Uzun yıllar önce Küba’ ya gittiğimizde bende böylesine derin bir iz bırakacağı hiç aklıma gelmezdi.
“Bir daha gider misin” deseler
“Evet” derim.
Küba bir zaman makinesının içinde yaşıyordu sanki.
Hayat neredeyse Ellili yıllarda durmuş gibiydi.
Binaları çok eski, arabalar ise hep modifiye edilmiş, bizde antika diye adlandırdığımız kıymetli bir koleksiyon serisiydi.
Tüm bunların içerisine, bembeyaz kumları, turkuaz renkli pırıl pırıl denizi, bacaklarının arasında puro saran kırmızı rujlu neredeyse boya küpüne dalıp çıkmış kadınları, romları , devamlı dansa davet eden müzikleri, Che ve Castro
Küba’nın iki kahramanı.
HAVANA
Che bu şehrin hemen her yerine hakimdi, caddelerinde, sokaklarında onun anıtları, onun posterleri, sokak içlerindeki seyyar satıcılarda onun kitapları, şapkaları, tişörtleri, bileklikleri, pulları satılıyordu.
Fidel Castro o tarihte henüz ölmemişti , bize Küba’yı iki kez görün demişlerdi
Fidel’li Küba,
Fidel’den sonraki Küba
2000’li yılların Küba’sında herşey karneyle , öyle bizdeki gibi her köşede AVM yok hayallerinin çok ötesinde bakkal dükkanı gibi yerler bomboş, ne bir şişe su, ne bir paket bisküvi ne bir parça ekmek.
Herşeyi devlet karneleştirmiş, sabun, kalem, defter, tuvalet kağıdı onlara verilen en güzel hediye.
Ama bu kadar yoklukta çok mutlular muhteşem bir deniz, kumsal, güneş, müzik, puro ve rom.
Ne lüks bir araba, ne daha büyük bir ev, ne şık mobilyalar, ne isim yapmış okullar, at yarışına hazırlar gibi sınavdan sınava koşturdukları çocuklar, ne marka kıyafetler, çantalar, ayakkabılar.
Onlar bu hırsları tatmadan bir odayı on kişi paylaşarak yaşıyorlar ve mutlular , hırsızlık yok çünkü hiç kimsenin birbirinden çalacağı hiç bir şey yok.
Hedefleri sahip oldukları Che‘yi tüm dünyaya daha da çok tanıtmak.
Ernesto “CHE “ Guevara de la Serna
Ernesto’nun babası aslında İrlanda‘lı ama Arjantin’e yerleşmiş ve Che 14 Haziran 1928 de Arjantin‘in Rosario kentinde doğmuş . 1945 de aile Bounes Aires’e göç etmiş, Che 1945- 1953 yıllarında Tıp fakültesinden mezun olmuş, o dönemlerde Peru, Kolombiya ve Venezuella ziyaretlerinde özellikle Peru ‘ da ki cüzzamlı hastaları tedavi etmiş.
1953 yılında Küba diktatör Batista‘nın hakimiyeti altında ve Fidel Castro Batista ya karşı silahlı mücadele başlatıyor ama saldırı başarısız olunca Batista tarafından hapse atılıyor.
Guatamela’ya yaşayan Che bu arada devrim sonuçlarını gözlemliyor,
Marksizm ve Leninizm‘i inceliyor.
Guatemala’da ki devrim etkinliklerinde yer alıyor, önemli isimlerle tanışıyor.
1955 de Fidel Castro serbest bırakılıyor, üç ay sonra Meksika ‘ya gelen Castro ile Che burada tanışıyorlar. Küba halkı ona Arjantin‘de bir selam biçimi olan CHE adını takıyorlar.
Küba gezimizden bir yıl sonra Arjantin’ e gittiğimizde Che’ yi fazla sahiplenmediklerini gördüm. Çünkü orada Che‘ye dair hemen hiçbir şey yoktu, Arjantin‘ de daha çok Eva Peron rüzgarı esiyordu, Che Küba’nın kahramanıydı, onların özgürlük sembolüydü.
1957 yılına kadar daha da büyüyen Batista - Gerilla savaşlarında Che ağır yaralar alır ama savaşmaya devam eder. Bu arada binbaşı rütbesi alır, 1959 Şubat ayında tüm bu girişimlerindeki ve başarılarının neticesinde Küba vatandaşı ilan edilir ,bu arada Batista devrilmiş Fidel Castro Başbakan olmuştur, aynı yılın Kasım ayında Che Ulusal Banka müdürlüğüne getirilir.
Küba’da herşey devletleştirilir, böylece Küba halkı ABD ye karşı güvence altına alınır, iki ülke arasında yolculuk yapmak ABD tarafından yasaklanır.
1961 Nisan ayında Santiego de Cuba ve Havana bombalanır. Küba halkı büyük saldırılara karşı uyarılır ve başlarında Che vardır. 1962 de ABD bu küçük ülke ile ticaretine ambargo koyar. Küba’dan ayrılan Che takma bir isimle Bolivya’ya giriş yapar.
23 Mart 1967 de ilk gerilla eylemi gerçekleşir ve Che’nin birliği CIA’nın desteğiyle Bolivya ordusu tarafından tuzağa düşürülür. Che ağır yaralanarak tutsak alınır. 9 Ekim 1967 de Che Bolivya Hükümetinin ve Washington’un onayıyla idama mahkum edilerek öldürülür.
Castro 15 Ekimde Che’nin ölümünü doğrular ve Küba’ da üç günlük yas ilan edilir.
18 Ekimde Castro Che Guevara’nın anısına tarihi konuşmasını yapar.
Che dünya üzerinde sosyalist devrimci hareketlerinin en büyük sembolüdür, Bolivyalılar simge haline gelmesin diye vücudunu parçalayarak ondan bir iz bile kalmasını engelleselerde Emperyalizmin savaşçı düşmanı, bir simge, bir güç, hiçbir zaman, hiçbir şekilde yok edilemeyecek bir varlık olarak bugünlere kadar hala adından söz ettiriyor, Che‘nin elleri kesilerek bedeninden ayrılmıştı , bunun nedeni bir intikam mıydı ?
Sosyalist gençliğin en büyük ilahı Che Guevara’nın doğruysa eğer cesedi 1997 de Bolivya da bulunarak Santa Clara ‘ ya getirilmiştir , anıt şeklinde bir mezarı vardır, biz burayı ziyaret ettiğimizde tabi ki mezar kısmına inilmediğini söylediler, ona ait pek çok fotoğraf çektim.
Che‘nin ölmeden önceki son sözleri :
“Ateş et korkak ! Sadece bir adamı öldüreceksin.” Olmuştur.
Che halkın, köylünün ve işçi sınıfının yanında yer almış,(İntikam için hiç bir yol uzun değildir) felsefesiyle yaşamıştır.
Yazar, Şair, Tıp Doktoru ,Asker, Sanayi Bakanı ve Ulusal Banka Başkanı, Che Guevara anlatmakla bitmez .
Yazıyı onun güzel sözlerinden biriyle bitirelim :
“Gerçek devrimci büyük sevgi duygularıyla yönlendirilir”
Haftaya bir başka yazımı paylaşmak dileğiyle, Hoşçakalın .
FATOŞ ACAR
GAZETECİ - YAZAR
Yorum Yazın