Şöyle demek lazım, dünya hayatın mümkün olduğu tek yerdir ve dünyaya iyi bakmamız gerekir. Mesela dünyayı büyük bir bahçe olarak düşünelim. Her birimiz bir çiçeğin tohumu sayılırız. Kimilerine göre dünya gökyüzündeki en güzel yıldızın etrafında dönen bir masaldır. Daha da ileri gidersek dünya gökyüzünün altındaki en güzel macera diyebiliriz. Ya da dünya tabiatın insana sunduğu büyük bir hazine.
İnsan çok farklı bir canlı. Yeryüzündeki yaşayan her insanın farklı bir hikayesi olduğunu düşünebiliriz. Her insan aynı ırktan değil. Ya da dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşmuyor. Kadınlar var, erkekler var. İnsanlığı savunan herkes ırk, dil, din ayrımına karşı gelmişlerdir. En önemli olayı insanları insan olarak kabul edebilmektir.
Coğrafyaların insanların yaşam ve kültürlerinde önemli rol oynadığını ve insan yaşamı üzerinde tartışılmaz bir öneme sahip olduğunu söylemek mümkün. Bir taraftan insanların ideolojisini, yaşam tarzını etkilerken, bir taraftan medeniyetlerin doğmasını, gelişmesini ve devletlerin bulundukları bölgede ya da küresel ölçekte söz sahibi olmalarını etkilemektedir.
Bilim adamlarına göre floresiensis (Flores insanı) 190.000 yıl önce evlenmişti, 40.000 yıl önce soyu tükendi. Homo sapiens, bilge insan, 300.000-350.999 yıl önce ortaya çıktı. Homo sapiens idaltu, 160.000 yıl önce yaşadı. Homo sapiens sapiens, modern insan, son ortak atası -200.000 yıl önce yaşadı.
İnsanlar, yeryüzündeki diğer tüm türler gibi, çoğu doğal, bazıları da kendi kendine oluşan çevresel koşullardaki değişikliklere maruz kalırlar. Diğer organizmalarda olduğu gibi, hayatta kalma ve başarı, insanların yeni koşullara tahammül etme veya bunlarla başa çıkma yeteneğine bağlıdır. Canlı organizmaların çevrelerindeki değişen koşullara uyum sağlama yeteneğine adaptasyon denir ve bu, tüm organizmaların hayatta kalma oyununda temel bir bileşendir. İnsanlar, ekvatordan kutup bölgelerine kadar karasal yüzeyin çoğu bölgesine yayılmış olmaları ve derin denizlerin yüksek basınçları ve uzayın sıfır yerçekimi gibi aşırı koşullara tahammül etmeyi öğrenmiş olmaları bakımından diğer tüm türlerden farklıdır. Şaşırtıcı bir şekilde, yeryüzünde baskın bir tür olarak bariz başarılarına rağmen, insanlar biyolojik adaptasyonların çeşitliliğini anlamak için ideal bir tür değildir. Bu, davranışlarını olumsuz çevresel koşulların üstesinden gelecek şekilde ayarlamalarını sağlayan daha yüksek entelektüel kapasitelerine bağlanmaktadır. Bu nedenle, biyolojik adaptasyonlardan daha çeşitli kültürel uyumlar sergileme eğilimindedirler. Bununla birlikte, farklı coğrafi bölgelerdeki farklı iklim koşullarına maruz kalan insan popülasyonlarında fiziksel ve biyolojik farklılıklar görülmektedir ve bu da insanların farklı coğrafi koşullarda farklı şekilde evrimleşmesine olanak tanır. Açıkçası, bunu farklı çevresel koşullara uyum sağlayarak yaparlar.
Yeryüzünün neresinde yaşarsa yaşasın insan önemlidir. Her insan özgür ve mutlu yaşamayı hak eder. Hiçbir insan hiçbir insandan üstün değildir. Köylü de şehirli de, işçi de, memur da insandır. Fakir de insandır. Dolayısıyla hepimizin amacı mutlu ve huzurlu bir dünyadır.
Her zaman söylediğim gibi sağlık önemli. Sağlığınıza dikkat edin.
Hoşça kalın…
MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
GAZETECİ - YAZAR.


























Yorum Yazın