ve Sevim kardeşler annelerinin de iyi bir terzi olmasının etkisiyle dikiş ve nakış işlerini sevdiği için boş vakitlerini değerlendirmek maksadıyla Kız Sanat Enstitüsü'nün dikiş ve şapka kurslarını bitirmişlerdi.
1955 yılında ailesinin geçimine yardımcı olması gayesiyle Ankara'da “Gülen” adında dantel, düğme, iplik vs. satan bir de dükkan açmışlardı. Bir gün kendi imkanlarıyla yaptıkları bir şapkayı vitrine koymuş ve o gün onlarca kadın aynı şapkadan sipariş verince bir şapka dükkanı açmaya karar vermişlerdi. Ankara Çankaya ‘da bulunan Bulvar Pasajı'nda açılan bu şapka dükkanı Faize hanımın moda dünyasına profesyonel olarak attığı ilk adım olarak kabul edilir.
Hep bir yenilik ve yeni bir şeyler yapma düşüncesinde olan Faize hanım, şapka dükkanı işlettiği sıralarda Paris'e giderek orada gördüğü yeni ürünleri Türkiye'ye getirdi.
Bir gün Paris'ten aldığı kumaşlar ile kardeşi Sevim'e bir elbise diker ancak Sevim hanım bu elbiseyi beğenmeyince, Faize hanım bu elbiseyi şapka dükkanının vitrinine koydu, çok iyi bir fiyata satılınca Faize hanım, elbise dikmenin şapkadan daha kârlı bir iş olduğunu düşünürler ve bir modaevi açmaya karar verirler, tuttukları üç oda bir salon dairede Türkiye’nin ilk modaevini açarlar.
Açılışa özel olarak da o zamana kadar hiç yapılmamış bir şeyi yaparak halka açık şekilde defile tertip etmeye karar verirler.
Paris'ten satın aldıkları elbise kalıplarını kullanarak büyük bir titizlikle elbiseleri hazırlarlar. Sevim hanım anılarında;
"Ankara'da Sidoni adında çok iyi bir terzi vardı, o kapatmış yanındaki terziler işsiz kalmış, biz de terzi ilanı verince Ankara'nın en iyi terzileri de bizim yanımızda çalışmaya başladı" diye anlatıyor.
Bu ünlü kardeşler Türkiye’de moda alanında ilklere imzalarını atmışlardı.
16 Aralık 1962 tarihinde Türkiye’nin ilk “Açık hava Defilesini” gerçekleştiridiler
Defilenin ertesi günü modaevinin önünde insanlar adeta kuyruk olmuştu, kısa zaman içinde binbir zorlukla açılan modaevinin yurt çapında şubeleri de açıldı. Adana, İzmir, Gaziantep, İstanbul ve Ankara'da şubeleri bulunan “Faize & Sevim Modaevi” birçok ünlü ailenin kızlarını giydirdiği gibi yurt dışından da sipariş alıp, Kraliçe ve Prensesleri de giydirmişlerdi.
Rahmetli Sevim hanım, yıllar önce kendisiyle yapılan bir röportajda “Suudi Arabistan Kralı'nın eşi İffet Hanım ve Ürdün Kralı Hüseyin'in annesi Zein Hanımefendi'ye kostümler diktik" diye bu olaylardan bahsetmişti.
İstanbul'da Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde açtıkları şube, o dönemin en ünlü isimlerin uğrak adresi olmuştu. Türkan Şoray, Belgin Doruk, Gönül Yazar, Ajda Pekkan, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit gibi dönemin ünlü isimleri modaevine geldiğinde caddede trafik durur, halk içeriyi izlemek için büyük bir kalabalık oluştururdu.
Daha sonraki zamanlarda şubelerini kapatan ve sadece Nişantaşı'ndaki Faize & Sevim Modaevi'nde hizmet veren moda dünyasının duayenlerinden Sevim hanım yine bir gazeteye verdiği röportajda ;
"Hülya Koçyiğit'in nişan elbisesini ve gelinliğini biz diktik, bugün yine Türkan Şoray'ın kendi müzesinde bizim yaptığımız bir elbise sergileniyor" diyerek ünlü aktrislerin kendilerinden başka bir yere gitmediklerini anlatıyor sonra da;
"Zaten o zamanlar zarafet vardı, insanlar kibardılar, bize geldiklerinde ellerinde pasta, çikolata gibi hediyelerle gelirlerdi. Ankara müşterisi bu hususta İstanbul'a göre daha görgülüydü, İstanbul müşterisi Ankara'ya göre biraz şımarık olurdu dedim ya zarafet vardı" diyor.
Ünlü modacı kardeşlerin ilginç bir anısı da ;
Ankara'da da sefir eşleri başta olmak üzere dönemin en ünlü siyasi isimlerinin eşlerine ve kızlarına da elbise dikmiş. Faize hanım, yine bir anısını anlatırken, İsmet İnönü'nün eşi Mevhibe İnönü'nün kumaşlar alıp kendilerine geldiğini, birkaç tayyör yaptırmak istediğini anlatıyor:
İnönü, kumaşları alıp geldi, elbiselerin kaç paraya dikileceğini söylediğimde 'Çok pahalı yaptıramam' dedi. 'O zaman bir tayyör yapalım' dedim, onun da pahalı olduğunu söyleyip
gitti, pahalı bulduğu için kıyafet diktirmedi ama kızı Özden Toker'e çok elbise diktik.” diye bahsediyordu.
Sevim hanımın ilk eşi usta oyuncu Tekin Akmansoy’dan olan kızı Alev Esen bugün klişeleşmiş bir imza olan Faize & Sevim aile geleneğini sürdürerek moda dünyasına ismini yazdırmıştır... Alev Esen babası gibi ilk evliliğini bir tiyatrocu olan Tayfun Orhon’la yapmıştı. Pop sanatçımız Ozan Orhon da Alev Hanım’ın bu evlilikten olan oğluydu, dolayısıyla Sevim hanımın da torunuydu.
Ve takvimler geçen yıl 18 Ekimi gösterdiğinde Ozan Orhon sosyal medya hesabından yaptığı duyuruyla anneannesi Sevim Özbolga’nın 92 yaşında , evinde geçirdiği bir kaza sonucu hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Çoğunuz bilmiyordunuz belki de rahmetli Sevim hanımın, bir zamanların ünlü modacılarından biri olduğunu…
Yine yazımızın sonuna geldik, değerli Habercaddesi okurlarım, Nışantaşı’nda dolaşırken,
“Faize & Sevim Modaevi “tabelasıyla karşılaştığınızda bu yazımı hatırlayın olur mu ?
Başka bir yazımızda buluşmak üzere hoşçakalın, hoş kalın.
ESRA SONGÜLER
HABER CADDESİ EDİTÖRÜ


























Yorum Yazın