Bugünkü yazımın konusu küçüklüğümden beri saygı duyduğum, her zaman sevgi ile anacağım Türkan Saylan olacak.
Türkan Saylan deyince elbetteki ilk akla gelen ;
Türkiye’de Cüzzamla mücadeledir;
Kız çocukların okutulması,
Okuma koşulları olmayan başarılı öğrencilere burs sağlanması,
Cumhuriyet ve Laik anlayışa olan bağlılık,
Bütün bu değerler için mücadele eden bir insan aklıma gelir.
Türkan Saylan, benim için ülkemizin aydınlanma yolculuğuna ismi altın harflerle yazılacak bir efsanedir. Doktor olarak başladığı hayat yolculuğuna, insanların neredeyse bakmaya korktuğu cüzzama çare aramakla devam etti.
Çıktığı bu yolculuk, ona yeni ufuklar açarken, açılan bu ufukla binlerin, yüzbinlerin hatta milyonların hayatına dokundu, ülkenin geleceğine çok önemli katkılar sundu.
Cüzzamla olan mücadelesi, onu Anadolu’nun kırsalında yaşayan insanların zorlukları ile tanıştırdı.
Türkan Saylan’ın “Bu zorlukları nasıl aşarız” diye başladığı yolculuğu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) olarak hayat buldu. ÇYDD sayesinde milyonlarca genç eğitim yolculuğuna devam etti.
Türkan Saylan aydınlanmanın efsane ismi oldu.
Ancak bu aydınlanma yolu öyle kolay değildi ,önüne çok engeller çıkardılar, Türkan Saylan bu engelleri her defasında aşmayı başardı. Bu yolculuğunda iftiralara uğradı, yargılandı ve sağlığını kaybetti ama mücadele azmini asla kaybetmedi.
Bize en büyük mirası, aydınlanma yolunda durmaksızın yürüyecek olan milyonlarca genç bırakması. Seni saygı ve sevgi ile anıyorum güzel insan.
Türkan Saylan’ın kim olduğunu hep beraber öğrenelim mi ?
13 Aralık 1935’te İstanbul’da doğdu. 1963’te İstanbul Tıp Fakültesini bitirdi. Fransa ve İngiltere’de kısa süreli çalışmalar yapıp, 1972’de Doçent, 1977’de Profesör unvanını aldı.
Prof. Dr. Türkan Saylan, 1976 yılında Lepra (Cüzzam) çalışmalarına başlayarak Cüzzamla Savaş Derneği’ni kurdu. 1986’da kendisine Hindistan’da ”Uluslararası Gandhi Ödülü” verildi. 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün Lepra konusunda danışmanlığını da üstlenen Saylan, Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üye, ayrıca Avrupa Dermato Veneroloji Akademisi’nin ve Uluslararası Lepra Derneği’nin de üyeliğini yaptı.
1981-2002 yılları arasında 21 yıl, üniversitedeki görevinin yanında gönüllü olarak Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliği’ni yapan Prof. Dr. Saylan, 1982-1987 yılları arasında, İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı’nı, 1981-2001 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nü yürüttü.
Saylan, Dermatopatoloji Laboratuarının, Behçet Hastalığı ve Cinsel İlişkiyle Bulaşan Hastalıklar Polikliniklerinin kurulmasına öncülük etti, ayrıca Ulusal Lepra Kontrol Programının koordinatörü olarak proje, planlama ve uygulamalarını gerçekleştirdi.
1989’da, bir grup Atatürkçü aydın tarafından devrim yasalarını ve laik düzeni koruyup geliştirmek amacıyla oluşturulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) kurucularından olan ve genel başkanlığını yürüten Saylan, 1990’da oluşturulan ”Öğretim Üyeleri Derneği”nin kurucusu ve II. Başkanlığını yaptı.
Prof. Dr. Saylan, 1990’da oluşturulan ”İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi”nin kuruluşunda görev aldı ve 1996’ya kadar Müdür Yardımcılığı ile Kadın Sağlığı derslerinin koordinatörlüğünü yaptı. 1995’de mezun olduğu lise için oluşturulan Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı’nın (KANKEV) kurucusu ve başkanlığını yapan Saylan, İstanbul Tabip Odası ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfının da üyeliğini yaptı.
Onun aldığı ödüller öylesine çok ki, sıralamaya kalksam yazmakla bitiremem.
1957'de evlendi ve bu evlilikten iki oğlu oldu. Biri grafiker diğeri hekim iki oğlundan iki torunu vardır. Ömrünün son 17 yılı boyunca meme kanseri hastası olan Saylan, 18 Mayıs 2009 tarihinde maalesef aramızdan ayrıldı… Nurlar içinde uyu güzel insan …
Bir başka yazımda buluşmak üzere
Hoşçakalın, hoş kalın.
ESRA SONGÜLER
HABER CADDESİ EDİTÖRÜ
Yorum Yazın