Kar yağışının bir metreyi bile geçtiği yıllarda çocuktuk ve köyde yaşıyorduk. Köy şartlarında yeni yıl pek bilmezdik. Bizim bildiğimiz Kalandar’dı. O da yanlış hatırlamıyorsam ocak ayının 14’inde kutlanır. Kalandar geceleri eğlenceli olurdu. Mesela köydeki her evde kalandar geceleri için, meyveler, fındık, kabak, patates, mısır bulundurulurdu. O zamanlar köy evlerinin büyük bacaları olurdu. Kalandar geceleri çocuklar ya da büyükler ellerindeki boş çantaları komşularının bacalarından içeri atarlardı. Ya da kapıyı çalar, çantayı içeri atar kaçarlardı. Daha sonra bu çantalar dolu olarak geri gelirdi. Bizim köyde bu çantalara genelde, fındık, haşlanmış mısır, kabak ve başta ayva olmak üzere çeşitli meyveler konurdu. Bu aynı zamanda yılbaşı için eğlenceydi. Tabi bizim çocukluk dönemlerimiz yokluk dönemlerine rastlıyor. Şimdi o çantalara daha farklı ve çeşit bakımından zengin ürünler konulduğunu duyuyorum.
Her gün yeni bir başlangıçtır. Her gün yeni bir umuttur. Yeni yıl da öyle. Her insanın yeni yıla mutlu ve huzurla girme hakkıdır. Her insanın yeni yıla eğlenceli ve mutlu girme hakkı var ama günümüz şartlarında bunu gerçekleştirmek herkes için mümkün değil. Kimileri yalılarda kutlar yeni yılı. Kimileri eğlence yerlerinde. Kimileri sokaklarda. Kimileri evlerinde. İllaki abartılı bir yeni yıl kutlamak gerekmiyor. Her zaman savunduğum bir şey var içinde bulunduğunuz şartlar ne ise ona göre yaşamaktan mutluluk duymalı insan. Kimileri bir eğlence yerinde yiyerek, içerek, şarkı, türkü dinleyerek geçirir yılbaşı geçesini. Kimileri de sevdikleriyle evde, eldeki imkanlarla mutlu yılbaşı geçirebilir. Önemli olan huzur, iyi dilekler. Sevgi ve huzurun olmadığı yerde mutlu olabilmek mümkün değil.
Yeni yıla çok az zaman kala kötümser şeylerden bahsetmek istemiyorum. İnsanlarımızın huzuru ve mutluluğu bozulmasın. Herkes iyi duygularla, umutlarla yeni yıla girsin.
Kar ve yeni yıl birbirine uyuyor. Herkes istiyor lapa lapa yağan bir karla yeni yılı karşılamak. Aralık ayının son günlerine girilirken Balkanlar ve Sibirya üzerinden gelmesi beklenen dondurucu soğuk hava dalgası, özellikle İstanbullular için uzun yıllardır özlemi çekilen karlı yılbaşı senaryosunu bu yıl gerçeğe dönüştürmeye hazırlanıyor. Uzmanların yorumları da bu konuda iyimser gözüküyor.
Meteoroloji danışmanlarına göre özellikle 31 Aralık yılbaşı gecesi İstanbul’un yüksek kesimlerinden başlayarak şehir merkezine yayılması beklenen yağışların, sıcaklıkların sıfırın altına düşmesiyle birlikte lapa lapa kar formuna bürüneceği tahmin ediliyor.
İnsanlar bir şekilde dünyada yaşamlarını sürdürüyor. Kimi farklı farklı coğrafyalarda, ülkelerde. Bizim ülkemizde yaşayan insanlarda dünya insanlığının bir parçası. Her toplumun yaşama şekilleri, kültürleri farklı. İnsanın dirençli olabilmesi güçlü olmasına bağlı. Sağlıklı insanların olmadığı toplumların da güçlü olabilmeleri zordur.
Ülkelerin amacı insanlarına mutlu, huzurlu, sağlıklı bir hayat sunmak. Devlet vatandaşlarına eğitim, barınma, sağlık gibi alanlarda sıkıntı çektirmemeli. Zira beslenme konusu da öyle. Ücretlerin insanca yaşama seviyesinde olmasını istemek her vatandaşın en doğal hakkı. İşçiler, köylüler, öğrenciler, memurlar, yöneticiler olarak el ele verip bu ülkenin herkes için mutlu, yaşanabilir bir ülke haline getirilmesi için çalışmak yeni yılı için en büyük dileğimiz.
Her zaman söylediğim gibi sağlığınıza dikkat edin. Sağlık çok önemli. Mutlu yıllar diliyorum.
Hoşça kalın.
MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
GAZETECİ-YAZAR


























Yorum Yazın