MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

MUTSUZLUĞUNA ETKEN NE!

Ana SayfaYazarlarMİR MURAT DEMİR
29 Kasım, 2022, Salı 19:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Mutlu olman da sürekli kılman da mümkün, yeter ki iste. Mutlu olmak ve mutluluğu sürekli hale getirmek, daim kılmak, farkındalıkla direkt alakalı, bil. Mutlu olma hali bir hedef varılacak bir aşama, ulaşılacak bir kademe değildir. Nasıl, nerede, ne şekilde, kiminle, ne zaman gibi tüm soruları kafandan sil ve sürekli yaşamın içinde ve kendi varlığınla bedeninle ve ruhunla mutlu ol, mutlu olman için devasal sebepler, kazanımlar ya da aşılması gereken basamakları baz alma. Sebep sonuç ilişkisini kendi mutluluğun için formül olarak alırsan mutluluğa ulaşmak da ideallerin arasında yer alır ama hep odak noktası olarak kalır. Mutluluk bir yaşam şeklidir, bedenen ve ruhen kendini pozitif alana, bölgeye alıp hayatta olmaktan da yaşarken yaptıklarını kazanç, bazısı deneyim ve tecrübe, sürekli mücadele etme hali, kendini sevmektir. İnsandır, yaşamda olduğu sürece günlük, aylık, yıllık, çok daha uzun süreli planları, programları olacak elbette. Gün, ay, yıl değil, tüm hayatını kapsayan hayalleri de olacak. Beis olan, insanın için için kendini körelttiği, kendi yaşam enerjisini tüketip bitirdiği hal beklenti ve hayallerine çokça büyük manalar yüklemesidir.

Bebeklikten itibaren, düşünme yetimize kavuşma sonrası hep bir beklenti silsileleri oluştururuz kafamızda, bu oluşum doğrudur da doğru olmayan beklentilerimizle mutlu olmayı eşdeğer görmemiz, bu şekilde kendimizi mutsuzluğa gark ediyoruz ve ne üzücüdür ki farkında da olamıyoruz. Okula gideyim, kurdele takayım, yıldızlı pekiyilerin bol olduğu karne getireyim, okulu bitireyim, en iyi okulu kazanayım, en yüksek puanı alayım. İnsanız işte, biter mi, çok para kazanayım, imrenilen mevkilere, makamlara ulaşayım, evleneyim, çok sevileyim takdir edileyim, çocuklarım olsun, çocuklarım büyüsün, bir ev alayım, bir otomobil alayım, yazlık alayım gibi çokça dünyevi istek ve gereklilik olan hedeflerimiz vardır ki, doğrudur. Doğru olmayan, mutsuzluğumuz için alan ve büyük zaman dilimlerini kendi içine alan bu sürelerin mutsuz geçirilmesidir. Hedeflerden sapmadan gerekirse revize ederek yenileyerek o an ki mutluluğumuzu tırpanlamadan engel olmadan yaşamak mümkün.

Evet, her insanın yaşama süresi keskinlik içinde net belli olmasa da optimum süre belirgin. Doğal akış dışına çıkmasak, afet, kaza, hastalıklara denk gelmesek dahi asırlar boyu yaşamayacağımız alenen belirgin. Beklentilere büyük anlamlar yükleyip gerçekleşmesi halinde dahi sandığımız kıvanç ve mutluluğun zirvesine ulaşamayıp olan haliyle avunacağımız da kesin. Kendimizi hayal kırıklıkları ve enerjimizde ki düşüşle karamsarlığa peşinden kötümserliğe sürükleyerek sadece mutluluktan uzak mutsuz günlere taşımakla kalmaz, vücut ve ruh sağlığımızı da bozarız, sekteye uğrar, sağlıklı yaşamımız tehlikeli sinyaller vermeye başlar. 

Hayatta olmak, yaşamak bir süreçtir. Yaşama süreci yaşanmışlıklar çokça örnekler baz alınarak bir öngörü silsilesine sahiptir. Yaşanmışlıklar silsileleri örnekler olarak önümüzde, karşımızda, okuduğumuz kitaplarda, izlediğimiz diziler filmlerde, günübirlik hazırlanan kısa videolardadır. Beklemek, mutlu olmak için kendimizi tüketmekten başkaca bir şey değildir. Sahip olduğumuz enerji, yaşam gücümüzle mücadelemizi elden bırakmadan, aksatmadan hayatta olmaya, anı yaşamaya, yaşadığımız her mutlu anın birleşmesinden de mutlu bir hayat bütününün oluşacağını bilmekten uzak durmayalım. Kimseler kendisine yaşlılığı ihtiyar olmayı yakıştırmasa da, yüksek yaşlara ulaştığımızda geride kalmış yaşanmışlıklarımıza bakıp, irdeleyip, düşünüp, “iyiydi iyi” diyebiliyor isek, ne mutlu. Hayata, aileme, sevdiklerime, insana, insanlığa iyi, güzel şeyler kattım diyebiliyor isek ne mutlu.

Mir Murat Demir

 

 

Yorum Yazın

MİR MURAT DEMİR

    iletişime geç

    MİR MURAT DEMİR

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER İLYAS SALMAN
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ KAYAHAN’IN ADI, EN ÇOK KIZLARININ NEFESİNDE YAŞAR
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU EDİRNE’DEN KARS’A KADAR BİRİZ…
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR ARKADAŞLIK
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL HEDEFE ADIM ADIM
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU SEVMEK VE SEVİLMEK ÜZERİNE… BİRKAÇ SÖZ
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU KAHVENİN HATIRI VAR DA, ÇAYIN YOK MU ?
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR NEREDE O KARDEŞLİK? GAZZE'DE KANAYAN YARA VE SESSİZ KALAN ÜMMET
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ HAYATTA NE OLURSA OLSUN NASIL GERÇEKTEN MUTLU KALABİLİRİZ?
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR HEY GİDİ GAZİNOLAR HEY
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle