MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

SEN NEDEN BURADA DEĞİLSİN!

Ana SayfaYazarlarMİR MURAT DEMİR
21 Nisan, 2021, Çarşamba 15:34
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Bilenler bilir ki, ülkemizin her ilinde ilçelerinde hastaneler vardır. Hastanelerimizin bazıları çokça donanımlı iken bazıları birkaç branş uzmanı pratisyen doktorlar hakimiyetinde. Aile hekimleri ile sağlık merkezlerimizde oluşturuldu. Konumuz hastane ve doktorlardan ziyade daha özel spesiyal bir dal, akıl hastalığı, akıl hastaneleri, ruh ve sinir hastalıkları. Bilenler bilir, memleketim Elazığ, yine bilinir ki ülkemizde bulunan çok az sayıda ki akıl hastanelerinin biri Elazığ da. Çocukluktan uzaklaşma gençliğimize yeni yeni merhaba dediğimiz yıllar, seksenli yılların sonundayım ve çok sıkılınca, bunalınca akıl hastanesine gidip (deliler hastanesi ) delilerle sohbet etmek, onların saçma salak konuşmaları bana, bizlere sanki bir teselli hali.

On yıllarca süre geçse de unutamadığım bir anım, yolum yine akıl hastanesine düşmüş, söz sohbet derken vakti geçirme telaşı. Seksenli yılların sonu maddi olarak çok iyi olduğum söylenemezse de akıl hastanesi ziyaretlerinde eli boş gitmek olmaz, sigarasız gitmek ise tam bir facia. O yıllarda filtresiz sigaralarımızda var, ucuzlarından ama birkaç paket sigara alarak akıl hastanesi bahçesindeyim. Bazıları yan yana iken ben gibi ziyaretçilerle sohbette iken tek başına ve kenara çekilmiş ve suratı da asık bir hasta kenarda ve tek başına, dikkatimi çekti.

Çok deli ve kontrol altında olması gerekenleri zati bahçeye bırakmıyorlar, hastane binası içinde odalarda, hücrelerde tutuyorlar, önceki ziyaretlerimden biliyorum. Yalnız köşeye çekilmiş hastanın yanına saygı ve seviyemi bozmadan yaklaşıp merhaba dedim. Sigara paketlerinden birini açıp bir adet ikram için hastamıza uzatıp sohbeti başlatma niyetindeyim.

-Merhaba, nasılsın, ne yapıyorsun, az sohbet edelim mi?

*La biz eğlence miyiz, sen beni tanımazsın ben seni tanımam, ne sohbeti edeceğiz?

-Nasıl hastalandın? Ne bileyim, ne yaşadın da hasta oldun, konuşuruz işte, nasıl buraya düştün.

*Konuşamayız! Benim, bizlerin nasıl buraya düştüğümüz ise konuşamayız. İnsanlar, sizler, bu kadar dengesizlik, adaletsizlik, cinayet, kavga, hak yemek, adam kayırmak, başıboşluk, ahlaksızlık var iken sizler neden burada değilsiniz? Bu mevzuyu konuşsak olur, diğeri saçma, kim, kimler deli, onu konuşalım, defol git..

Hasta arkadaşımızla konuşmamızı hatırladığım kadarıyla argo kelimeleri çıkararak ama metnin anlatımını bozmadan yazdım, yazmaya çalıştım. Ben hastamızın yanında tereddütle beklerken bir hastabakıcı yaklaştı yanıma “Zülfükarı konuşturmak için ısrarcı olma, canını sıkar, yeterinde isyanlarda, dertli” diye beni teskin edip sohbetten ayırdı.

Uzun uzun yıllar sonra şimdi Zülfükar’ın söyledikleri halen aklıma gelir;

Dengesizlik, 

Adaletsizlik, 

Cinayet, 

Kavga, 

Hak yemek, 

Adam kayırmak, 

Başıboşluk, 

Ahlaksızlık hayatımızın, yaşantımızın her gününe her anına böylesine girmişken iki soru geliyor aklıma!

Birincisi; Zülfükar’ın sorduğu, “Neden akıl hastanesinde değiliz”

İkincisi; Akıl hastanesinde değilsek, Ahlaksızlık, Adaletsizlik, Saygısızlık, Sevgisizlik, Haksızlıklar gırla devam ediyorsa! Ne yapıyoruz?

Hayatta isek bu iki soruyu mutlak bilinçli bir şekilde, savsaklamadan ciddi ciddi cevaplamamız gereği var, insanız sonuçta.

Mir Murat Demir

 

Yorum Yazın

MİR MURAT DEMİR

    iletişime geç

    MİR MURAT DEMİR

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER İLYAS SALMAN
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ KAYAHAN’IN ADI, EN ÇOK KIZLARININ NEFESİNDE YAŞAR
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU EDİRNE’DEN KARS’A KADAR BİRİZ…
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR ARKADAŞLIK
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL HEDEFE ADIM ADIM
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU SEVMEK VE SEVİLMEK ÜZERİNE… BİRKAÇ SÖZ
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU KAHVENİN HATIRI VAR DA, ÇAYIN YOK MU ?
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR NEREDE O KARDEŞLİK? GAZZE'DE KANAYAN YARA VE SESSİZ KALAN ÜMMET
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ HAYATTA NE OLURSA OLSUN NASIL GERÇEKTEN MUTLU KALABİLİRİZ?
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR HEY GİDİ GAZİNOLAR HEY
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle