MENU
  • EĞİTİM
  • MEKAN
  • HABER
  • Basın Bülteni
  • SİNEMA
  • Kadın
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
Haber Caddesi
DOLAR6.8555
EURO7.7475
GR ALTIN390.45
ÇEYREK640.68
İstanbul
Haber Caddesi
Haber Caddesi
  • MAGAZİN
  • MÜZİK
  • YAŞAM
  • GÜNCEL
  • MODA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • KÜLTÜR & SANAT
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
Kapat

17 AĞUSTOS 1999 – SAAT 03.00 “ SESİMİ DUYAN VARMI !... “

Ana SayfaYazarlarCELAL KODAMANOĞLU
17 Ağustos, 2013, Cumartesi 18:51
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Zor bir geceydi, sanki birşeyler olacakmış gibi sancılıydı gece, bunaltıcı bir hava vardı, İstanbul’daydım, saat 02.00 civarında henüz bulmacalarımı bitirmiş, bilgisayarımı kapamış ve yatmıştım, tam uykuya dalmıştım ki, eşimin bağırışıyla yataktan fırladım… -“Kalk Deprem Oluyor !.. “

Yataktan nasıl fırladığımı bilemiyorum, o anları yaşamakta istemiyorum, oldukça yüksek bir bir konutta oturuyordum, O anı yaşadığım da hala tüylerimin diken diken olduğu, müthiş bir uğultu vardı, bağırarak birbirimize sesimizi duyurabiliyorduk, , ayakta durmak imkansız gibi birşeydi, sanki lunaparkta salıncaktaydık…yer ayaklarımın altında kayıyordu, bir hışımla vardığım kapıdan dışarı kendimi atıp, tam asansörlere yöneldim ki bu kez elektrikler kesildi, ve o geçmek bilmeyen 45 saniye inanın bana sanki 45 dakika gibi gelmişti… tamam dedim, tamam herşey buraya kadarmış, ölümü bu kadar yakın hissetmiştim ensemde…

Uçakla yolculuk yapanlar bilirler , hostesler uçak havadayken, düşme anında neler yapacağınızı pandomim sanatı yaparak size gösterirler, “Uçak düşerse ,kafanızı mümkün olduğu kadar eğin ve ellerinizin arasına alın” gibi laflar.

Çok kızardım hosteslere sanki ölüme gidiyormuşuz gibi anlatırlardı, ama o an kulağıma o hosteslerin sesleri geldi, bu anlarda bir uçağın düşme anları gibiydi, belki de ölüme gidiyordum, kat boşluğunda bir duvarın dibine çöktüm cenin vaziyeti aldım… Sallantı bitince kendimi blok dışına attım, otoparkına inip, yakınlarını merak eden, birkaç arkadaşımla birlikte arabama atlayıp, Fatih’e Annemin evine gidiyordum,

Henüz bir kilometre öteye yani Halkalıya çıkmıştık ki, ilk yıkıntı ile karşılaştım, bir bina çökmüştü, etraf toz dumandı, polisler ve binanın hemen arka sokağındaki Özel Kent hastahanesinin personeli gelmiş, birkaç gazetecide vardı, yıkıntının altından çığlıklar geliyordu… ve o an enkaz altındac kalmış yirmi yaşlarında bir genç kızla göz göze geldim, yıkıntıların altında boynunu bükmüş çaresizliğin verdiği şaşkınlıkla yardım istiyordu… var gücümüzle yardım edip kızcağızı enkaz altından aldık, İşte bu kızın fotoğrafları tarihe geçti, depremin simgesi oldu, çünkü o an bu çöken bina yakınında bulunan Star gazetesi muhabirleri olay yerine, çok kısa bir sürede geldiği ilk binadan aldığı görüntüleri Türkiye ile birlikte tüm dünyaya duyurmuştu…

Olay yerinden ayrılıp, Fatih’e doğru yol alırken, yolda otomun radyosunu açtım, acı bir sürprizle karşılaştım, ensemden aşağıya soğuk bir terin indiğini hissettim, işte o zaman dünya başıma yıkıldı. Çünkü depremin merkez üssü Adapazarı’ydı aman Allahım, Sakarya Üniversitesine yeni başlayan, ve orada kendisine ev tuttuğum büyük oğlum, okullar tatil olduğundan İstanbuldaydı, ama arkadaşlarını ziyaret etmek için daha üç gün önce Adapaza’rına gitmiş, ve henüz eve dönmemişti… O an Adapazarında olması gerekliydi çünkü gelmemişti, İstanbulda böylesine şiddetli duyulan bir depremin Adapazarında nasıl bir yıkım yapacağını düşünmek dahi istemiyordum, direksiyonu kırarak yeniden eve döndüm, eşime oğlumu sordum, -Merak etme, dün telefon etti, Ankara’ya gitmiş, şu anda Ankarada dedi… Tanrıya şükrettim ama bu kez başka birşey aklıma geldi, çok sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaşım Adapazarındaydı, Çark caddesindeydi.. birden panikledim, cep telefonuma sarılıp onu aradım, yok yok yokkkk telefona yanıt alamıyordum…

Adapazarında iken, büyük bir tesadüf sonucu deprem günü Ankara’ya okuldan başka bir arkadaşını ziyarete, henüz Üniversiteye yeni başlamış olan büyük oğlum, haberi alır almaz, ilk atladığı otobüsle İstanbul’a dönmüştü,

Bir gün sonra ailecek Adapazarına gittik, manzara inanılır gibi değildi, inanamıyordum, oğlumun kaldığı Nehirkent’deki ev yerle bir olmuştu , Oğlum büyük bir tesadüf sonucu yada hayattaydı,

Adapazarın da rüzgar estikçe genzimizi yakan çok ağır bir koku vardı, kireç ve ceset kokusu birbirine karışmıştı, Kendisinden haber alamadığım arkadaşımı aramaya başladım, işte o an hayatımın en büyük yıkımı yaşadım, çok sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaşımın evinin bulunduğu Çark caddesi tamamen yerle bir olmuştu, sordum, soruşturdum… ama arkadaşımdan hiçbir haber alamadım, Hastahaneleri tek tek taradım, bir ümitle yaralıların arasında saatlerce kaldım, yok yok yoktu… bulamıyordum, etraftan dediler ki - Stada git, ölenler orada dizili, Stada gittim, çimlerin üzerine cesetler dizilmiş yüzlerce ceset vardı, genci, yaşlısı, herkes herkes toz toprak içinde cansız vücutları çimlerin üzerine serilmişti, insanlar deli gibi tanıdıklarını arıyorlardı, , gözlerim doldu, hüngür hüngür ağlıyordum, dayanılmaz bir manzara vardı, göz yaşlarım içinde içinde yüzlerce ceset arasında canım arkadaşımı aradım hep aradım, aradım aradım aradım…. Ama bulamadım. .. yok yok işte, yer yarıldı içine girdi sanki… Çaresiz İstanbul’a döndük…

Ve o günden sonra arkadaşımın izine bir daha rastlayamadım… Eğerki yaşasaydı beni mutlaka ama mutlaka arayacaktı… Üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen aramadı… biliyorum ki ona Çark caddesi mezar oldu, O gündür bu gündür, Adapazarına gitmem, sevmem o kenti, nurlar içinde yat canım arkadaşım, nurlar içinde yat… Mekanın cennet olsun…

Celal KODAMANOĞLU

 

Yorum Yazın

CELAL KODAMANOĞLU

    iletişime geç

    CELAL KODAMANOĞLU

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    ESRA SONGÜLER
    ESRA SONGÜLER NAPOLYON’UN GİZEMLİ DÜNYASI
    SELMA ADIGÜZEL
    SELMA ADIGÜZEL ADINI BİLE BİLMEDİĞİMİZ ŞEHİRLERDE AĞLAYAN İNSANLAR
    Fatoş ACAR
    Fatoş ACAR KIYMET BİLME - DEĞER VERME
    BURHAN AKDAĞ
    BURHAN AKDAĞ ÜÇ HEMŞEHRİ, ÜÇ YÜREK, BİR HATIRA...
    SABİHA ÜNAL
    SABİHA ÜNAL DİN VE KÜLTÜRLERDE RÜYA - 2
    ÖZGÜR GÜNDÜZ
    ÖZGÜR GÜNDÜZ RUHZEN ENERJİ SİSTEMİ İLE BİOREZONANSIN ORTAK NOKTALARI TİTREŞİM TEMELLİ ŞİFASAL DÖNÜŞÜM
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
    MUSTAFA ÇOLAKOĞLU DÜNYA NE ZAMANA KADAR DÖNECEK…
    SEÇİL ESKİOĞLU
    SEÇİL ESKİOĞLU KIRK MUCİZESİ…..
    CELAL KODAMANOĞLU
    CELAL KODAMANOĞLU PSİKOPAT
    MEHMET ALİ BABAR
    MEHMET ALİ BABAR ESKİ BAYRAMLARIN TADI BAŞKAYDI
    AV.ONUR YAĞIŞAN
    AV.ONUR YAĞIŞAN İNFAZ PAKETİNİN ASIL AMACI VE HEDEFİ NE ?  
    MİNE DEV
    MİNE DEV TOP SEKTİRECEĞİZ
    GENCO SABANCI
    GENCO SABANCI TURİSTİK DOĞU EKSPRESİ -9-
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ
    ÇİFT AİLE DANIŞMANI HANIM DEMİRBAŞ İSTİYORUM AMA YAPAMAM
    HABİB BABAR
    HABİB BABAR VEFA MASUMU VEFASIZLAR
    EYLÜL AŞKIN
    EYLÜL AŞKIN KENDİ KÜLTÜRÜNE VE SANATINA SAHİP ÇIK
    FERAH BÜYÜKKIZMAZ
    FERAH BÜYÜKKIZMAZ İNSAN VE DÜNYA İÇİN 2024
    ZAFER DİNÇER
    ZAFER DİNÇER UÇUK KAÇIK DEDİLER, HAKSIZLIK ETTİLER
    LEYLA SOMER
    LEYLA SOMER ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
    FUNDA AKOSMAN
    FUNDA AKOSMAN YENİ YIL
    MERAL KONRAT
    MERAL KONRAT KİME GÖRE DÜŞMAN!
    Haber Caddesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Haber Caddesi 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle