Arkadaşım yine sosyal medya sayfasında birilerine çatmıştı, onu tanırdım, hiç boş yazmaz, illa ki hedefinde birileri vardı, ama gazetecilikte bize öğretilen 5N metodunu kullanarak arkadaşımı sorgulamaya kalksam, “Neyse, boşver, öyle işte” dercesine, ne kadar umursamamazlık varsa, sıralar geçiştirirdi geçenlerde sayfasına şöyle birşey yazmıştı.
“Üzüldüğüm şey, değmeyenlere yüreğimin değmiş olmasıydı..Cemal Süreya”
Bu taş kime gitmişti, kimin kafası yarılmıştı, bilmiyorum ama herhalde birileri arkadaşımı hırpalamış anlaşılan , iyi de şimdi diyeceksinizki, bunun Ahde Vefa ile ne ilgisi var… Konuya bodoslama dalmak istemedim…
AHDE VEFA yani Türkçesi “Söz verip sözünde durma, onurlu ve güvenilir” işte buydu Ahde Vefa, ben hayatım boyuncu yalancı, sözünde durmayan insanlardan hep uzak durdum,
Aslında insanlar her zaman sağlam duruşları ile kendilerinin dürüst ve inanılır olmalıdırlar. Bunun tam tersi olan söz verip sözünde durmayan kişiler ise halk arasında itibarı yok olmuş, güvenirliğini ve saygınlığını kaybederek yalan konuşmayı meslek haline getirmiş, aynı zamanda hiç bir şekilde toplum arasında sözüne inanılmayan ve kişiliklerini yerle bir etmiş insanlardır. Ağızdan çıkan söz insanın karakter yapısını gösteren en önemli ölçüdür. Söz vermek yeminle aynı eş değerdedir. Verilen sözü yerine getirmek ve sözünde durmak insanların vicdani meselesidir. Bir laf vardır ‘’Söz Senettir'' kelimesi söz vermenin ne kadar önemli olduğunun en iyi göstergesidir. Söz verip daha sonra sözünü yerine getirmeyen sürekli yalan konuşarak insanları oyalayan ve iki yüzlülük gösteren kişilerden uzak durmak her zaman yararlıdır. Ve maalesef toplumumuzda bu tip insanlarla çok karşılaşırız, Allanırlar, pullanırlar, makyaj kuklası olup çıkarlar, toplumda herkesin güvenini kazanırlar ama aslında bunlar yalancıdır, Kendilerine olmadığı için başkalarının güvenini kazanma cesaretini gösterirler.
Kimseye öğüt vermek haddime düşmüş değil ama, kişi olarak tutulamayacak bir söz vermek ve verdiği sözü yerine getirememek halk arasında insanın kişiliğini, güvenini ve itibarını tamamen zedeler. Eğer bir söz verilmişse verilen sözün arkasında durularak yerine getirilmişse, halk içinde saygın bir kişi olarak sözüne güvenilir, dürüstlüğü ile halk arasında sevilen ve sayılan kişi olarak her zaman yerini alır. Söz verildiği halde sözünü yerine getirmeyerek insanların duyguları ile oynamak hiçte insanlığa yakışır bir davranış biçimi değildir.
Ahde vefa yani verilen sözü yerine getirmek insanlık adına bir şereftir. Yalan konuşarak kişileri aldatmaya yönelik verilen sözler ahlaksızlığın ta kendisidir. Benim arkadaşlarım hepsi özeldir, seçilidir, Söz namustur yerine getirilmesi gereken vicdani bir borçtur. Söz vermek ve o sözü yerine getirmek kişinin ne kadar dürüst ve ahlaklı bir kişiliği olduğunun göstergesidir. Verilen sözden geri dönmek ise tükürdüğünü yalamaktır, bu olumsuz tutum ise insanlığa yakışmayan bir davranıştır. Söz ağızdan çıktığı andan itibaren eğer kişide mertlik varsa verdiği söze bağlı kalır, verdiği sözden hiç bir şekilde geri dönmeyerek kişiliğini ve karakter yapısını ortaya koyarak neyi gerektiriyorsa onun gereğini yapar. Beynimiz bize iyi niyetli bir şekilde emrediyorsa, verilen sözde kalbin derinliklerinden geliyorsa o söz mutlaka yerine getirilir. Eğer bir insan kendine saygı duyuyorsa karşısındaki kişiye de saygı duyarak verdiği sözü mutlaka yerine getirilmesi gerektiğini bilen karakter yapısı sağlam, düzgün ve onurlu insanlardır.
Aile içinde söz verme kavramları anne, baba ve çocuk ilişkisi açısından çok önemlidir. Baba veya anne tarafından çocuğa verilen sözler kesinlikle yerine getirilmesi gerekir. Eğer verilen sözler yerine getirilmezse çocuk hayal kırıklığına uğradığı gibi anne ve babaya güveni azalır ve aralarındaki sevgi bağı zarar görebilir. Çocuk olarak anne ve babadan bazı istekleri mutlaka olacaktır. Eğer çocuğunuz sizden her hangi bir şey istediğinde yerine getiremeyecekseniz çocuğunuza nedenlerini anlatarak ikna yoluna gitmek en akılcı yol olduğu gibi, en azından çocuğunuzun gönlünü bu şekilde alarak anne, baba ve çocuk ilişkisi daha sağlam bir yapıya dönüşür. Anne ve baba tarafından verilen söz bazı nedenlerden dolayı yerine getirilemediği için çocuğuna karşı bir mahcubiyet yaşanmasına neden olur ve buda anne ve babayı derinden üzer. Bir evlat anne ve babanın en değerliği varlığıdır. Çocuğunun mutlu olmasını görmek her anne ve babanın tek isteği ve arzusudur. Çocukların her isteğini de yerine getirmek neredeyse imkansızdır. Burada yapılması gereken tek şey çocuklarınıza yerine getirebileceğiniz sözleri vermek olmalıdır.
Bence hayatta en güzel duygu (AHDE VEFA) Yani Söz verdiğinde sözünde durmaktır.
Çok uzun oldu değil mi, ama unutmayın ki, bu yazdıklarım her zaman karşınıza çıkan şeylerden, ben öyle “Neyse, Boşver, Öyle işte” gibi fuzuli kelimelerle kimseleri oyalamam, kafalarda soru işareti bırakmam , gerçekleri yazarım. Bugünlükte bu kadar, değerli Habercaddesi okurlarım… Hepinize mutlu günler dilerim, eh bu haftada bu kadar, kalın sağlacakla.
Seçil Eskioğlu
Gazeteci - Yazar
Yorum Yazın