MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

PARA UĞRUNA SAVRULURKEN YİTİRDİKLERİMİZ: BİR YAPRAK MİSALİ

Ana SayfaYazarlarMEHMET ALİ BABAR
19 Haziran, 2025, Perşembe 14:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Günümüz dünyasında para, hayatımızın adeta merkezine oturmuş durumda. Toplumun her kesiminde, bireylerin çoğu zaman bir yaprak misali sağa sola savrulmasına neden olan bu durum, beraberinde farkında bile olmadan yitirdiğimiz birçok değeri getiriyor. Hızla değişen ve rekabetçi hale gelen bu düzende, insanlar çoğu zaman finansal hedeflerine ulaşma telaşı içinde, aslında kendileri için çok daha önemli olan şeyleri göz ardı edebiliyorlar. Peki, bu savruluşun bedeli ne oluyor ve nelerden feragat ediyoruz?

Zamanın Değeri ve İlişkilerin Erozyonu

Para kazanma hırsı, pek çoğumuzu sabahın erken saatlerinden gecenin geç vakitlerine kadar çalışmaya itiyor. Uzun mesai saatleri, iş seyahatleri, hafta sonu bile devam eden e-posta trafiği... Tüm bunlar, zamanın değerini göz ardı etmemize neden oluyor. Aile bireylerimizle, eşimizle, çocuklarımızla veya arkadaşlarımızla geçireceğimiz nitelikli zaman, yerini mesaiye, projelere ve ek gelirlere bırakıyor.

Bu durumun en somut sonuçlarından biri ise ilişkilerin yıpranması. Ortak anılar biriktirmek, sevdiklerimizle dertleşmek, birlikte gülmek ve ağlamak yerine, ekranlara veya iş telefonlarına daha fazla odaklanıyoruz.Yakın çevremizle kurduğumuz bağlar zayıflıyor, hatta kopma noktasına geliyor. Birçok insan, finansal refaha ulaştığında dahi, bu süreçte kaybettiği ilişkileri geri getiremediğini fark ediyor.

Sağlık ve Zihinsel Esenliğin Göz Ardı Edilmesi

Sürekli para kazanma döngüsü, bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlıklarını da olumsuz etkiliyor. Stres, kaygı ve tükenmişlik sendromu, iş hayatının ve finansal baskıların yaygın yan etkileri haline geliyor. Düzenli beslenme, yeterli uyku ve fiziksel aktivite gibi temel ihtiyaçlar, iş yükü altında önemsiz birer detay gibi kalabiliyor.

Bu durum, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Kalp rahatsızlıkları, kronik yorgunluk, depresyon ve anksiyete bozuklukları, para uğruna sağlığını feda edenlerin sıkça karşılaştığı problemler arasında yer alıyor. Oysa ki, her türlü finansal kazanç, sağlıklı bir zihin ve bedene sahip olmadıkça anlamını yitiriyor. "Sağlık varsa hayat var" sözü, bu bağlamda ne kadar da anlamlı.

Tutkuların ve Kişisel Gelişimin İhmali

Para odaklı yaşam, bireylerin kendi tutkularını ve kişisel gelişimlerini de arka plana atmasına neden olabiliyor. Hobiler, öğrenmek istenen yeni diller, sanatla uğraşmak, gönüllü çalışmalara katılmak gibi kişisel tatmini sağlayan aktiviteler, "vakit kaybı" veya "gereksiz lüks" olarak görülebiliyor. Sürekli "daha fazla kazanma" hedefi, kişinin kendini keşfetme ve geliştirme yolculuğunu sekteye uğratıyor.

Bu durum, bireylerin monoton ve tekdüze bir yaşama sıkışmasına yol açıyor. Hayatın sadece para kazanmaktan ibaret olmadığını fark ettiklerinde ise genellikle geç kalınmış olabiliyor. Kişisel ilgi alanlarının ihmal edilmesi, yaşam kalitesini düşürürken, insanın ruhsal boşluğa düşmesine de zemin hazırlıyor.

Doğaya ve Çevreye Duyarsızlaşma

Para kazanma hırsı, çoğu zaman bireylerin doğaya ve çevreye karşı duyarsızlaşmasına da neden olabiliyor. Hızlı tüketim kültürü, çevreye duyarlı üretim ve tüketim alışkanlıkları yerine, daha fazla kar elde etme odaklı bir yaklaşımı benimsetiyor. Çevre kirliliği, doğal kaynakların bilinçsizce tüketimi gibi sorunlar, finansal büyüme uğruna göz ardı edilebiliyor.

Oysa ki, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için temiz hava, temiz su ve sağlıklı bir çevre olmazsa olmazdır. Finansal zenginlikler, yaşanabilir bir dünyanın yokluğunda hiçbir anlam ifade etmiyor.

Değerler ve Etik Anlayışın Zayıflaması

En acı verici kayıplardan biri de değerlerin ve etik anlayışın zayıflamasıdır. Para kazanma hırsı, bazı durumlarda bireyleri dürüstlük, adalet, merhamet gibi temel insani değerlerden uzaklaştırabiliyor. Kısa yoldan zengin olma arzusu, hileli yollara başvurma, başkalarını aldatma veya sömürme gibi davranışlara kapı aralayabiliyor.

Bu durum, toplumda güven erozyonuna yol açarken, bireylerin iç huzurunu da baltalıyor. Kazanılan paranın miktarı ne olursa olsun, vicdanın rahat olmadığı bir yaşam, gerçek mutluluğu getirmekten uzaktır.

Sonuç: Ne Yapmalı?

İnsanlar para uğruna bir yaprak misali savrulurken neleri yitirdiklerinin farkına varamıyorlar. Ancak bu savruluşun durdurulamaz bir kader olmadığını anlamak önemlidir. Hayatımızda paranın yerini sorgulamak, değerlerimizi yeniden gözden geçirmek ve önceliklerimizi belirlemek, bu kısır döngüden çıkışın anahtarıdır.

Unutmayalım ki, para bir araçtır, amaç değil. Gerçek zenginlik; sağlıklı ilişkiler kurmak, kişisel gelişimimize yatırım yapmak, doğayla uyum içinde yaşamak ve etik değerlerden ödün vermemektir. Belki de şimdi, durup bir an olsun nefes almak, para uğruna savrulurken yitirdiklerimizi gözden geçirmek ve yeniden rotamızı belirlemek için doğru zamandır. Aksi takdirde, bir yaprak misali savrulurken, asıl hazinemizi, yani kendimizi ve hayatımızı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağız.

Sizce de para, gerçekten uğruna her şeyi feda etmeye değer mi?

Mehmet Ali BABAR

Yorum Yazın

MEHMET ALİ BABAR

    iletişime geç

    MEHMET ALİ BABAR

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ KİTABIN HİKAYESİ TAM 1 YIL ÖNCE BAŞLADI
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER EVA PERON
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL SESSİZ ÇIĞLIKLAR
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR İNSAN KIRILDIKÇA İNSANDIR
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU NE YAZSAM DİYE DÜŞÜNÜRKEN !
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU HAYATA KARŞI DURUŞ
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU DUYGU İLE BAŞLAR HER ŞEY
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR ALAÇATI
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL BİR GRUP KIZ, BİR GRUP IŞIK: MANİFEST’LE GELEN MÜZİK ÇAĞI
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ HAYATTA NE OLURSA OLSUN NASIL GERÇEKTEN MUTLU KALABİLİRİZ?
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN MİLLET SAVAŞSIZ NASIL ÇÖKER ?
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER VEFA SADECE BİR SEMT ADIYMIŞ
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR HEY GİDİ GAZİNOLAR HEY
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle