MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

KALE, KULE, ZİNDAN, İNSAN

Ana SayfaYazarlarNAZENDE KAYA
03 Haziran, 2023, Cumartesi 18:41
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Önünden geçen herkesin hayranlıkla baktığı, ihtişamlı bir kaleye bu yazı.. 

Duman kokan, griye çalan, her duvarında geçmişinin onda bıraktığı izler görülebilen bir oda… bir ev, yıllardır çarpıştığı hayatının savaşından çıkmış yıkıntı içindeki bir ev, bir yuva!!!

 

Her şeyden darbe yemiş yorgun bir adam, içindekileri ile birleşmiş, hepsinden bir parça alıp acı gibi gerçeğe dönüşmüş, 

nefes alabilen, aldığını zanneden bir adam…

 

Ben bütün odalarını gezdim kalenin her oda da bir acıyı gördüm. 

Dışarısıyla içinin farklılığını, içinde kaybolunca öğrendim. 

İçine sızılmasının zor olduğu kadar çıkışının da kolay olmadığını izledim.

 

Odaların birer birer kilitlendiğini, kolay kolay da açılmadığını 

fark ettiğimde ise çok geç kalınmıştı.

 

Çünkü odanın birinde kilitli kalmıştı kalenin sahibi...

 

Herşey yolundaymış gibi izlenim bırakır, güvenmek sanki adıymıs gibi, soğukkanlı ve güzel oyun oynarım der oyunumu. 

Kimseye ihtiyacı olmadığını söyler. 

Ama sakın inanmayın. 

Bunların altında gerçek ben karmakarışıklıklar içinde ve yalnızlıkla ve korkuyla başbaşadır. 

 

Dikkatlice dinleyen biri, aslında onu ve söylemediklerini işitir...

 

Kendisine ne kadar daha çok yakınlaşırsanız size daha da kor 

ve gözü kapalı saldırabilir. 

Üzerine titrediklerimiz, özendikçe sakındıkça elimizden kayıp gidiyor bir bir . 

Sakındıklarımız mıdır hep giden, gidecek sandığımız mı sakınılır? 

Sorgulamaları çok önce olmalıydı belki... 

Oyunun kurallarını yazarken, yaşarken...

 

Oyun... 

Hala oyun diyordu... 

Evcilik oyunu, evlilik oyunu.... İflah olmaz bir oyuncuydu... 

 

Hayatın ve çevresinin ona çizdiği rolleri oynayan... 

İyi bir eş, iyi bir ebeveyn... 

Mantığına o kadar güveniyordu ki yaptığı her şeyin doğruluğuna karşı şüphesi yoktu bu zamana kadar...

Herkesin de onaylamasını bekliyordu gizliden gizliye... 

Gizliden gizliye mi? 

Buna kendi bile inanmamıştı... 

Yüzünde acı bir ifadeyle karşısındakilere nasıl empozeler ettiğini farketti... 

Ama ona göre öyle olmalıydı! !  

Doğru olan buydu! !  

Yine ben merkezci olmuştu... 

Herşeyi kendine yoruyordu, kendinde başlatıp yine kendinde bitiriyordu...

 

Parçalanmış hayatlar, yıkık dökük harabelerin üzerine kurulmuyor yenilikler, 

sırıtıyor yeni kokmuyor.

 

Yaşadığımız, seçtiğimiz, güzel umutlara kurduğumuz 

hayatlarımızdan başka bir hayata yatay geçiş yapamıyoruz.

 

Zorunlu! 

Mecbur ve borçlusun elindeki hayatı sonuna kadar yaşamaya, 

değiştiremezsin hayatının yolunu, sokağını kapı numarasını. 

Birbirine kenetlediğimiz yaşamımızı, bizimki ile kelepçelediğimiz o gün isterken bugün bilemezken 

başka yaşamlarla beraber, anahtarı da pas tutmuştur çoktan, 

açılmaz olur. 

Açıp gitmeye çalışırken de kanar, debelenirken de paramparça olur her yerimiz kırık dökük çizik!

 

Biçare. çaresizlik çıkmazlara sokar. 

Diğer elindeki hayatı bu sefer kanırtırsın. 

Çünkü çıkmazlara girmişsindir, diger hayatıda sürüklersin. 

Canın acıyordur, istersin ki onunki de acısın...

 

Bahaneler ararsın.

 

Hayatımız, yaşanmışlıklar bizi bıraksa da asılolan biz onu bırakamıyoruz. 

İşte ne kadar arzulasak da başka bir hayata yatay geçiş yapamıyoruz. 

Korkuyoruz...

 

Kapanmaz yaralar vardır, sevinçlerle bezenmiş..!! 

Mutluluklar vardır , gözyaşları ile yıkanmış..!! 

Umutlar vardır, yıllar ile örülmüş!

 

Hayatlar vardır, başka hayatlara eş olamamış, 

geçmiş tren , kaçırılmış, istasyon da yapayalnız kalmış, 

peşi sıra giden trene rayların üzerinden bakakalınmış…

 

Son düdüğü çalıyor İstasyon şefi ……… bey..!!

Bir sonraki trene çok vakit var.

Seni sen yapan ne kaldı söyle ? beynin! yüreğin! düşüncelerin..!! 

ideallerin ... gem vurmadığın ne kaldı ?

Selam ve saygılarımla

 

NAZENDE KAYA

ARAŞTIRMACI-YAZAR

Yorum Yazın

NAZENDE KAYA

    iletişime geç

    NAZENDE KAYA

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR O BİR EFSANE ENRİCO MACİAS
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER HARRY HOUDİNİ
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL UNUTULAN İNSANLIK
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU ÖKSÜZ VE YETİM
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU RASTGELE
    AV.MERAL KOÇHAN
    AV.MERAL KOÇHAN SOSYAL MEDYADA İZİNSİZ KİŞİSEL VERİLERİN PAYLAŞILMASI
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU FENOMEN NEDİR?..
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ KİTABIN HİKAYESİ TAM 1 YIL ÖNCE BAŞLADI
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR İNSAN KIRILDIKÇA İNSANDIR
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ HAYATTA NE OLURSA OLSUN NASIL GERÇEKTEN MUTLU KALABİLİRİZ?
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR HEY GİDİ GAZİNOLAR HEY
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle