Minderlerin devleri Koca Yusuf ve Kel Aliço’yu kaleme almışken, Olimpiyat şampiyonlarımız tarihe adlarını altın harflerle yazdıran üç ünlü güreşçimizi yazmadan olmazdı.
GAZANFER BİLGE
Kimileri onu güreş yıllarından hatırlar, kimileri ise ünlü otobüs şirketinden.
Aslında ünü dünyaya yayılmış bir güreşçimizdir.
Yıl 1948 Londra Olimpiyatlarında 6 kez üst üste büyük bir gururla İstiklal Marşımızı İngilizlere dinletince, bu başarısından dolayı, Kraliçe onu saraya davet ediyor. Öyle kolay değil, Kocaeli’nin şirin ilçesi Karamürsel’den çıkıp Milli Marşımızı defalarca dünyaya dinletmek… İşte buydu Gazanfer Bilge…
1923 Yılında Karamürsel’de dünyaya geldi. 17 yaşında güreşe başladı.
1946 yılı Stockholm İsveç de Serbest stil 62 kg da Avrupa da 1. oldu.
1948 yılı Londra Olimpiyatlarında Serbest stil 62 Kg da yine birinciliği aldı.
Hayattayken kendisiyle yapılan bir röportajda, şu sözleri ile tarihe damgasını vurmuştu;
“Aslında ben futbol oynardım. İyi de yüzücüyümdür, madalyalarım falan vardı sonra bir baktık yağlı güreşte daha iyi para var biz de oraya geçtik . Güreşmeye başlayınca bir daha bırakmadım. Sevdim bu sporu. Karşıma kimi çıkardılarsa yendim. Baktılar ki alayını yeniyorum bu sefer karşıma daha iyilerini çıkardılar ama yine yendim.
En önemlisi nedir biliyor musun? O bayrağı göndere çektirmek. Bayrağın çıkıyor yukarıya, senin marşın çalıyor başka bir şey önemli değil. Benim için ikincilik üçüncülük başarı değildir. Ya birinci olacaksın ya birinci. Marşın çalmazsa ne anlamı var ki ikincilerin marşı çalınmaz. Dönüşte öyle bir karşıladılar ki şaşırdık. Yaşar (Doğu), Celal (Atik) ve ben… Tutulduk kaldık nasıl bir coşku. Hiç unutmam elimde bir bavul. Kaybolmasın diye elimden bırakmamışım. Öyle almışlar sırtlarına beni elimdeki bavulla Taksim’e kadar bavulumla sırtlarda gittim.” demişti.
20 Nisan 2008 tarihinde Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi’nde karaciğer rahatsızlığı nedeniyle 85 yaşında hayatını kaybetti Karamürsel’in Dereköy Mahallesinde ki ebedi istirahatgâhına defnedildi.
İşte böyle bir Efsaneydi, Gazanfer Bilge…
MUSTAFA DAĞISTANLI
1931 yılında Samsun’un Çarşamba ilçesine bağlı Söğütpınar Köyü’nde dünyaya geldi. Güreşe küçük yaşta başladı. Milli mayoyu ilk kez 1953’te giydi. Melbourne 1956 ve Roma 1960 Olimpiyat Oyunları’nda şampiyon oldu. 1954 Tokyo ve 1957 İstanbul ve 1959 Tahran’da Dünya Şampiyonu oldu. Aktif sporculuğu döneminde Türkiye’de yaptığı 320 güreşten 319’unu, uluslararası karşılaşmalarda yaptığı 73 güreşten de 70’ini kazandı.
Serbest stilde hiç yenilgi almayan Dağıstanlı, 1950 li yıllarda Serbest Güreşte Dünyanın en iyi güreşçisi olarak tarihe adını yazdırmıştı. Güreşi bıraktıktan sonra bir süre antrenörlük yaptı ve Türkiye Güreş Federasyonu’nda görev aldı. 1973-1980 yıllarında iki dönem Samsun Milletvekili olarak TBMM’de de görev yaptı. Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibidir. 18 Eylül 2022 de Antalya da 92 yaşında aramızdan ayrılan bu tarihe adını yazdırmış efsane güreşçimizi Saygı ile anıyoruz.
Not = Dünyada "Namağlup rekoru” bugüne kadar kırılamamış ilk ve tek sporcudur.
YAŞAR DOĞU
Gazanfer Bilge ve Mustafa Dağıstanlı ile birlikte, Yaşar Doğu’da efsaneydi… Karşılık beklemeden yaptığı hizmetlerden dolayı "Türk Güreşinin Babası" olarak anılıyordu.
Yaşar Doğu 1913 yılında Samsun'un Kavak ilçesine bağlı Karlı köyünde doğdu. Çocukluğunun geçtiği bu köyde Karakucak güreşi yaptı. Elde ettiği başarılarla ünü duyulmaya başlanan Doğu, Ankara'da askerliğini yaparken minder güreşine geçti ve daha sonra milli mayoyla elde ettiği şampiyonluklar ve karakteriyle efsaneler arasına girdi.
Yaşar Doğu, 1948 Londra Olimpiyatları'nda yaptığı 5 güreşi de kazanarak altın madalya sahibi oldu.
Bir sporcunun kariyerinde elde edebileceği en özel şampiyonluğu Londra'da yaşayan Doğu, adını efsaneler arasına yazdırdı.
1949 yılında İstanbul'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda da altın madalyaya uzanan Doğu, hayatı boyunca bir kez Dünya Şampiyonası'na katılma şansını yakaladı.
1951 Helsinki Dünya Şampiyonası'nda mücadele eden Yaşar Doğu 87 kiloda güreşmesine rağmen Finlandiyalı, İranlı, Alman ve İsveçli rakiplerini yenerek, kariyerine tek dünya şampiyonluğunu Helsinki'de elde etti.
Spor kariyerinde birer Olimpiyat ve Dünya ile üç Avrupa şampiyonluğu bulunan Yaşar Doğu, sporculuk hayatından sonra da minderden kopmadı Türk güreşine antrenör olarak hizmet etmeyi sürdürdü.
Köy köy dolaşıp yetenekli gençleri keşfeden Yaşar Doğu, öğrencileri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı.
Örnek bir karaktere sahipti, odun çuvallarını sırtında taşıdı, sobayı yakarak öğrencilerinin üşümemesini sağladı.
Minderlerin söküğünü diken, öğrencilerine iş de bulan Yaşar Doğu, karşılık beklemeden yaptıklarıyla artık “Türk Güreşinin Babasıydı.”
Ankara'da geçirdiği ikinci kalp krizi sonrası 8 Ocak 1961'de vefat etti. Efsane güreşçinin kabri Ankara Cebeci Askeri Şehitliği'nde bulunuyor.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Hoşçakalın, hoş kalın.
ESRA SONGÜLER
HABER CADDESİ EDİTÖRÜ
Yorum Yazın