MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

KISTAS

Ana SayfaYazarlarMİR MURAT DEMİR
29 Eylül, 2014, Pazartesi 21:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
  Her anımızı,hareket  ve eylemimizi bir şeylerle kıyaslar dimağımızdaki ‘’KISTAS’’la da ölçümleriz.Geldiğimiz yaşam yılı ve yaşadığımız yıllar farkında olsak da olmasak da bizde bir kendi doğrumuzu kıstasımızı oluşturmuştur.Zaaflarımızın en büyüklerinden biridir ki yaşamımız boyunca kıstasımız sabittir.Değiştirme,yenileme,revize etme gereği duymayız.Oysa kıstasımız doğru dahi olsa akıp giden zaman onunda yenilenme gereğini ortaya koyar.
Hepimiz süreç içinde olaylara bakış açımızı kendi içimizde gözden geçirelim.Asırlar içinde yaşanan olayları birinde doğru bulurken,bir başka asır içinde yanlış hatta saçma bulabiliriz.
 
   Erdem sahibi olmak  ise asırlardan öte yıllara,aylara hatta günlere kadar indirmiştir,olması gereken budur.
Reşat Çiğiltepe cephe mücadelesi verirken Mustafa Kemal Atatürk’e yarım saatlik bir başarı sözü vermiş ve başarılı olmadığı için kafasına sıkarak bu dünyaya veda etmiştir.Benim her iki önemli kişi ile konuşma,dinleme şansım elbette ki olmadı.Reşat albayın bu kararındaki kıstası ise Atatürk’e verdiği söz ve Atatürk’ün Reşat albayın kafasındaki temel kıstas oluşudur.
 
   Dünya ve ülkem tarihinden örnekleri çoğaltabilirim.Tarihsel mücadele örneklerden ziyade sanatsal bakış açıları üzerinde yazmanın daha etik ve anlaşılabilir olduğu kanaatindeyim.
Aşık Veysel dizelerini okuduğumuz zaman hayranlık duyar,mest oluruz.Yaşam hikayesini bilmek,yaşadığı şartlar ve ona sunulanları öğrenmek ise hayranlığımızı mislince artırır.Sadece bir kıtasını aldığım Cumhuriyet döneminin büyük ozanı Aşık Veysel’in dizelerini paylaşayım istedim.
 
  ’Karnın Yardım Kazma İle Bel İle
  Yüzün Yırttım Tırnak İle El İle
  Yine Beni Karşıladı Gül İle 
  Benim Sadık Yarim Kara Topraktır’’
 
   Ne yazık ki;kıstas merkezimizi oluştururken çıtayı yükseltme gayemizden çabuk vazgeçiyoruz.Sanat öyle bir sonsuzluk ki sizleri anlamaları gün,ay,yıl sürebileceği gibi asırlarda sürebilir.
 
   Bir güzel sanatlarda resim eğitimi alan öğrencinin pes edişini ve öğretmeninin ona sunduğu yolu anlatmak isterim.Bir çoğunuzun bildiği ve değişik versiyonlarıyla dinlediğiniz yada okuduğunuz bu hikaye ne çok şey anlatıyor aslında;
‘’ Yıllar yıllar önce Hindistan'da çok ünlü bir ressam yaşarmış. Herkes bu ressamın yaptığı resimleri kusursuz kabul eder, renkleri ustaca kullanışına hayran kalırmış. İşte bu nedenle ressama ''Renklerin ustası'' anlamına gelen "Ranga Guru" derlermiş. Ranga Guru'nun yetiştirdiği öğrencilerden biri olan Racıçi eğitimini tamamlamış, son bir resim yapıp Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş.
 
   Ranga Guru  "sen artık ressam oldun Racıçi.. artık senin resmini halk değerlendirecek" demiş, resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını tavsiye etmiş. Racıçi denileni yapmış ve birkaç gün sonra resmine bakmaya gitmiş…
 
   Ne görsün…. resmi kırmızı çarpılardan nerdeyse gözükmüyormuş! Çok üzülmüş. Emek ve sevgiyle yaptığı tablo karşısında kırmızı bir duvar gibi duruyormuş. Soluğu Ranga Guru'nun yanında almış, resmini göstererek durumu anlatmış. Ranga Guru ise, üzülmemesini, aynı resmi tekrar yapmasını söylemiş Raciçi'ye. Racıçi resmi tekrar yapmış, tamamlayınca gene Ranga Guru'nun fikrini almaya gitmiş. Ranga Guru yine resmi şehrin en kalabalık yerine koymasını istemiş Racıçi'den ancak bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça koymasını gene insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmelerini rica eden yazıyı iliştirmesini önermiş. Racıçi Guru'nun önerisini harfiyen yerine getirmiş.
 
   Birkaç gün sonra merak içinde meydana gitmiş, bir de bakmış resmi aynı bıraktığı gibi duruyor, kimse resmine dokunmamış. Resminin düzelecek hiçbir yanı olmadığını düşünerek sevinç içinde Ranga Guru'ya gitmiş. Guru durumu şöyle özetlemiş:
 
   "Sevgili Raciçi, sen ilk resminle insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini eleştirdi. Oysa ikinci resminle insanlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, boyaları ve fırçayı onlara verdin, bana yardımcı olun dedin. Yani, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir.  Kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkışmadı, fırçayı eline almaya bile cesaret edemedi.  Sevgili Racıçi, bunu sakın aklından çıkarma; mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın…"
 
   Ranga Guru'nun dediği gibi yapıcı eleştiri herkesin harcı değildir. Eleştirebilmek için işi iyi bilmek gerekir. Sadece işi bilmek de yetmez iyi iletişim kurmak için çaba harcamak gerekir. Kişi kendini karşısındakinin yerine koyabilmelidir. Yaptığı eleştiriyi karşısındakinin kalbini kırmadan, canını acıtmadan, onun yararına bir şeye dönüştürebilmelidir.’’
Yapacağımız tek şey;kıstasımızı doğru belirlemek ve sürekli güncellemektir…
 
  Murat Demir
 

Yorum Yazın

MİR MURAT DEMİR

    iletişime geç

    MİR MURAT DEMİR

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER İLYAS SALMAN
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ KAYAHAN’IN ADI, EN ÇOK KIZLARININ NEFESİNDE YAŞAR
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU EDİRNE’DEN KARS’A KADAR BİRİZ…
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR ARKADAŞLIK
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL HEDEFE ADIM ADIM
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU SEVMEK VE SEVİLMEK ÜZERİNE… BİRKAÇ SÖZ
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU KAHVENİN HATIRI VAR DA, ÇAYIN YOK MU ?
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR NEREDE O KARDEŞLİK? GAZZE'DE KANAYAN YARA VE SESSİZ KALAN ÜMMET
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ HAYATTA NE OLURSA OLSUN NASIL GERÇEKTEN MUTLU KALABİLİRİZ?
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR HEY GİDİ GAZİNOLAR HEY
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle