Doğru ve yanlış bilgi felsefesinin kavramlarıdır. Genel olarak doğru kelimesi “Gerçeğe uygun olan” anlamını taşır. Ünlü felsefeciler “İyi bazen doğru değildir, hatta çoğu zaman doğru değildir” der.
Yine felsefecilerin “mesela bir kişiye balık vermek iyidir, ancak Çinliler ‘bana balık verme, balık tutmayı öğret’ demişler, dolayısıyla balık vermek iyidir ancak doğru değildir” şeklinde bir örneklemeleri vardır.
Beslenme uzmanları, sağlık uzmanları genel olarak meyvenin yararlı olduğunu söylerler. Ve yeryüzünün insanları öğünlerine mutlaka meyve ekler.
O zaman meyve yemenin kesin doğru olduğunu söyleyebilir miyiz
Söyleyemeyiz. Çünkü meyvede laktoz oranı yüksek. Şeker seviyesi yüksek olanlar meyve yememeli ya da az tüketmeli.
Şöyle ki eğitim süreçleri, ahlaki değerler, yaşanılan çevre aile vs. insanın karakter yapısında önemli rol oynar. Herkesin doğruları ve yanlışları vardır. İnsanın deneyimleri arttıkça doğrular ve yanlışlar da değişebilir.
Doğrular, yanlışlar kişilere, şartlara, olaylara göre değişebilir.
Olaylara insanların ve yerlerin kendi kişisel deneyimlerine ve geçmişlerine göre yorumlarsak insanlık tarihinde doğru veya yanlışın ortaya çıkışı insanın kendi benliksel farkındalığı ile ortaya çıkmış kavramlar olarak görürüz.
Bu konuyu daha basit olarak ele alırsak kimilerine göre doğru olanlar kimilerine göre yanlıştır. Kesin doğru ya da kesin yanlış diye ısrarcı olmanın da doğru olmayacağı açığa çıkacaktır.
Yardımlaşmanın doğru olduğu herkes tarafından kabul edilir. Mesela bir insana, bir kuruma ya da bir yerlere yardım yaparken bunu reklam malzemesi haline getiriyorsan bu da yanlıştır. Yani aynı anda hem doğru bir hareket hem de yanlış yapmış oluyorsunuz.
Aslında şunu anlatmak istiyorum. Doğru ve yanlış kişilere göre değişiyor ama toplum kurallarına göre nettir. Toplum sisteme uymak zorundadır ve sistem eğilimleri de onaylamak zorunda kalır. Eğilimler geleceği şekillendirir.
Doğrular ve yanlışlar, toplumda uzun bir zamandan beri süregelen davranış kalıpları sayesinde gelişiyor. Bir davranış kalıbı, uzun zamandır nesilden nesile geçmişse o doğru veya iyi kabul ediliyor. Onun tersi de yanlış veya kötü olarak değerlendiriliyor.
Demek istediğim doğru ve yanlış konusunda ısrarcı olmamak gerekir. İyice araştırmalı, incelenmeli ve karar verilmelidir. Her insan kendi yaptığı hareketin doğru olduğunu düşünür ama çevresindekilerin bu hareketleri olumsuz bulma olasılığı vardır.
Özet olarak diyebiliriz ki karaktere, bakış açısına göre değişir doğrular ve yanlışlar. İnsanın yaşama tarzı, düşünceleri, bakış acısı doğrularını ve yanlışlarını belirler. Bilim ve kanıtlanmış olaylardan uzak bir şekilde doğru ve yanlışın tanımı yapılacaksa, doğru insanın karakteriyle, düşünceleriyle paralel olan eylem, düşünce ve davranışladır.
Hoşça kalın.
MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın