Ekim…
Yılın en güzel ayı.
Ve şimdi o ayın en güzel haftasındayız.
Çünkü havada sadece sonbaharın kokusu yok artık havada Cumhuriyet kokusu var…
Her yıl bu günlerde içimde tarifsiz bir duygu kabarır.
Bir yanda o büyük kurtuluş mücadelesinin izleri, diğer yanda çocukluğumun 29 Ekim sabahları…
Sokaklara taşan bayraklar, okul bahçelerinde yankılanan marşlar, öğretmenimin sesinde titreyen bir gurur…
Bir milletin yeniden doğuşuna tanıklık eden bir coşku vardı o sabahlarda.
O coşku, hâlâ damarlarımdaki en temiz kan gibi dolaşır.
Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; bir halkın yeniden ayağa kalkma hikâyesidir.
Küllerinden doğan bir ulusun, zincirleri kırıp kendi kaderini yazma iradesidir.
O iradenin adı Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Bir milletin kaderini değiştiren adam…
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” diyerek sadece bir cümle değil, bir gelecek inşa etti.
Bugün, bazıları Cumhuriyet’i sadece takvim yapraklarında arar.
Oysa Cumhuriyet, her sabah kızının saçını okşayan bir babanın gözlerindedir.
Bir köy okulunda tebeşir tozuyla beyazlayan bir öğretmenin ellerindedir.
Bir genç kızın, “Ben de yapabilirim!” diyebildiği andadır.
Bir gazetecinin, gerçeği korkmadan yazabildiği satırdadır.
Evet, bu topraklarda her şey kolay olmadı.
Cumhuriyet’in harcı; kanla, gözyaşıyla, alın teriyle karıldı.
Ama işte bu yüzden bu topraklarda özgürlük kokusu bu kadar keskindir.
Bu yüzden her 29 Ekim sabahı içimden aynı cümle geçer:
“İyi ki doğduk, iyi ki direndik, iyi ki Cumhuriyet olduk…”
Bugün, gökyüzüne baktığınızda dalgalanan o al bayrağın içinde sadece kırmızı bir renk değil, milyonlarca insanın umudu vardır.
Ve ben her 29 Ekim’de o umudu yeniden giyerim üzerime.
Yıllar geçse de, yaşım ilerlese de, çocuk gibi heyecanlanırım.
Çünkü ben bu ülkenin bir evladı olarak Cumhuriyet’in nefesiyle büyüdüm.
Cumhuriyet; geçmişin hatırası değil, geleceğin teminatıdır.
O yüzden, bu bayram yalnızca kutlanmaz yaşanır, yaşatılır, anlatılır.
Ve ben bugün bir kez daha söylüyorum:
Ekim ayı sadece bir mevsimin değil, bir milletin uyanışının adıdır.
Ve bu haftada, bu havada, bu yürekte…
Evet, havada Cumhuriyet kokusu var.
Burhan AKDAĞ

























Yorum Yazın