MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

STOCKHOLM SENDROMU

Ana SayfaYazarlarESRA SONGÜLER
01 Ekim, 2025, Çarşamba 18:44
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
STOCKHOLM SENDROMU

 

Yıllar önce La Casa De Papel dizisini Netflix kanalında ilgi ile izlerdim.

Konu bir çete tarafından Darphane soygununu anlatırdı, profesörün müthiş kıvrak zekasını, Tokyo’nun, dişiliğini ön plana çıkartıp, yaptığı cesurluğu, Berlin’in sahtekarlığını unutmak mümkün mü?

İspanyol yapımı bir soygun dizisiydi ama nedense “La Casa De Papel” deki soyguncuları çok sevmiştik… Son anda polisin elinden kurtulduklarında derin bir oh çektik… İyi de peki niye?

Stockholm Sendromu..

23 Ağustos 1973 günü İsveç’in başkenti Stockholm’de bir grup soyguncu bankada dört kadın görevliyi altı gün boyunca rehin aldı. Kadın rehineler soygunculara sempati beslediler, onlarla işbirliği yaptılar, kurtarıldıktan sonra onların avukatlık ücretini ödediler hatta bir tanesi soygunculardan birisiyle evlendi. Psikiyatrist Nils Bejerot bu olayı “Stockholm Sendromu” olarak tanımladı. 

İşte bu olaydan sonra tıp literatürüne “Stockholm Sendromu” olarak geçti, kısaca “Celladına aşık olmak”tı.

İlk başlarda Stockholm Sendromu rehinelerin kendilerini esir tutanlara karşı geliştirdikleri sağduyuya aykırı olarak nitelendirilen sempatik duyguları işaret etmek olarak kullanılsa da, sonrasında yeni vakaların tespit edilmesiyle daha da genişlemektedir, fahişelerin kendilerini pazarlayanlara karşı, ensest madurlarının ebeveynlerine karşı, şiddete uğrayan kadınların kocaları ya da sevgililerine karşı gözlenen tuhaf ve anlaşılması güç olan bağlılık zamanla “Stocholm Sendromu”na dahil edilmiştir.

Bu nasıl olur, inanın anlamakta zorlanıyorum, kelime dağarcığım bunlara ulaşamıyor, ama hayatın gerçeklerini de es geçemeyiz: 

Arkadaşımla cafede oturmuş sohbet ediyoruz, böyle bir yazı hazırlamayı düşündüğümü kendisine bahsettiğimde “Harika olur Esra, en güzelini yazacağından hiçbir kaygım yok” demişti. Bu bana yazıyı yazma cesareti vermişti, arkadaşım bir akrabasının başından geçen olayı anlattı…

Kimdir, nedir, isimlere takılmam ben, öyle sorgulama huyum ise hiç yoktur arkadaşım anlattı ben dinledim.

Arkadaşımın bir sahil kasabasında oturan kuzenleri var, bir tanesinin birlikte yaşadığı kız arkadaşı ile arasında bir tartışma çıkıyor, adam kıza eve niye geç geldiğini soruyor ve bunu kavganın bahanesi ediyor. Mutfaktan aldığı bıçakla kız arkadaşını bıçaklamaya başlıyor; 

Allahtan kız her zaman çantasında biber gazı bulundururmuş, bir hamle ile onu kapıp adamın yüzüne sıkıyor, bu sayede ölümden kılpayı kurtuluyor, sonrasında kaçarak polise sığınıyor.

Arkadaşımın kuzenini tutuklamışlar, ama ilginçtir, mahkemede bıçaklanan kız kendisini bıçaklayan arkadaşını savunmaya başlamış, uydurma ifadelerle olayın bir kaza olduğunu söylemiş.  

Mahkeme salonunda olan herkes şaşkınlık içerisinde birbirine bakmış, sonuç: adam serbest bırakılmıştı.

Sonradan duymuşlar, bu çift tekrar birlikte yaşamaya başlamışlar ve nedenini kimse bilmiyor.…

Kız aşık yapılacak birşey yok, ama birgün yine o aşk maalesef kadının sonu olmuş, ikinci kez yaptığı saldırıda kızcağız genç yaşta hayatını kaybetmiş… Sonuç olarak kız toprakta, adam hapiste… 

Peki niye? … Niye canına kasteden biri nasıl olurda affedilir? 

İnanın anlayamıyorum, ama demek ki oluyormuş. 

Stokholm Sendromu’nun hayvanlarda da var olduğunu, yapılan deneylerde kanıtlamışlar. 

Maymunların kendine işkence eden bakıcılarına adeta aşık olduklarını, saldırıya uğrayan bir köpeğin, yere sırtüstü yatıp ayaklarını havaya kaldırıp çocuksu davranışlar sergilediği izlenmiştir..

Bu konuda sayısız örnek var yazmakla bitmez, anlatılanlara belki de inanmaz 

“Hadi canım sende uyduruyorsun” diyenleriniz olabilir.

Ama inanın ki hepsi gerçek, Allah iyi ve merhametli insanlarla yollarımızı kesiştirsin…

Başka bir yazımda buluşmak üzere 

Hoşçakalın, Hoş kalın . 

ESRA SONGÜLER

HABERCADDESİ EDİTÖRÜ

Yorum Yazın

ESRA SONGÜLER

    iletişime geç

    ESRA SONGÜLER

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR GLOKOM
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER STOCKHOLM SENDROMU
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ SAĞLIKLI VE TOKSİK NARSİSİZM ARASINDAKİ FARK
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL SAHTE IŞIKLAR, GERÇEK YALNIZLIKLAR
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU KISKANÇLIK !
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR BAŞ TACI EDİLMESİ GEREKENLER UNUTULUNCA
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU GÖSTERİŞ BUDALASI
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER HAYVANLARA KALKAN ELLER KIRILSIN
    AV.MERAL KOÇHAN
    AV.MERAL KOÇHAN ÖRGÜT KURMA VE ÖRGÜTE ÜYE OLMA
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU FARKLI HİKAYELER
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ “BİR SES, BİR YÜREK, BİR HAYAT: GÜLLÜ... TÜRKİYE'NİN GERÇEĞİ...
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR İNSAN KIRILDIKÇA İNSANDIR
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle