Hatırlarsınız hiç kuşkusuz çocukken;
“Anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı?” sorusundan sonra bir başka sinir bozucu soru da şuydu,
“Büyüyünce ne olacaksın?”
Hatta daha da gerilere gidelim, diş buğdayı yaparlardı, tabi ki çok çok ufaktık, hatırlayamayız ama aynı seremonilere çok katıldığımız için biliriz, bir tepsinin içine ayna, kitap, kalem, makas vb. şeyler koyarlar, çocuk hangisini alırsa geleceğinde karakteri öyle olurmuş diye inanılırdı.
Rahmetli annem söylerdi, ben kitabı almışım, yani edebiyatla ilgili olacağım o zamanlardan belliymiş, eh yalanda değil hani..
Her çeşit kitabı okumayı severim.
Neyse konumuz bu değildi…
Filmi geriye saralım…
Büyüyünce ne olacaksın? diye başlığı attım ya, konuma dönüyorum.
Araştırmalara göre çocuklukta bu sorunun cevabına hayal gücü eşlik edermiş çünkü insan en çok çocukken sınırsız hayal kurabiliyor.
O tertemiz duygular ile ne hayaller kurulmaz ki…
Çocukluktan sıyrılıp gerçek hayata adım attığımız anda kesinlikle daha gerçekçi düşünmeye zorlarız zihnimizi.
Ben de küçükken ailem yada akrabalarım “Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorduklarında, herkese aynı cevabı verirdim. “Ben Çöpçü olacağım” herkes gülüşürdü, ardından ikinci soru gelirdi.
”Peki niye Mühendis, Mimar, Doktor, Avukat, Öğretmen değil de Çöpçü olmak istiyorsun?” derlerdi.
Herkese verdiğim cevap açık ve netti.
“Çöpçü olacağım çünkü, çöpleri toplarken kitaplar bulacağım, onları okuyup mahalledeki arkadaşlarıma da dağıtacağım”.
Beklenmedik bu cevap karşısında herkes kısa bir şaşkınlıktan sonra sarılır beni öperdi.
Yaşadığımız ortam ve ekonomik durumumuz, maalesef hayallerimizin de sınırlı, küçük olmasına sebep oluyordu, hayata bir sıfır mağlup başlıyorduk, bazı şeylere sadece hayallerimizde ulaşabiliyorduk.
Buna karşılık, ekonomik şartları iyi olan ailelerin çocuklarının hayalleri ise sınırsız ve çok çeşitli olabiliyordu.
Yıllarca bu Çöpçü mesleğini çok önemseyerek herkese aynı cevabı verdim.
Çöpçü olma hayalimi gerçekleştiremedim ama, bugüne kadar birçok çocuğa kitap alıp hediye ettim. Hiç olmazsa hayalimin bir kısmını bu şekilde gerçekleştirmiş oldum.
Bir gencin gelecek planı ne kadar net olabilir? 15 yaşında bir gencin;
“Ben Doktorluktan başka bir meslek istemem” diye kafasına koyması onun kararlılığının bir örneği sayılabilir mi?
Doğayı anlayıp, insanlara yararlı bir şeyler yapmak istiyorum, diyen bir gencin daha esnek, daha az kısıtlayıcı ve gerçekleştirilebilecek çok sayıda gelecek hayali olabilir.
Anneler ve babaların çocuklarına “Şu mesleği sakın seçme, mutlaka şu mesleği seç (Doktor, Mühendis, Avukat vb. Ol)” tarzı dayatmalarının altında “Biz şunu yapmadık ya da yaptık, bak başımıza neler geldi, sen şöyle yap” sözlerinin gerçekte bilinç altında yatan korkularının olduğunu hepimiz bir şekilde anlamışızdır.
Kendi hayatlarındaki tercihlerinin sonuçlarını beğenmeyen, yaptıklarından memnun olmayan ve tabii ki kendisini daha iyilere layık gören anneler ve babalar, bugünkü mutsuzluklarını geçmişteki seçimlerine, katlandıkları özverilere bağlamaya bayılırlar.
Çocukların “Büyüyünce Ne Olacaksın ?” sorusuna verdikleri cevaplara bir bakalım.
Biraz araştırdım, karşıma o kadar ilginç paradokslar çıktı ki, şaşırmamak elde değil.
“5 yaşında çocuğa, büyüyünce ne olacaksın?” diye sormuşlar, çocuk ;
“ Beyin Doktoru olacağım” demiş,
“Peki niye Beyin Doktoru olmak istiyorsun?”
“İnsanların kafasında ne var onu merak ediyorum”
Çocuklar büyüdükçe, her yıl meslekleri de değişebiliyor.
Bir başka çocuğun
“Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna verdiği cevap.
“Hurdacı olacağım, hurda işinde çok para varmış!”
Bu çocukta evde büyükleri ne konuşuyorsa, ekonomi kafasını ve hayalini oldukça zorlamış.
Bir başka araştırmaya göre, İlkokul çağındaki kız çocukları genellikle “Öğretmen” olacağım,
süslü püslü kıyafetler giyerek şarkılar söyleyeceğim, herkes de beni alkışlayacak.
Erkek çocuklarının cevapları ise, babam gibi tıraş olacağım, İtfaiyeci olacak süper kahraman olup kötülerle savaşacağım.
Benim gibi
“Çöpçü olmak istiyorum” diyenler de hala var.
Kız çocukları arasında klasik cevap ”Gelin olacağım “
Bir başka çocuk ta nasıl bir ortamda büyümüş ve bulunmuş ki verdiği cevap çok düşündürücü, hatta ürkütücü,
”Ben büyüyünce mafya olacağım “
Bu cevapların içinde en mütevazisi ise, Anaokulunda öğretmenin sorusuna verilen cevap olmuş.
“Palyaço olacağım, arkadaşlarımı güldüreceğim”
Ama zaman değişti artık, şimdiler de çocuklara aynı soruyu yöneltseniz, cevaplar ilginç olacak sanırım.
Artık çocuklar “Astronot olacağım” diyorlar.
Bilgisayar çağındayız, çocuklar öyle bebeklerin leylekle geldiğine inanmıyorlar,
“Ne olacaksın ? ” diye sorduğumuzda “ Youtuber olmak istiyorum” diye cevapta alabilirsiniz.
Eee Youtuber artık bir meslek, kazandıkları para Doktordan bile çok!
Benim fikrimi soracak olursanız biz büyükler, çocuklarımızın meslek seçimi sürecinde her şeyden önce iyi bir rehber olalım ki, yaşamları boyunca karşılaşacakları her türlü olay karşısında sağlam, bilinçli kararlar alsınlar.
Bunun için;
Çocuğumuzla doğru iletişim kurmalıyız.
Mükemmeliyetçi anne ve baba tutumu sergilememeliyiz.
Çocuğumuzu başkalarıyla kıyaslamamalıyız.
Çocuğumuzun kişisel özelliklerini iyi gözlemlemeli ilgi duyduğu alanları doğru tespit etmeliyiz.
Çocuğumuzun ilgisinin olmadığı alanlara yönlendirmemeliyiz.
Başarılarını takdir etmeli, başarısızlıklarında da onun yanında olduğumuzu ve ona inandığımızı hep hissettirmeliyiz.
En önemlisi, motivasyon ve moral desteği sağlamalıyız.
Ne dersiniz ?
Bir başka yazımda buluşmak üzere
Hoşçakalın ama hep dostça kalın.
CELAL KODAMANOĞLU
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ


























Yorum Yazın