Eskiler, eskiler, ahh o eskiler...
Bazen düşünüyorum da neden hep eskileri yad ediyoruz diye...
Eski filmler, eski aşklar, eski şarkılar, eski hayatlar vesaire...
Anarken bile insan iç çekiyor.
Düşünün, şimdi bile tv karşısında veya radyolarda eski bir film izleyip, eski bir şarkı dinlediğimizde, bizi gerçekten kilitleyebiliyor.
Sizinle şöyle eskilere doğru bir yolculuk yapmak istiyorum...
Ben 80'ler kuşağıyım...
Çocukluk dönemlerimde kanal çokluğu yoktu...TRT yayınları vardı sadece.
Tv yayınları sabah 07:00'de başlar, 00:00'da İstiklâl Marşı eşliğinde sona ererdi.
Operalarla, türkülerle, jazzlarla, poplarla, adeta doğu batı sentezini buluşturan bir kültür platformuydu.
Ahh eskiler ahh...
Şimdi lütfen elinize kumandayı alın ve rastgele kanallara şöyle bir tıklayın...
Toplumsal, sanatsal, bilimsel, kültürel hangi programlar yapılıyor?
Parmak sayısı kadar az...Çünkü her şey reyting için.
Yazık değil mi? Hem de kocaman bir yazık.
Şimdi benim için çok önemli olan bir yaraya parmak basacağım...
Tam 16 senelik bir sahne geçmişim var...Dile kolay bir 16 sene.
Mekânların hıncahınç dolduğu, herkesin hak ettiği kadar kazandığı ve eğlencenin tavan yaptığı seneler...Ahh o eski seneler.
Patron memnun, garson memnun, gelen memnun, sahne yapan memnun...
Peki ya şimdi öyle mi?
İnanın bunu yazmaya kalksam uzun metrajlı olur.
Şimdilerde bir masa muhabbeti alıp gitmiş...Masan var mı diyorlar...
Sanki bizler masa imalâtçısıymışız gibi...
Yani diyorlar ki kısaca; Ben yaramaz bir mekânım, sen gel ama yalnız gelme, yanındakileri de getir.
Sesin çok güçlü ya da çok güzel bizim için mühim değil...Muhitin güçlü ve güzel olsun bu bize yeter.
Sen kalk o kadar emek ver, albüm çıkar, klip çek, onca parayı oraya yatır...
Sonra git o mekânda sahne yap ve tüm ümitlerini batır.
Hem de yüzde otuz şartıyla...Peki nedir bu yüzde otuz?
Bilmeyenler için mevzuyu hemen açıyorum...
Mekânın sahne aldığınız gece yaptığı cirosunun sizin elinize kalanı. Tirajikomik öyle değil mi?
Peki bu şartlar altında neler yaşanacak gece hayatında?
Ben size söyleyeyim...Müzik piyasasının vefatının ardından, cenaze namazının kılınması için, cemaat gerekli olacak!…Olacak ki, bu cenaze musalla taşında daha fazla kalmasın...
Bir an evvel kaldırılsın da, bu kadar çok kokmasın!…
Ruhuna El Fatiha...Ahh o eskiler ahh...
Saygılarımla...
Mehmet Ali Babar.
Yorum Yazın