Çağaloğlu yokuşunda başladık, yerel ve ulusal gazetelerin yazıişlerinde görev yaptık.
İnsanlık için yazmanın kutsal olduğuna inanıyorum. Mustafa Çolakoğlu.
HAYAT BİR UMUTTUR…
Aslında filmleri sevgi ve yasla bezenmiş görsel şiir olarak değerlendirebiliriz. Yaşamımızda bildiklerimizin önüne geçmek için vardır filmler. Böylece dünyayı bize farklı duygularla dolaştırırlar yeni bilgilere ulaşırız.
Duygu olmadan film olmaz. İçinde bulduğumuz toplumun kültürünü, hüzünlerini, mutluluklarını anlatmak önemlidir. Ülke meselelerini hem eğlendirerek hem de güldürerek sunmak kolay bir iş değildir.
Geçmişte bunu ünlü Türk sanatçılarımız başarmışlardır. Ülkenin acılarını, sorunlarını, mutluluklarını, geleneklerini hem düşündürüp hem güldürerek hem de eğlendirerek sinema dünyasına önemli katkıları olmuştur.
Büyük Usta Kemal Sunal bu konuda en önemli örnektir. Ustalıkla millettin meselelerini hem eğlendirip hem düşündürerek anlatmıştır. Bir bakıyorsunuz insanın duygularını, niyetlerini ortaya çıkarıyor, kimliğini devre dışı bırakıyor. Paranın aslında saygınlıkla ilgisini önemsizleştiriyor. Köy ve şehir hayatını karşılaştırıyor ve şehir insanlarının duygudan daha yoksun olduklarını öne çıkarıyor.
Zengin, fakir ayırmadan aşkın önündeki engelleri kaldırıyor. Bir bakıyorsunuz bir filminde işin içine para girince herkesin akraba olduğunu anlatıyor. Kadınların verdiği hürriyet mücadelesini de dile getiriyor.
Bir de her filmde, duygu var, his var düşünce var. Geleneklerimiz, törelerimiz var. Güldürüyor, eğlendiriyor ve düşündürüyor. Bu konuya niye girdim ve özellikle Kemal Sunal’ı örnek verdim. Çünkü günümüz filmlerinde duygu kalmamış. Gelenek yok, görenek yok. Halk yok. Filmler sıradanlaşmış.
Günümüz dizi ve filmlerinde genel olarak ana tema, boşanma, aldatma. Güçlerin savaşı. Halbuki yorulmuş yaşlanmış dünyamız insanları kendilerini yoracak duygulardan uzaklaşmak istiyor. Hem gülmek hem dinlenmek hem de eğlenmek istiyor. Dolayısıyla filmlerde kendinden, hayatından kesitler görmek doğal hakkı. Maalesef günümüzde kalabalıklar içinde insan kendini yalnız hissediyor. Esas konu mutluluğu artırmak olmalı. Tabi bu birazda insanın elinde. Olumlu ilişkiler kurmak, hedefler belirlemek, kendine iyi bakmak mesela önemli. Yardımsever olmak yapısı gereği insanı mutlu eder. Olumsuzluklara karşı direnmek, ılımlı olmak günümüzün zor şartlarında insanı rahatlatacak esaslardan olacaktır.
Niye böyle bir konuyla başladım. Dedim ya yorgun dünyanın yorgun insanları hep farklı arayışlar peşinde. Değişiklikler istiyor. Huzur istiyor, çare arıyor.
Hoş çakalın.
MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
GAZETECİ YAZAR
Yorum Yazın