MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

FELAKET! İNANDIĞIN KADAR

Ana SayfaYazarlarMİR MURAT DEMİR
06 Nisan, 2021, Salı 18:37
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

İnsan ne tür olaylarla karşılaşırsa karşılaşsın, hangi türden olaylara müdahil olursa olsun, netice de kişinin meseleyi kendi dimağında tanımlaması, getirisini de götürüsünü de bilme, inanma haliyle alakalıdır, etkenlerinden başlıcasıdır. Umut etmek ruhsal bir destek katmanı olduğu gibi olumsuz, menfi düşünmekten de uzak durmamıza sebep. Bilmek, doğru bilmek, umut etmek, inanmak, öylesi önemli ve ehemmiyet içerir ki, olası durumlar da hayatta kalmamıza ya da yaşamımızı sonlandırmamıza sebep oluşturur.

..

1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı Madura şaraplarını İskoçya’ya götürür. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra, şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, mümkün değildir. Boş şilep, yeni yükünü almak üzere Portekiz’e doğru yola çıkar.

Mahsur denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağının bilincindedir. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücuduna önce uyuşturucu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın dayanılmaz yakıcılığını anlatır.

Şilep Lizbon’a demir attığında, soğuk hava deposunun kapısını açan kaptan, zavallı denizcinin cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve kendisi de hayretten dona kalır.

Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. İskoçya’ya götürdükleri Madura şarapları 18 derecede taşınmayı gerektirmiş, şilep yükünü boşalttıktan sonra soğutma sistemi zaten kapatılmış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı bir derece de yükselmiştir.

Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı (ya da donacağına inandığı) için ölmüştür.

(Kaynak: Bernard Werber, ‘İzafi ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi’)

..

İsteyerek ya da istemimiz dışında bir olayın, yerin, durumun müdahili olmuşsak, olacaklara dair kanaatimiz bildiklerimizle sınırlıdır. Panik olma halimiz de bildiklerimizin bizi yönlendirmesine kaimdir. Panik olmaya karar veren kendimiz iken bağışıklık sistemimizin yarıdan fazlasını devre dışı bırakanda yine kendimiziz. Vücut reflekslerimiz, dayanma gücümüz de komutlarını beynimizden alır, düşündüklerimizle alakalı seyre girer.

Yaşadığımız günler, mevsimsel ya da iklimsel kötü tabiat olayları yaşanmasına şahitse, bildiklerimizle alakalı negatif ya da pozitif senaryolar oluşturmak elimizde. Yaşadığımız günler de sosyal çalkantılar, kargaşa halleri var ise, yine gidişata dair senaryolar oluşturur, negatif ya da pozitif olarak panik halimizi tetikleriz. İnsan olarak elbette yaşadığımız toplum, dünyadan bir haber, olan bitene duyarsız, ilgisiz kalmak değil, insan olma sorumluluğumuzla birlikte, yurttaş olma, insan kalma, bilinci, bilgeliğiyle hareket etmemiz gerek. Mesele; dengeyi tutturmakta, abartmamakta, sakin ve sağlıklı düşünme yetimizi elimizde bulundurmakta. Panik olup çok büyük üzüntüye ve sıkıntıya, onarılması güç, büyük zarara yol açan bir düşünme silsilesiyle ruhsal ve bedensel kendi hastalığımıza ve ruhsal paranoyaklığımıza, çöküntümüze zemin hazırlarız.

Mir Murat Demir

 

Yorum Yazın

MİR MURAT DEMİR

    iletişime geç

    MİR MURAT DEMİR

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER İLYAS SALMAN
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ KAYAHAN’IN ADI, EN ÇOK KIZLARININ NEFESİNDE YAŞAR
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU EDİRNE’DEN KARS’A KADAR BİRİZ…
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR ARKADAŞLIK
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL HEDEFE ADIM ADIM
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU SEVMEK VE SEVİLMEK ÜZERİNE… BİRKAÇ SÖZ
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU KAHVENİN HATIRI VAR DA, ÇAYIN YOK MU ?
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR NEREDE O KARDEŞLİK? GAZZE'DE KANAYAN YARA VE SESSİZ KALAN ÜMMET
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ HAYATTA NE OLURSA OLSUN NASIL GERÇEKTEN MUTLU KALABİLİRİZ?
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR HEY GİDİ GAZİNOLAR HEY
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle